"Hamas İsrail'e çok üzüldüğümüz bir saldırı gerçekleştirdi. Sivillere yönelik saldırı yapan örgüt, terör örgütü olarak değerlendirilir. "
Bu sözler; asıl görevi belediye başkanlığı olmasına rağmen belediye hariç her türlü hizmeti veren ve her ne hikmetse batının yere göğe sığdıramadığı, gelecekte en büyük kozumuz dediği Ekrem İmamoğlu'na ait.
Batı ağzı bu sözler çok büyük tepki aldı.
Milyonlar İsrail'in yaptığı soykırım ve katliamı görmezden gelen İmamoğlu'na ateş püskürüyor.
Bende o ateşi püskürenlerdenim. Bu konudaki tepkimi sosyal medya üzerinden attığım mesajla gösterdim;
"Hamas'a terör örgütü diyen imamın oğlu; Siyonistlere, batıya, Amerika'ya verdiği hizmetin onda birini İstanbul'a verse bu şehrin tüm sorunları hallolur ne derdi kalırdı ne tasası ama nerdeeee..."
Sizi Gidi Lağım Fareleri Sizi...
Paylaştığım bu mesaj sonrası ortaya çıkan gerçek şu oldu.
Ekrem İmamoğlu kesenin ağzını açmış ve delegelerden arta kalanla kendine klavye farelerinden oluşma bir trol ordusu kurmuş.
Attığım mesajdan sonra tasmaları çekilmiş onlarcası salyalarını akıta akıta saldırmaya başladılar.
Taktik hiç değişmiyor, her daim aynı, çünkü tasmanın ucundaki akıl aynı.
Tüm FETÖ/PKK fareleri gibi bu farelerde çöplendikleri fosseptiklerden çıkarak ortalığa döküldüler, ürüdüler, havladılar ve gittiler.
Öylesine sırıtıyorsunuz ki zavallı devekuşları, akıl olmadığından farkında değilsiniz.
İmamoğlu Ne Yapsın...
Bu ve benzerlerini görünce İmamoğlu'na hak vermiyor değilim.
Düşünsenize İmamoğlu;
İstanbul'un göbeğine Rum Başpiskopos Makarios'un heykelini dikiyor, etrafından biri çıkıpta "yav başkan bu Rum sevdası da nereden geliyor, hayırdır hemşerim" demiyor,
Sadece boğazda trilyonlarca liralık yalıları ortaya çıkıyor, etrafından biri çıkıpta "yav başkan köfteci dükkanından çıktın, belediye başkanlığına başladığından beri servetinin hesabını bilen yok, hayırdır bu değirmenin suyu nereden geliyor." demiyor,
Fatih Sultan Mehmet'in mezarını tekmeliyor, etrafından biri çıkıpta "yav bu adamın soyadına kanmayın, bu herif Osmanlı düşmanı" demiyor,
Gidip Yunan'a devletini şikayet ediyor, etrafından biri çıkıpta "yav sen nasıl bir ...... " demiyor,
Zırt pırt Yunanistan'a gidiyor, Yunan medyası ona o Yunana methiyeler düzüyor, etrafından biri çıkıpta "yav arkadaş aklımıza karpuz kabuğu düştü, yoksa bizim başkan..." demiyor.
Helen (Yunan) aşığı Tunç Soyer ta İzmirlerden kalkıp onu desteklemeye İstanbullara geliyor, etrafından biri çıkıpta "Yav arkadaş neler oluyor." demiyor.
İstanbul'daki bütün Osmanlı eserleri sapır sapır dökülürken o kalkıyor İBB binasının yanı başında kazı seferberliği başlatıyor, milletin gözünün içine baka baka asırlardır toprak altında yatan Bizans kalıntılarını çıkarmaya çalışıyor, etrafından birileri çıkıpta "arkadaş bu ne Yunan aşkı bu ne Bizans sevdası" demiyor,
Riyad'daki maçı bahane edip İstanbulluları sokağa davet ediyor, etrafından biri çıkıp da "sen belediye başkanı mısın amigomu, yoksa provokatör ajan mı." demiyor.
Hamas'a terör örgütü diyor, etrafından biri çıkıpta "yav sen nasıl bir şeysin elin gavuru dediğin Avrupa ayağa kalktı, sen burada Yahudi değirmenine su taşımakla meşgulsün. " demiyor.
Gelinen Nokta O ki...
İmamın oğlu bence sen haklısın.
Körün gözüne sokarcasına onca fırıldaklığı yap, sağır sultanların bile duyduğu onca lafı söyle, ölüyü uyandıracak onca işe imza at sonra dön gel yine aynı oyu al.
Vallahi ne yalan söyleyeyim ben olsam ben de azarım.
Vallahi ne yalan söyleyeyim ben olsam ben de kudururum.
Nasıl olsa ne yapsan iş yürüyor,
Nasıl olsa ne söylesen çevrenden alıcısı çıkıyor.
Hal böyle olunca da kim tutar imamın oğlunu...
Haaa Unutmadan...
Soyadın neden İmamoğlu merak ediyorum.
Çünkü soyadın "Müdafaa" iken neden "İmamoğlu" diye değiştirdin diye sana soranlar oldu. Tüm bu soruları cevapsız bıraktın.
Neden?
Gerçekten merak ederim.
Geçmişe dönük yedi göbek ötende imamlık yapmış biri var mı, soyunda imam var mı merak ederim.