George R. Martin, Game of Thrones dizisinde "Kış geliyor" ifadesini sıkça kullanırdı. Yazar senaryoda gelecek kötü günleri kastederken bir yandan iklim krizine de gönderme yapıyordu. Şimdi kuzey yarım kürede kış bastırdı. Cepheler ise keskinleşti. ABD, Ukrayna krizinin çözümsüzlüğünden pek de rahatsız değil. NATO, G7, AB üyeleri üzerinde ağırlığını yeniden gösteren ABD, Rusya'yı zaten uzun zamandır yaptırımlarla sıkıştırıyor.
Savaş çıktı çıkacak haberlerine aldanmayalım. Savaş çoktan başlamıştı ama yeni tarz ve yöntemlerle. Siber saldırı, bilgi savaşı, paramiliter savaş, asimetrik savaş, hibrit savaş, psikolojik harp, vekalet savaşları gibi savaş türlerine aşina olmak zorundayız.
Rusya'ya yaptırımların başını ABD ve AB çekiyor. Kırım'ın ilhakını Avrupa'nın güvenliği için tehdit olarak gören Batı ittifakı birçok karar aldı. Ancak bu yaptırımların bazı Avrupalı şirketler tarafından delindiğini de biliyoruz.
Biden yönetimi, Afganistan'dan çekilirken bıraktığı imaj ile sarsıldı. Her ne kadar bu çekilmenin Çin'e odaklanmak için bir yöntem olduğunu dile getirseler de iç hesaplaşmaları analizlere yansıyor. Biden, Doha Anlaşması'nın Trump'ın kucaklarına bıraktığı bir bomba olduğunu ima ediyor. Ertelemelerine rağmen çok kısa bir zamanda Kabil yönetiminin düştüğü durum ABD'nin bölgedeki itibarını zayıflatmıştı.
Buna rağmen analist Nathalie Tocci, "Biden doktrini" diyerek aslında konjonktürel ve palyatif çözüm arayışlarını doktrinleştirme gayretinde: "ABD dış politika hedeflerini güçlendirmek için askeri araçlara daha az önem verecek. Çin'le rekabeti/çatışması madalyonun bir yüzünde, diğer tarafta ise Avrupa ve Asya'daki müttefikleriyle ilişkilerini güçlendirmek istiyor."
Ukrayna krizi ABD'nin Avrupa'daki etkisini artıracaktır. Krizin uzaması hem Rusya'yı hem ABD'yi güçlü kılacaktır. ABD geri dönüyor mesajı verilmek isteniyordu zaten. İngiltere bu gerilimde AB liderlerinden daha yüksek sesle tutumunu belli ediyor.
Her ne kadar Alman Deniz Kuvvetleri Komutanı, "tarihsel bir idealizm"le düşüncesini ifade etse de Alman siyasi arenası ABD'nin baskısı karşısında komutanın istifasını kabul etti.
ABD'nin en büyük çekincesi olası Almanya-Rusya işbirliği. Üreten bir ülkenin enerji satıcısı Rusya'yla ilişkilerini derinleştirmesi gayet normal. Ancak geçtiğimiz ay The Guardian Diplomasi Editörü Patrick Wintour, Kuzey Akım2 boru hattının denizin dibine gömüleceğini ima etmişti. 1939'daki Molotov-Ribbentrop görüşmesini araya sıkıştıran yazar Batı ittifakının en büyük korkusunu açık etmişti.
ABD'nin süreçteki kazanımı ise Rusya'yı Pasifik'ten uzak tutmak görünüyor. Bu strateji Çin'le uzun soluklu rekabetinde rakibini yalnızlaştırması bakımından dikkat çekiyor.
Ankara, Ukrayna krizini dikkatle takip ediyor ve arabuluculuk yaparak gerilimi yumuşatmak istiyor. Kiev'le stratejik düzeydeki ticaretin aksamaması Ankara için önemli. Cumhurbaşkanı Erdoğan dış politikadaki kararlı tutumu, yapıcı yaklaşımı ve geniş vizyonu ile dünya liderleri arasında dikkat çekiyor. Krizi sonlandırmak mümkün olmasa da düşük yoğunluklu bir sürece herkesin razı olduğunu unutmayalım.