Efendim, Başkan Barack Obama, Ürdün’ün Irak’a çok yakın olduğunu belirtirken Türkiye’den bahsetmemiş.
Bakın şu münâsebetsize!
Herif Türk düşmanı mıdır nedir?
Koskoca bir Türkiye’yi es geçerek aklınca küçümsüyor... vs...
Tutun ki bahsetdi.
Ben malımı bildiğim için o takdirde ne diyeceklerini de tahmîn edebilirim:
Yâni koskoca Türkiye’ıi kıytırık bir Ürdün’le aynı kefeye koyuyor,
hâle bakın!
Herifin Türk düşmanı olduğu sırf bundan bile belli!
***
Yeni oluşturulan “Çanakkale Savaşları Gelibolu Târihî Alan Başkanlığı” (Allah mübârek etsin!) için hazırlanmış yasaya nazaran artık o bölgede “alenen alkollü içki içmek” yasaklanmış.
Çok yerinde bir karar!
Ancak eksik:
Bundan böyle o bölgeye en az 30 km. yarıçaplı bir dâireden daha yakına adım atanların önce gusül abdesdi almaları ve Kelîme-i Tevhîd okumaları da şart koşulmalıydı.
Şu muhâtaralı ve millî birlik ve berâberliğe her zamankinden daha fazla muhtâc olduğumuz günlerde teyakkuza hadd ü pâyân yokdur!
Vesselâm!
***
Işıtan Önder adlı bir gencimiz, İzmit’deki bir liseyi, hadi ibret-i âlem için adını da verelim ki yöneticileri çarşıya pazara çıkdıkları zaman alkış alabilsinler: GAZİ ANADOLU LİSESİ’ni birincilikle bitirmiş.
Kendisini candan kutlarım!
Fakat Işıtan Kardeşimiz mezûniyet töreninde konuşma yaparken büyük bir “günâh” işlemiş (Tanrı taksîrâtını affeylesin! Ama insan bu kadar da gaflet, dalâlet ve hattâ hıyânet içinde de olmaz ki, Genç Adam!) ve (ayıbdır söylemesi, sözüm meclisden dışarı!)
BERKİN ELVAN ve ALİ İSMAİL KORKMAZ isimlerini ağzına almak cür’etini göstermiş!
“(Bu akranlarımın) eğitim ve yaşam hakları ellerinden alındı.” demiş!
Bak, Delikanlı!
Bu memleketde o gençlerin eğitim ve yaşam haklarını ellerinden alırsan her şey olabilirsin!
Hattâ devlet başkanı bile olursun!
Bir tek rezîl olmazsın!
Ki o kadar kusur kadı kızında da olur!
Zâten elinde sağlam bir gerekçen de vardır:
“Asmayalım da besleyelim mi?” der çıkarsın işin içinden; kimse de bir cevab veremez.
Çünki çağımız ekonomi çağıdır!
O çocuklar daha kırk elli sene yaşasaydılar devlete kaça mâlolacaklardı bir hesâb et!
O vakit asar kurtulursun!
Gerçi evvelki gün îtibâriyle bu sözlerin sâhibi de artık içeride ve dolayısıyla benim bir yurddaş olarak şimdi ‘Ben bu zâtı beslemeye mecbur muyum, allâsen?’ deme hakkım doğmuş bulunuyor ama ben bu hakkımı, mahfuz kalması kaydıyla, henüz kullanmıyor, yedekde tutuyorum.
Demek istediğim, Aziz Kardeşim, sen yat kalk duâ et ki yine ucuz atlatmışsın!
Aslında senin cezân falakaya yatırılmakmış ama Allahdan müdürün olacak o muhterem adam yine yufka yürekliymiş.
Bu arada Bakan Avcı da geçen Salı, yâni 17 HAZÎRAN’da, meseleyi BİR GÜNDE çözeceğine dâir söz vermiş.
Bugün 22 HAZÎRAN!!!
Acabâ diyorum, sayın bakan BİR GÜN derken bir DÜNYÂ GÜNÜnü mü yoksa meselâ bir PLÜTON GÜNÜnü mü kasdetdi?
Mâlûm, bir Plüton günü 634 Dünyâ gününe eşitdir de...
***
Daha Mübârek Ay’a dokuz gün kala besin maddelerine %60’a varan fiyat artışları bindirilmiş...
Ben öteden beri söylerim, bu ayın adı yanlış diye:
RamaZAN değil RamaZAM olmalıymış doğrusu!