Binali Yıldırım’ın “çünkü çaldılar” lafı, başta İmamoğlu, o malum kampı çok rahatsız etti. Saç baş yoluyorlar.
Öyle tepki veriyorlar ki, tam “yavuz hırsız ev sahibini bastırır” misali…
Öyle tepki veriyorlar ki, sanki katiyen hırsızlık olmamış, “YSK kararında çalmadan bahsediliyor mu”ymuş… Sandık kurulları yüzünden seçim mi iptal edilirmiş…
Bu yaygaranın, kaba tabiriyle lagu luganın tek sebebi var; YSK hala gerekçeli kararını açıklamadı.
Hırsızlık o kadar belgelendiği halde aklımızla alay eden goygoycuların, aşırı tepkiyle, “ne çalması” diye diklenmesi; bir manipülasyon, bilgi kirliliği, kara propaganda eşliğinde yapılan algı operasyonudur.
***
1. Sağlam çaldılar: Pazartesi akşamı CNNTÜRK’te Sayın Yıldırım’ı dinledim. Tamamen belgelerle konuştu.
Şimdi “nasıl çalmışlar arkadaş” diye alaylı soranlara cevap olsun:
Yeniden sayılan 850 bin oyun sonucu, aradaki fark 29 bin 408’den 13 bin 729'a düştü.
Eğer 850 bin oyda Binali Bey 15 bin üzerinde oy kazanıyorsa, geriye kalan 7 milyon 750 bin oy sayılsa, orantı hesabı seçimi Binali Yıldırım kazanıyor. Zaten CHP’nin bütün oyların sayımına itirazı da bu yüzdendi.
***
2. Nasıl çaldılar: Şeytanî plana bakın, ilçe belediye başkanlarına, meclis üyelerine verilen oylarla oynanmıyor, büyükşehir belediye başkanına verilen oylarda hırsızlık yapılıyor.
Mesela, Yıldırım’a sıfır oy yazılmış. Mesela oyları eksiltilmiş. Mesela AK Parti amblemine mühür vurulmuş, sandık başkanı oylama yapmış “geçersiz oy” demişler. Mesela büyükşehir belediye başkanlığı oy pusulası verilmemiş, istenince de “bitti” denmiş.
AK Parti’nin itirazı üzerine, YSK tarafından rastgele seçilen 123 sandığın 22 tanesinde oy sayım cetvelleri boş, bir şey yazılmamış. 101 sandıkta ise imza yok. Yaklaşık 42 bin oya tekabül ediyor. 42 bin oy seçimi sakatlamaya yetiyor. YSK’nın iptal gerekçesi bu işte…
Demek ki rastgele başka sandıklar daha seçilse organize hırsızlık bütün boyutları ile sergilenecek.
Demek ki, seçimin yenilenme kararı; sandıklarda yanlış görevlendirme yapılması değil. Sandık kurullarında görevlendirilen kimilerinin yaptığı işlemlerdeki usulsüzlük, kanunsuzluk, hile ve hırsızlıklar…
***
3. Kim çaldı: Binali bey diyor ki: "Bu işte kim tepki veriyor ve alınganlık yapıyorsa adres orasıdır…”
Belgelerle gösterildi ki, görevlendirilen sandık başkanlarının 96 tanesi CHP'nin üyesi. Parti üyesinin sandık başkanı olması kanunen mümkün değil. Ayrıca 3 bin 389 sandık kurulu başkanının birinci derece akrabaları sandık kurulunda görev almış.
Hırsızlığın baş şüphelisi FETÖ’dür. Neden?
İstanbul seçimlerindeki usulsüzlük soruşturmasında 43 şüpheliden 3 sandık kurulu üyesinin, FETÖ’nün A takımında yer alanlarla 50’den fazla irtibatı tespit edildi.
Soruşturma derinleştirildikçe FETÖ tezgâhı elbette ortaya çıkacak. Çünkü böyle bir tezgâhı bu ülkede FETÖ’den başka yapacak bir organize yapı yok.
***
4. İlçe başkanı seçimi neden iptal edilmedi: İlçe, İl seçim kurulları ve YSK, hukuken sadece itiraz edilen konulara bakıyor. Öyle “şunu bulduk, acaba başka neler var” deyip kendiliğinden inceleme yapamıyor. Bunu bildikleri halde hala ilçe belediye başkanlığı seçimi neden iptal edilmedi diyenler, algı operasyonunun ajanlarıdır. O kadar…
Hırsızlık meşru sayılamaz
Sandık kurullarında AK Parti ve MHP temsilcilerinin dikkatsizliği, tecrübesizliği, hırsızlığı meşru kılmaz. Nasrettin Hoca’nın evine hırsız girince malum, komşuları, “sen de derin uyumasaydın, kapıyı iyi kilitleseydin, pencereleri sıkı kapatsaydın” deyince, Hoca patlamış: “(Ulan) hırsızın hiç mi kabahati yok…”
Kısaca adamlar sağlam çalmış.