Son 30 gün! Geri sayım devam ediyor... Türkiye gündeminde kendisine çok fazla yer bulamasa da 6 Kasım’da ABD’de yapılacak başkanlık seçimi için rekabet devam ediyor. Obama ve Romney karşılaştırmalarını pek çok gazete, dergi ya da internet sitesinde okumak mümkün. Onları okudukça bir nokta dikkatimi çekti. Türkiye’dekinden oldukça farklı bir yol gözetiliyor röportaj sırasında. Sorular net, cevaplar kısa ve öz. “Pozitif ayrımcılık programlarını destekliyor musunuz?”, “Evet”, “Silah kontrolündeki artışı destekliyor musunuz?”,”Hayır” gibi çok net cevapların yer aldığı röportajlar yayımlanıyor. Laf kalabalığı yok, kısa ve kesin cevaplar. Ve haliyle zihinler berrak kalıyor, farklar açıkça ortaya çıkıyor. Ben de fırsattan istifade hazır tüm farklar ortadayken ve 2016 sonbaharına kadar dünyanın en çok karbondioksit salan ülkelerinin başında gelen ABD’nin başkanı olacak kişinin iklim değişimine bakışını, iklim değişimi politikalarını öğrenmek istedim. Fakat Amerikan basınının çevre ve iklim başlıklarında sınıfta kaldığını söyleyebilirim.
Ülkelerin sınırları kara, hava ve denizde belirlenmişken bir gemi başka bir ülkenin sularına izinsiz giremez, bir uçak başka ülkenin hava sahasında izinsiz uçamazken; havadaki molekül, partikül, su buharı ve tüm kirleticiler kimseden izin almadan ve kimsenin ruhu duymadan tüm dünyayı dolaşıyor. Atmosferin konsantrasyonu uluslararasıdır, sınır çizemezsiniz, ceza kesemezsiniz, kimin kirlettiğini ne kadar kirletildiğini anlayamazsınız. Sadece o ülkede belirlenmiş verilerle bazı rakamlar elde edersiniz.Hava, sadece kendi ülkemiz için değil, dünyanın ortak kullandığı bir kaynak. O halde kirletilmesi, tüm dünya ülkelerinin ortak çözeceği meselelerden.
ROMNEY’YE SÖYLEYECEK SÖZÜM YOK
Verilere göre ABD, Kanada, Japonya, Rusya, Çin, Brezilya ve Hindistan dünyaya en çok sera gazı salan ülkelerken, ilginçtir ki aynı zamanda bu konuya en duyarsız kalanlar da onlar. Hal böyleyken en çok salım yapan ülkelerden ABD’nin başkan adayları Obama ve Romney’ye sadece “İklim değişimi çevre için bir tehdit mi?” sorusu yöneltiliyor. Bu soruya cevabı “Hayır” olan Romney için söylenecek söz yok. Romney için sözün bittiği yer bu soru. Fakat her seçim öncesi bu soruya yanıtı “Evet” olmasına rağmen geçen dört yıl içinde sera gazı salımlarını kontrol altına alacak anlaşmaların hepsine ret cevabı veren ve Durban Zirvesi’nde anlaşmayı 2015 sonrasına ertelemeyi teklif eden Obama, bu çelişkili tavrıyla benim gibi pek çok çevrecinin tepkisine neden oluyor.
Tepkilere duyarsız kaldıkları yıllardır uygulanan politikadan aşikar. Ortada boşa rekabet var, iklim değişimi konusunda. ABD yine sera gazı salımlarını kontrol altına tutma zorunluluğu getiren Kyoto gibi sözleşmelere imza atmamakta direnmeye devam edecek. Ulusal güvenliği tehdit eden her türlü konuda tüm dünya ülkelerine müdahale hakkını kendinde gören ABD neden başka ülkelerdeki insan sağlığını, hayatını tehdit eden ısınmanın müsebbibi olabilir ve dünya nasıl buna sessiz kalabilir, anlamak zor.
AMAN SELE DİKKAT!
Eviniz dere yatağında ya da çevresinde ise her yağışta sel olma, dere yatağının taşma ihtimali var.
HAVA SICAK OLACAK
Üç aylık tahminlere göre ekim-kasım-aralık aylarında sıcaklık normallerin üzerinde, yağış ise mevsim normallerinde
olacak.