Kemal Kılıçdaroğlu'nun güler yüzlü bir siyasetçi olduğu söylenemez.
Yüzü genelde asıktır.
Ya da eski tarz bürokratlarda görülen donukluğun yüzüne yerleştiğini söylesek daha doğru olur.
Siyasete girdiği 2002 senesinden bu yana her tür duygudan, tepkiden, mimikten arındırılmış renksiz, ifadesiz bir çehreyle halkın karşısında Kılıçdaroğlu.
Yirmi uzun yıl boyunca içten bir gülüşünü, herhangi bir şeye sahiden üzülüşünü görmedik. Bir anda patlayıveren bir kahkahasını da duymadık.
Maskeyle dolaşıyor sanki.
Otoritesini, varlığını saydırmak istediği ortamlarda başını çenesini kaldırarak uzattığı gibi, gülünmesi gereken yerlerde de dişlerini sakınarak kontrollü şekilde gülüyor Kemal Bey.
Koy vermiyor kendini.
Ama belli ki adaylığı kafasına koyduğundan ve ajansların tavsiyesine, "imaj maker"ların yönlendirmesine uyduğundan beridir, daha cömert bu konuda.
Eskiyle kıyaslanmayacak kadar gülüyor CHP Genel Başkanı.
**
Meral Akşener, Bay Kemal'in adaylığına taş koyar gibi CHP belediye başkanlarını birer birer önüne attığında mesela.
Hatırlayın başı çalışılmış biçimde dik, yüzü bilhassa güleçti Kılıçdaroğlu'nun.
Meral Ablasının elinden çekip aldığı İmamoğlu'na "15 milyona hizmet etmeye devam et, daima gülümse" derken ki gülüşüne bakın.
Ya da adaylık ihtimali iki günde sönümlenen Ekrem İmamoğlu'nun CHP Grup Salonunda rengi iyice solup neşesi içine kaçarken Kemal Kılıçdaroğlu kürsüde nasıl da şen şakraktı.
Konuştu, konuştu, bütün alkışları topladı.
İmamoğlu ekşiyen bir suratla eli avucunda Genel Başkanını sessizce alkışlarken, Genel Başkanı parti içi rakiplerini ezip elemenin, masa ortağının ördüğü çorabı başına geçirmenin kutlamasını yapıyordu.
**
Öte yandan her şey bu kadar eğlencelik değil tabii.
Deniz Baykal'la son fotoğrafı mesela.
Şahsen dehşete düştüm!
**
Baykal'ın evine yeni yıl kutlamasına gitmiş Kemal Bey.
Yanında da CHP Ankara Milletvekili Levent Gök var.
Üçü masada oturuyor. Önlerinde kahve fincanları.
Gök ziyarete dair pozitif bilgiler aktarmış.
Lakin bu fotoğraf aktarılan bilgileri yalanlıyor.
**
Baykal acıyla kıvranırken. Bilinçli şekilde objektife bakmazken.
Başını eğip başını eğmesinin nedeni olsun diye çatalla tabağındakileri sağa sola itelerken.
Yüzündeki ifadeden ve vücut dilinden anlaşıldığı kadarıyla büyük yıkım yaşamakta.
Baykal mecbur bırakıldığı o fotoğrafta olmak istemediğini sessizce haykırıyor!
Kılıçdaroğlu ise gülüyor!
Hem de epey gülüyor.
Normal zamanlarda gülmeyen Kılıçdaroğlu'nun ağzı neredeyse kulaklarında!
Mutlu olduğu, kendisiyle gurur duyduğu belli.
Baykal "ah keşke" diye kıvranırken, "yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik" diyor sanki Kemal Bey içinden.
**
Bana kalırsa CHP'nin son 12 yılının en iyi kısa özeti bu fotoğraf.
Fotoğrafın göstergebilim açısından analizi bizi gösterilenin arkasında yatan gerçeğe dair pasajlar sunuyor.
Kadrajın ortasındaki kişi mesela. Hikayenin başında amaca ulaşmak için hedeflenen araç iken artık araçsallaşmış bir dekorun parçasıdır.
Ve işler geri çevrilemeyecek kadar ilerlemiştir.
Çünkü Fetullah Gülen terör örgütünün bel altı kumpasıyla sadece Atatürk'ün koltuğunu ve Türkiye'nin ikinci büyük partisini teslim etmedi sonuçta Baykal Kılıçdaroğlu'na.
Üstelik sustu, susmayı seçti.
Bu yüzden kaldıramıyor olmalı başını.
**
Bakalım masada son "gülen" kim olacak?