Koronavirüsle mücadelenin ilk gününden beri Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın, gerek tasarruf ve mevduat sahiplerini gerekse sektör temsilcilerini rahatlatacak adımları arka arkaya nasıl attığını görüyorsunuz değil mi? Özellikle kamu bankaları üzerinden sağlanan kolaylıklar, bir paket yetmediğinde açıklanan ilave tedbir paketleri ortada. Ve kamu bankaları bu süreçte, değil elini gövdesini taşın altına koyarak topyekün mücadeleye azami oranda katkı sunmanın gayretinde. Peki ya özel bankalar?!..
***İşadamlarının şikayetlerini okuyunca kanım dondu. İnanamadım. Bazı işadamı dostlarımı arayıp teyit aldım. Özel bankaların; esnafa, sanayiciye, üreticiye, kobilere çektirdiği eziyet, anlatılacak gibi değil..
Başkan Erdoğan ilan edince, “Ekonomik istikrar paketi”ne destek sözü veren bankalar, iş icraata geldiğinde yan çiziyor. İşadamları, likit sorununu çözmek için kapılarını çaldıkları bankaların karşılarına çıkardıkları tabloya isyan ediyor. Haklılar. 10 milyon krediye 100 milyonluk yani tam 10 kat teminat isteyen bankalar var. Parayı vermemek için tapu, ipotek, yüksek teminat taleplerinin yanısıra yüksek faizlerle de krediden vazgeçirme yolları aranıyor. Bir işadamı dostum, 3-6 ay öteleme taahhüdüne rağmen, yapılandırma bile alamadıklarını söylüyor. Ya da yapılandırma için yüzde 17’ye kadar faiz talep ettiklerini. Şu anda bazı işadamlarının kapılarına icralar gitmeye başladı bile..
***Şu kadarını söyleyeyim. Bugünler geçecek. Biz her seferinde olduğu gibi bunu da atlatacağız. Bu kış geçecek ama yediğimiz ayazı da unutmayacağız.