Kilis sistematik bir saldırı altında.. Bu saldırı, salt DAEŞ mevzilerinden ateşlenen roketlerden ibaret değil ..
Dün, Suriye’de kendi halkını katleden rejimin destekçisi CHP’nin raporu özetlendi Hürriyet Gazetesi’nde..
Bir cümle içinde kaç adres verdik, gördünüz mü?
1) Esed Rejimi
2) Türkiye’deki destekçisi CHP
3) Hürriyet Gazetesi
Ne yazıyor bu raporda?
Kilis Valisi demiş ki meğer;
“Benim de can güvenliğim yok. Süpermen değilim, roketleri havada yakalayamam...”
Ben bu sözü duymuş değilim..
Kaydı da yok..
Vali’nin ağzından detayı da..
Raporun yansıttığı ve Hürriyet’in haber yaptığı kadarını biliyoruz..
CHP’nin ESED’e olan yakınlığı nedeniyle bu tip haberlere ihtiyatlı yaklaşmayı öğrenmiş durumdayım..
Dün nüfusundan fazla misafire ev sahipliği yaptığı için Nobel’e aday gösterilen bir vali, elbette bugün CHP üzerinden itibarsızlaştırılacaktı..
Bu benim için yeni bir durum değil..
Ancak işin aslının esasını öğrenmek üzere Kilis Valisi’nin basın müdürü Nuri Yeşilçimen’i arayınca yaşadığım şaşkınlığın tarifi yok..
CHP medyası psikolojik üstünlüğü elde etmiş durumda.
Gazeteleri, televizyonları, radyoları eliyle kitlelere tesir güçlerini kullanıyorlar..
Sosyal ağ, internet forumları, sözlükler vesaire her yerde sistemli saldırıya maruz kalmış durumda Kilis Valisi Süleyman Tapsız..
Saatler süren sessizliğin ardından dün öğleden sonra basın müdürünü arıyorum..
El cevap : “Valla bir bilgim yoktur”..
Yaralı girip şehit olanlar araştırılsın!
Dün Star Gazetesi muazzam bir haber yaptı..
Diyarbakır’daki iki hastanede, teröristlerin sahte isimle tedavi edildiğini ortaya çıkardı..
Bu dosyanın devamının da geleceğini biliyoruz.
Bununla ilgili tahkikatta ciddi anlamda mesafe katedildiğini anlıyoruz Kemal Gümüş’ün haberinden..
Umarım bu kamuya sızmış terör destekçilerinin kökü de kurutulur..
Yoksa aralarında bu iki hastanenin de olduğu bölgedeki pek çok hastaneye artık şüpheyle bakacağız..
Bu iş tüm boyutlarıyla aydınlatılmazsa, uykular bile haram..
Her ‘yaralı’ girip ‘şehit’ olan vatan evladı için, ‘acaba kasti bir durum mu oldu?’ diye sorgularız artık..
Yiyorsa engelle!
Laiklik tartışması politik düzlemde devam ediyor..
Devam da edecek..
Kimse; ‘Cumhurbaşkanı şöyle demiş, Başbakan böyle demiş’ diyerek bu konu hiç açılmamış gibi davranmasın..
Bu konu artık açılmıştır..
Ama tartışma düzlemi üzerinde karar vermemiz lazım..
Eğer kavramlar üzerinden, uygulamalar üzerinden, tanımlar üzerinden tartışacaksak, sorun yok..
Kur’an ayeti değil ya..
Çatır çatır tartışırız..
Ama sol açıkta yedek bekleyen Yılmaz Özdil gibi faşistler, “g.t.n yiyorsa dene” diye girerse topa, ‘g.t.n yiyorsa engelle’ cevabını alır, çarşı karışır..
Uyarmadı demeyin..