Tarihinde Türkiye ile ilgili tek kelime iyi bir paragraf yayınlamamış dergilerin kapakları Erdoğan ile dolu son birkaç seçimde.
O derginin zihnimizi yönlendirmesine izin mi vereceğiz?
Art arda OECD’nin en yüksek büyüme oranları açıklanırken Ramazan ayında sahur vakti, bayram gününde piyasalar kapalıyken kurlar yükseliyor.
16 yıllık iktidarda her şey yolunda iken seçime birkaç ay kala “Ekonomi batıyor” diyecekler, soğanla, patatesle kararımızı değiştirecekler, tamam mı diyeceğiz?
ABD’de FETÖ’nün köpekleri sürekli video üstüne video yayınlayıp “Tüm muhalifler, haydin sandığa, aman ha” diyecekler.
“Tek amacı Erdoğan gitsin, biz de geri dönelim” diyecekler, onlara sınır kapılarını açıp buyur mu edeceğiz?
Hayatında bi dershaneden başka hiçbir yapı yönetmemiş, onun da vergilerini, SGK primlerini doğru düzgün ödeyememiş bir adama reklamla, imajla “Beklenen lider” diyecekler, tarihteki 16 büyük Türk imparatorluğunu temsil eden Cumhurbaşkanlığı forsunu ona mı teslim edeceğiz?
Türkiye’nin gurur duyduğu ne varsa, dünyadaki mazlumların umudu TİKA’yı, zor zaman güvencemiz AFAD’ı, dedemizin dizinin dibine oturup izlediğimiz ata yadigar TRT’yi, dünyaya parmak ısırtan yatırımlarımızı yıkacağız diyecekler, ellerine balyozu kendi ellerimizle mi vereceğiz?
“Düşmanımın düşmanı benim dostumdur” omurgasızlığıyla bütün benzemezler, küresel düzenbazların desteğiyle tek bir adama saldıracaklar, biz de onun yanında durmayıp ekmeklerine yağ mı süreceğiz?
“Yeter ki Tayyip gitsin, batacaksa ülke batsın, kim gelirse gelsin” diyecekler, hırslarına esir düşüp bütün tatminlerini sadece Erdoğan’ın gidişine bağlayacaklar, biz de onlara “Tabii, zaten eksikleri de yok değildi” diyerek çanak mı tutacağız?
Yok kardeşim.
Bu iş bu kadar basit değil.
Sen şirketindeki genel müdürü görevden alacağın zaman “Kim gelirse gelsin yeter ki bu genel müdür gitsin” diyor musun?
Evindeki kiracıyı çıkarırken “İsterse terörist gelsin, yeter ki bu kiracı çıksın” diyor musun?
Bu ülke, bu devlet senin şirketinden, evinden daha mı kıymetsiz?
Bizim memleketimiz, vatanımız, milletimiz canımızdan daha kıymetli.
O yüzden kusura bakma.
Bütün bunlara bakınca aklıyla kalbini birlikte kullanan insanın kime oy vereceği o kadar belli ki…
Kimin yanında duracağımız o kadar açık ki.
***
Ha, eğer kürsüde söylenenden bu kadar etkileneceksek.
Sahneye atlayan çocuğu bile imagemaker devreye girmeden sevemeyen, kucaklayamayan bir adamı sevgi pıtırcığı zannedeceksek…
O zaman İnce’ye değil, o dokunaklı “biz anadoluyuz, böyle gördük, böyle öğrendik” diye metinlerini yazan metin yazarı her kimse ona verin oyunuzu.
Yahut imagemaker’ı kimse ona verin.
Ama 2002’den beri mecliste oturan, onlarca vekilden biri olmaktan başka bir özelliği olmayan adama “Sen daha önce nerelerdeydin” diyecek kadar gözünüz kör olmasın.
“Meclisteydim, görmediniz mi? Hatta arada Kılıçdaroğlu’nun karşısına da çıktım, oy vermediniz, onu da mı görmediniz?” derse cevap veremezsiniz.