Soğuk hava vücut direncimizin düşmesine sebep olabilir, eğer vücudumuzda virüs yoksa, hasta olma ihtimalimiz çok düşüktür. Oysa ki dondurucu soğuktan korunmak için kapalı ortamlara atarız kendimizi... Kapalı alanların birçok hastalığa davetiye çıkardığını da unuturuz! Hasta eden soğuk hava değil, virüs ve bakterilerdir. Kalabalık ortamlar, plazalar gibi havalandırma imkanı bulunmayan mekanların insan sağlığı için ne denli tehlikeli olduğunu herkes öğrendi artık. Binaların içi, dış ortama nazaran daha sıcak ve nemli olduğundan virüs ve bakterilerin üremesine uygun ortam sağlıyor. Ayrıca modern bina yapım malzemeleri, izolasyon maddeleri, mobilya boyaları, temizlik maddeleri, kişisel bakım ürünleri, evcil hayvanlar, yemek yapmak için kullanılan yakıtlar ile sonrasında ortaya çıkan duman ve klimalar (küf, mantar, bakteri ve koz gibi birçok maddenin yayılmasında etken) da kapalı alanlarda havanın kirlenmesinin diğer nedenleri. Sigaranın etkisini de unutmamak şart, ortak kullanılan kapalı ortamlarda yasak ama hala içiliyor maalesef... Kapalı ortamlardaki her türlü mikrop vücudumuza girdiğinde zaten zayıflamış olan bünyemizi böylece hasta ediyor. İşte o noktadan sonra hastalanmamak için ancak süper kahraman olmak gerekiyor!
AVM’LERİN HAVASI
Kapalı ortamlarda hava kalitesinin ‘iyi’ kabul edilebilmesi için ortam sıcaklığının 19-23°C arasında, bağıl nemin yüzde 40-60 aralığında olması önemli... Ortamdaki nemin azalması solunum yolunda ve gözlerde kuruluğa sebep... Nemin artması ise küf mantarı için bulunmaz nimet. Bu değerlerin ölçülmesini, düzenli olarak denetlenip denetlenmediğini talep etmemiz gerekiyor. Ailece gidilen alışveriş merkezlerinin havası denetleniyor mu mesela? Klimaların filtreleri ne zaman değiştirilmiş ve ne kadar temiz? Farkında olmadan, sinsice vücudumuza giren mikroplar yüzünden hasta olmamalıyız. İşyerlerinden, AVM’lerden bu bilgileri talep edebiliriz. Hem kendimizin hem ailemizin sağlığı için bulunduğumuz ortamların hava kalitesini önemsemeliyiz. Yoksa kış boyunca baş ağrılarından, halsizlikten ve gripten kurtulamayız.
LASTİKLERİN HAYATİ ÖNEMİ VAR
Artık zorunlu; ticari araçlar kar lastikleri olmadan trafiğe çıkamayacak. Özel araçlarda da eğer kar lastiği bulunmuyorsa zincir zorunluluğu var. Kar ve buzlanma, kara ulaşımının kabusu olan iki hava olayı. Neredeyse her gece gizli buzlanma, hatta İç ve Doğu Anadolu’da kuvvetli buzlanma yaşanıyor, şu günlerde... Araç lastiklerinizi kar lastikleriyle değiştirmeniz, araçlarınızda zincir bulundurmanız çok önemli! Sadece kar lastiği ve zincirle de iş bitmiyor, soğuk havada, asfaltta, yağışsız gecelerde bile gizli buzlanma riski olacağından çok kontrollü ve hız limitlerini aşmayacak şekilde otomobil kullanmak gerekiyor. Asfalt, topraktan daha çabuk soğuduğundan, sıcaklık donma noktasına yaklaşınca bile yollarda buzlanma görülür. Benzer nedenden dolayı köprü ve viyadüklerde de çok dikkat edin!