Türkiye, Elazığ depremiyle bütün dünyaya millet nedir, devlet nedir bir kez daha gösterdi. Deprem’den on dakika sonra yıldırım hızıyla devlet ve STK’lar harekete geçti ve Elazığ’ın imdadına yetişti. 4 gün içinde gereken bütün müdahaleler yapıldı, yardımlar, destekler ulaştırıldı ve sorunlara çözüm üretildi.
Ben bu ülkenin bir vatandaşı olarak devletimle ve milletimle gurur duydum.
Fakat bu başarıda önemli katkısı bulunan Kızılay birden bire hedef tahtası haline getirildi.
İki sene önce gerçekleşmiş yasal bir işlemden dolayı Ensar Vakfı da işin içine katılarak devlet ve STK’lara karşı bir karalamadır aldı başını gitti.
Sosyal medyada “deprem vergileri nerede” tag’i açtı. Ana muhalefet de her zamanki gibi bu tezgahın bir parçası haline geldi.
***
Vergi meselesini cumhurbaşkanı toplananın beş katının depremle ilgili alanlara sarf edildiğini açıkladı.
18 yıllık AK Parti dönemlerinde depremle ilgili yapılan yatırımların toplamı 560 milyar TL’den fazla. 18 yılda yapılanları güncel rakama dönüştürdüğümüzde 1 trilyon 215 milyarlık TL’lik yatırım yapılmış oluyor.
Kızılay üzerinden Ensar tezgahına gelince.
Amerika’daki Türk öğrencilerini FETÖ tasallutundan kurtarmak amacıyla New York Manhattan da Ensar Vakfı’nın TÜRGEV’le birlikte kurduğu Turken Vakfı’nın başlattığı bir yurt inşaatı var.
Ensar’a bağışta bulunmak isteyen bir hayırsever bu bağışı düzenli bağışçısı olduğu Kızılay üzerinden göndermiş. Kızılay Ensar vakfına, Ensar Vakfı da Turken Vakfına aktarmış.
Soru şu, neden doğrudan Ensar’a yahut Turken’e aktarmamış da Kızılay yolunu tercih etmiş. Vergi mi kaçırmış?
Hayır, devletin sunduğu bir imkândan faydalanmış. Devlet teşvik için, Kızılay’a yapılan bağışların tamamını vergiden düşmektedir. Doğrudan Ensar’a yapsaydı matrahın sadece %5’i düşecekti. Hayırsever, devletin bu imkânını kullanmış ve Kızılay üzerinden şartlı bağış yapmıştır. Yasal bir işlem.
Kızılay da aralarındaki işbirliği protokolü kapsamında bu bağışı Ensar’a aktarmıştır. Bunun da yasalara aykırı bir yanı yoktur.
***
Mesele bu kadar sade ve yasal olduğu ve iki sene önce gerçekleştiği halde neden bugün gündeme taşınmıştır?
İşte meselenin asıl önemli tarafı burasıdır. Bu konuyu gündeme taşıyanlar bir taşla birkaç kuş vurmayı hedeflemektedirler. Bu operasyona balıklama atlayan siyasiler de maalesef bilerek ya da bilmeyerek bu oyunun bir parçası haline gelmişlerdir.
İki sene önce yapılmış bu yasal işlemi özellikle Kızılay’ın Elazığ depreminde verdiği başarılı sınavdan sonra gündeme getirilmesinin ilk hedefi Kızılay’ı ve onun şahsında iktidarı, ikinci hedefi de FETÖ’nün ABD’deki tuzaklarına engel teşkil edene Ensar’ı karalamaktır.
Dolayısıyla Kızılay Ensar meselesinin gündeme taşınmasının arkasında, FETÖ ile yapılan mücadeleye, bir karşı operasyon söz konusudur.
Bu konuyu kimin teşvikiyle kimin gündeme getirdiği araştırılırsa içyüzü de ortaya çıkacaktır!
***
Seküler kesim, hem Kızılay başkanının, hem Ensar Vakfı’nın muhafazakar kimliğinden yola çıkarak dine ve dindarlara karşı malum duygularını kamouyuna yansıtmaktadırlar.
2005 yılında Ensar’ın Karaman yurdundaki taciz olayını da sürekli seslendirerek sanki bu vakfın bütün şubelerinde taciz yaşanıyormuş gibi kirli bir dil kullanılmaktadır.
Oysa Ensar 40 yıldır 60 öğrenci yurdunda hizmet veren son derece temiz ve nezih bir vakıf olarak bilinir ve 2005’teki olay dışında hiçbir sabıkası da yoktur.
2005 teki olayın özeti de şudur: O ahlaksız şahıs Ensar’ın personeli değildir. MEB’de bir sınıf öğretmendir. Gönüllü olarak öğrencilere ders vermek istemiş, sicili temiz olduğu için de vakıf izin vermiştir. Çalıştığı 5 aylık sürede maalesef o çirkin yönü tezahür ettiği için konu adalete intikal etmiş Ensar da o olayı örtmemiş aksine sanığın ağır bir şekilde cezalandırılması için davaya müdahil olmuştur.
Hepsi bu kadar!
***
Ensar Vakfı, 81 il, 84 ilçede toplam 165 şubesi olan, 60 yurtta 6 bin 87 öğrenciye barınma imkanı sağlayan, sadece İstanbul’da 25 bin öğrenciye öğle yemeği veren, 700 civarındaki personeliyle yurdun her tarafında eğitime katkıda bulunan, hiçbir illegal işleme tevessül etmemiş bu ülkenin en seçkin sivil toplum kuruluşlarından biridir.
Ayrıca bünyesindeki yayın grubu 1008 kitap yayınlayarak kültürümüze önemli katkılar sunmuştur.
Yine bünyesindeki Tasarım Merkezi’yle, Değerler Eğitim Merkezi’yle, yılda iki kez yayınladığı Değerler Eğitim Dergisi’yle faydalı olmaya çalışmaktadır.
***
Vakıf, yabancı öğrencileri ülkemize davet edip onlara ev sahipliği yaparak hizmetlerini yurt dışına da taşımaktadır.
Mesela Turken Vakfı işbirliğiyle ABD’den 480 öğrenciyi Türkiye’ye getirmiş ülkemizi tanıtmıştır.
FETÖ bu öğrencileri vaz geçirmek için başvurmadık yol bırakmamıştır..
Hele de New York’ta inşa edilen çok amaçlı yurt, Türk öğrencileri kolayca ağına düşüremeyeceği için FETÖ’yü fevkalade rahatsız etmiştir.
Ensar bu yönüyle FETÖ ile mücadelede önemli bir misyon ifa etmektedir.
Hülasa hem Kızılay ve başkanı üzerinden hem Ensar üzerinden yürütülen bu operasyon FETÖ’nün emellerine hizmet eden bir operasyondur.
Bu operasyona su taşıyanlar da farkına varmadan FETÖ’nün destekçisi konumuna düşmektedirler!