Fenerbahçe hazırlık maçlarını kazanamadan noktalamış oldu. Adı üzerinde hazırlık. Kaybetmek, kazanmak çok önemli değil. Sezon başında nasıl bir futbol anlayışı içinde sahada görüntü verileceğinin teknik direktörler en iyi şekilde analizini yaparlar. Umarım Aykut Kocaman da böylesine bir hazırlığı yapmıştır.
Şimdi esas önemli olan 27 Temmuz’da Sturm Graz takımıyla ilk ön eleme maçını oynayacak ve nasıl bir sonuç elde edeceğini hep birlikte göreceğiz. Ben basındaki bazı arkadaşları anlamakta zorlanıyorum. Örneğin Van Persie için aman bir övgüler sunuyorlar, şaşırmamak elde değil. Neymiş efendim.. Çok istekliymiş, çok iyi hücum pres yapıyormuş. Ama bana göre bunların hiçbirisi doğru değil. 3-5 tane hazırlık maçında bir golü bile yok. Nasıl istek, nasıl yüksek performans? Hiç kimse hiç kimseyi aldatmak zorunda değil. Fenerbahçe’nin çok acilen hücumcu bir golcüye ihtiyacı var.
Kaleci sorunu bence hallolur. Volkan Demirel kendine biraz çeki düzen verirse, Kameni ile değişe değişe görev alırlar. Fener, şimdi de Şilili Isla’yı renklerine bağlamış. Umarım Şener’le iyi bir rekabete girer ve fayda sağlar.
Mehmet Topal’ın bir açıklamasını izledim. “Bugüne kadar hep savunma ağırlıklı oynadım. Aykut Hoca ile hücuma dönük oynamaya başlayacağım. İşte o zaman yıldız olacağım” diyor. Umarım öyle olur. Geçtiğimiz sezonlarda stoperlerin ve kalecinin kucağında oynayan Mehmet Topal, herkes tarafından Fener’in yıldızı olduğunu zannetmişti. Yıldız olmak bu kadar ucuzsa, hangi marketteyse, ben de alayım!
Fenerbahçe derli toplu bir futbol oynamak zorunda. Son Monaco maçında biraz hareketli gördüm. Yeter mi? Asla.. Gol atmak zorundasınız. Kısacası benim için en önemli maç 27 Temmuz’da oynanacak ilk ön eleme karşılaşmasıdır. Sturm Graz’ı çok küçük görmeyip varınızı yoğunuzu kazanma adına sahaya yansıtın ki, sezona iyi bir başlangıç yapmış olasınız.