Ak Parti kurmayları siyaset zemininde birbiri ardına meydana gelen gelişmeleri fazla ciddiye almadıklarını belli ediyor; geçmişte yaşananlar göz önüne getirildiğinde buna hakları da var... Hem siyasi çizgi olarak, hem de son 11 yıl boyunca hükümette büyük vartalar atlattılar... Şimdi karşı karşıya kaldıkları sorunların daha farklı bir sonuç vermesi için bir sebep mi var?
Herhalde böyle düşünüyor Ak Parti kurmayları...
Ancak bu defa biraz daha dikkatli düşünüp karşı karşıya bulundukları sorunları ciddiye almalarında yarar var.
Türkiye’nin önünde üç önemli seçim var; ondan sonraki uzun bir süre ise, arada seçim yapılmayacağı için, iktidar kendisini çok rahat hissedecek...
Cumhurbaşkanlığı seçimleri tek başına sarsıntı kaynağı ülkemizde; bugüne kadar birkaçı hariç cumhurbaşkanları hep çekişmeli ortamlarda seçildi... Daha önceki örneklere gitmeye gerek yok; 2007 yılında bu konuda yaşanan krizler herhalde göz açıcı olmuştur. Anayasa Mahkemesi kullanılarak Meclis’i felç etmeyle sonuçlanan 367 krizini 27 Nisan muhtırası izlemiş, çare olarak anayasa değişikliğine gitmek gerekmişti.
Seçim tarihi erkene alındı, cumhurbaşkanını halkın seçmesi usulü getirildi...
Ak Parti’nin kapatılması için dava açılması bile aynı dönemin ürünüdür...
Şimdi olup bitenlerin bir bölümü de yerel seçimden çok cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgiliymiş gibi geliyor...
Tabii yerel seçim sonuçlarının cumhurbaşkanlığı seçimi için bir tür kostümlü prova işlevi göreceğini de hesaba katmalıyız. Bu sebeple yerel seçim kampanyaları eski dönemlerden çok daha sert geçebilir...
Gelişmelere bakarak, dört bir taraftan sıkıştırılmakta olan Ak Parti’nin önümüzdeki seçimler sürecinde nefesini kesmeyi hedefleyen oldu-bittilerle karşılaşmasını bekleyebiliriz: Yalan veya çarpıtma haberler... Doğru, ama gerçeğinden farklı yorumlanmaya açık haberler... Bunları daha şimdiden görmeye başladık zaten...
Başbakan Tayyip Erdoğan’a yakın bir siyasetçinin adını kendi çıkarı için kullanmaktan çekinmeyen bir yakınıyla ilgili haber gibi... Haber doğru, ancak yakını tarafından istismar edilen siyasetçinin aylar önce konuyu yargıya taşıdığı ayrıntısı eksik...
Kimseyi suçlamadan önce, dünyada şu sıralar en fazla tartışılan konuya yakından bakmayı tavsiye ederim: ‘Snowden belgeleri’bütün yazışmaları, elektronik postaları, telefon görüşmelerini, en mahrem ortamlardaki konuşmaları devletlerin izlediğini açığa vurdu. Belgeler ABD’nin bunu yaptığını gösterse bile, hemen her ülkenin istihbaratçıları bu faaliyetin yerine gelmesinde birbirlerine yardımcı oluyorlar... Bilinen bu.
İyi bilinmeyen, dinlemeler ile elde edilen bilgilerin nasıl kullanıldığıdır... Bir ‘mahrem’ konuda bilgi sahibi olunduğunda o konuyla ilgili belgeye ulaşmak da kolaylaşır.
Teknoloji, iktidarların başkalarıyla ilgili bilgi sahibi olmasını kolaylaştırdığı gibi, onlarla ilgili bilgilere ulaşmayı da mümkün kılıyor...
Yaşanan olaylar Ak Parti’nin bu alanda zorlanacağına işaret ediyor...
Her kıssanın bir hissesi, her yazının bir amacı vardır. Bu yazının amacı, sadece Ak Parti kurmaylarını değil, siyaset alanı içinde yer alan herkesi biraz daha dikkatli olmaya davet etmektir...