Son zamanda düzenlenen kısa film yarışmaları ilginç tematik içeriklerle sinemaseverlerin ilgisini celbediyor. Siyer Vakfı’nın 2015 yılı içerisinde ikincisini tertip ettiği Alemlere Rahmet Kısa Film Yarışması sonuçlandı ve bir hafta evvel ödüller dağıtıldı. Es Medya’nın sponsorluğunda düzenlenen ve tema olarak Peygamber Efendimizin hayatından esintiler sunan konuları içeren yarışmada Derviş Zaim’in başkanlığında, Gökhan Yorgancıgil, Cihan Aktaş, Ümit Meriç, Nurten Sancak, Gökdemir İhsan, Bülent Ata ve Mehmet Kaman’dan oluşan jürinin seçtikleri arasında birinciliği 15 bin TL ile Yunus Namaz’ın Masumiyetin Düşüşü, ikinciliği 10 bin TL ile Murat Bozkurt’un Anne ve Çocuk, üçüncülüğü 5 bin TL ile Mehmet Şerif Karakoyun’un Kıyamet Şehri-Arayış, mansiyonu 3 bin TL ile Orhan İnce’nin Adem Başaran, jüri özel ödülünü 2 bin TL ile Şenol Çöm’ün Gün Batarken ve sponsor özel ödülünü de Seda Kaya’nın Bir Senaryo Yaratmak adlı çalışmaları kazandı.
Yine benzer şekilde yapıcı bir tema etrafında Zeytinburnu Belediyesi tarafından düzenlenen ve son müracaat tarihi 1 Şubat 2016 olarak açıklanan ve mottosu “Onlar Destan yazdı, sen Filmini çek!” olan kısa film yarışmasına katılım süreci devam ediyor. Çanakkale Harbi’nin 100. yılı olması vesilesiyle organize edilen yarışma, orada meydana çıkan ruhu yad etmek ve canlandırmak, bu manada milli tarih şuuru oluşturmak, bu çerçevede sesini duyurmak isteyen genç yetenekleri ortaya çıkarıp sinemaya katkılarının sağlamasını hedeflemektedir.
Süresi 20 dakikaya kadar olan kısa filmlerin yer alacağı yarışmanın jürisi akademisyen ve TRT İstanbul Müdürü Doç. Dr. Abdülhamit Avşar, sinema yazarı Coşkun Çokyiğit ve benden oluşuyor. Ön jüriden geçerek finale kalan eserlerin değerlendirmesi sonunda dereceye girenler Çanakkale Savaşlarının kazanıldığı tarih olan 18 Mart’ta ilan edilecek. Yarışmada birincilik ödülü 15 bin TL, ikincilik ödülü 10 bin TL, üçüncülük ödülü 5 bin TL, jüri özel ödülü 5 bin TL, Zeytinburnu Belediyesi özel ödülü 2 bin TL, mansiyon (10 adet) bin TL şeklinde belirlenmiş.
Format olarak uzun metraj filme görece daha çok süresiyle tanımlanan kısa film, gençlerin sinema dilini anlamasında ve zihinlerindeki tasavvuru görsel olarak tasvir etmelerinde en büyük imkânlardan biri olarak görülmektedir. Çanakkale gibi ruhumuzun bir yanında mütemadiyen ulvi yerini koruyan çok değerli ve acı hatırayı, mektuplarla, hatıralarla, çağrıştırdıklarıyla, uzantılarıyla, geriye dönüş ve izdüşümleriyle, belge-filmlerin silik görüntüleriyle kısa film olarak anlatmak gençler için yeni bir atılım heyecanı anlamına gelmektedir. Fotoğraf, çizim, resim ve farklı görsel kayıtların yanında sinema, hareketli resmin ortaya koyduğu avantajla insanlar arasında güçlü bir iletişim aracı olarak karşımıza çıkmaktadır. Kişisel veya toplumsal bir ideal uğruna yapılan film çalışması ise, sahici ve samimi olduğu ölçüde yönetmen, toplum ve sinema için bir kazanım olacak, ortalığı saran pespaye örnekleri izale ederek sinema literatüründeki yerini alacaktır.