Benim kızım yok. Üç tane oğlum var. Yine de kız babalarına yardımcı olmak isterim. Fakat, babalara önce kötü haberi vereyim. İnsan tanımak kolay iş değil. Damadın yıllar içinde bambaşka özellikleri ile karşı karşıya kaldığımızda şaşırmamız sürpriz olmamalı. Aksine, tam da varsaydığım gibi bir damat demek daha sürpriz olur. Çünkü, doğru tanıma olasılığınız, hatalı tanımadan daha düşük. Eskiler bir insanı gerçekten tanımanın ancak onunla ticaret ya da yolculuk yapmakla mümkün olduğunu söylerler. Bunlardan geriye dönüş daha kolay. Ya damadı kızı verdikten sonra tanırsak ne olacak? Evlilikten çıkış oldukça zor ve maliyetli.
Kızım doğru kişiyi bulduğunu nasıl biliyor?
İnsanları tanımanın birçok açıdan önemi var. Şirketler bile işe alacağı kişiyi tanımak istiyor. Konumuz gereği kız meselesine dönelim. Delikanlının biri kızınızı istemeye geldi. Nasıl bir kişiye biricik kızınızı vereceksiniz? Kızınız bu delikanlıya evet demenin doğru olduğunu nerden biliyor? Size onu tanıdığını söyleyebilir. O zaman kızınız şu soruyu cevaplamalı: Kızım bu insanın doğru kişi olduğunu nasıl biliyorsun? Bana karar verme şeklini anlat! Kızınızı şöyle de test edebilirsiniz. İkinizin de bildiği bir insanı tahlil etmesini isteyin. Sorun şurada: O kişiyi tahlil edecek bilgiyi ve metodolojiyi nereden aldınız? Emin misiniz?
İnsan tanıma hakkında insanlığın birikimi
İnsanları tanıma ve anlama konusunda insanlığın önemli birikimi var. En eski metinlerde bile insanlarla ilgili tahliller var. Kutsal metinler, insan özelliklerinden bahsediyor. Filozoflar insanları sınıflamaya çalışmışlar. Psikiyatri ve psikoloji hem insan zihnini hem de kişiliği anlamak ve sınıflandırmak için bitmeyen bir çaba içerisinde. Tüm bu birikime rağmen problem çözülebilmiş değil.
Psikoloji kitaplarında da sorunun cevabı yok
Psikolojiye giriş kitaplarına baktığınızda, şöyle bir durum ile karşı karşıya kalırsınız. Bölümler halinde düzenlenmiş bu kitaplarda; zeka, motivasyon, kişilik, düşünce, duygu, davranış, genetik ayrı ayrı bölümlerde yazılmış. Halbuki her bir insan bunlar ve daha fazlasının dinamik ve organik bir şekilde bir araya gelmesinden oluşuyor. Tüm bu faktörlerin bir araya gelmesiyle oluşmuş ve yaşadığı sosyal çevre ve tarihsel dönemle de etkileşim halindeki bir insanı analiz etmenin yöntemi yok.
Parçaları anlamak bütünü anlamaya yetmez
Halbuki bir insanı oluşturan unsurlardan birini anlamaya çalışmak, o insanı anlamaya yetmez. Örneğin, bir insanın sadece kişilik özelliklerini tanımlamak o insanı anlamak anlamına gelmez. Örneğin psikopat biri aynı zamanda zeki ise mafya babası olabilir. Ama zeki değilse, büyük ihtimalle ancak tetikçi olabilir. O zaman kişilik ile zekanın etkileşimi bile birçok şeyi değiştirdi. Halbuki bir insanı onlarca faktörün bir araya gelmesi oluşturuyor. Yani işimiz zor. İnsan tanımanın zorluğu açık olsa da, yine de bu işten vazgeçemeyiz. İnsanları tanımadan, anlamadan insan ilişkilerini sürdüremeyiz.
Babalar korkmakta haklı
Eş ilişkilerinin krizde olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Bu krizin göstergelerinden biri de boşanma oranları. Batı dünyasında boşanma oranları %50’ler seviyesine çıkmış durumda. Biz de boşanmalar bu düzeyde olmasa da ılımlı bir artış trendinde seyrediyor. O zaman kızımızı verirken korkudan titremenin haklı gerekçeleri var. Gerçekten de damadı tanımanın bilgisine sahip olmak çeyiz ve takıdan daha kıymetli.
Bu kadar sorudan sonra biraz da cevap yazmak gerektiğini biliyorum. Fakat Rusların uçağını vurmasaydık, gönül rahatlığı ile bu konu üzerinde düşünmeye devam edebilirdim. Babaların Ruslarla ne olacak meselesini mi daha dert ettiğini, yoksa damat adayını tanımayı mı daha fazla dert ettiğini anlamaya çalışıyorum. Bundan sonraki yazıları bu cevaba göre yazacağım.