14 Mayıs yaklaştıkça, Kemal Kılıçdaroğlu'nun gerilimi çoğaltma çalışması da zirve yapmaya başladı.
ABD başkanı Biden'in "arkadaş" ekibinden olan Kemal Bey, seçim sonuçlarına dair anket sonucunu ve gerçekleri gördükçe, yeni bir yola daha başvurdu.
"Bu kadar da olmaz!" dedirten bu yol ise, seçime "Rusya eli" iftirası oldu.
ABD, uzun zamandır Türkiye ile Rusya'yı karşı karşıya getirmek peşindeydi.
Putin-Erdoğan arasındaki itibara dayalı ilişkisinin, ülkelerin genel ilişkilerine olumlu etkisi; en çok Batı ittifakını rahatsız etti.
Tabi, Rus uçağının düşürülmesi krizi, Rus Büyükelçi'sine yapılan suikast, bu sürecin okyanus ötesinden dizayn edildiğini, bize üstüne basa basa ispat etti.
Türkiye ile Rusya'yı karşı karşıya getirerek savaştırma hayali, Erdoğan ve Putin'in ortak aklı sayesinde ortadan kalkmıştı.
Biden ve küresel mafya, Rusya üzerine nasıl oyun inşa etmek istediğini, biz bu süreç içerisinde daha net okuyabildik.
Ukrayna üzerinden dizayn edilen ve Zelenskiy'in başrolünü üstlendiği Amerikan film senaryosu, ilk aşamada başarılıymış gibi göründü. İstediklerini tam anlamıyla almış olsalardı, yeni takviye arzusuyla; Kılıçdaroğlu modeli üzerinden, yeni bir hareket planı devreye sokulur muydu?
Tabi ki de hayır...
Şimdi de Kemal Kılıçdaroğlu, birden bire Rusya iftirası ile paylaşım yapmak zorunda kaldı.
Paylaşım yaptığı metne bakılırsa, üslup ve yöntem; Amerikan ruhunu yansıtıyor.
Meral Akşener'in, Karadeniz'de doğalgaz keşfine de, Putin kıyağı olarak bakması, tesadüfi bir durum değildir.
Kemal Bey'in İngiliz yayın organına, iktidar olduğumuzda önceliğimiz; "Kremlin değil, Batı ile ilişkiler olacak" demesi de, Amerikan merkezli Küresel güce verilen sözler olarak okunmalı.
Kemal Bey'in dış politika danışmanı Ünal Çeviköz'ün de, "Biz Rusya'ya, NATO üyesi olduğumuzu hatırlatacağız..." cümlesi ile Kemal Kılıçdaroğlu'nun Rusya parmağı iması paylaşımı arasında, ciddi bir bağ vardır.
Tabi ki Memleket Partisi Başkanı Muharrem İnce'nin, adaylıktan çekilmeye zorlanmasını, Amerikan CIA aparatı olan Fethullahçı Terör Örgütünün operasyonu olduğunu, daha ciddi bir ithamla kapatması gerekiyordu. Akıllarına Rusya ve Putin'in gelmesi ise, Kemal Beyin komik ve devlet aklından kıt bir siyasetçi olduğuna dair kanaati pekiştirdi.
Duruma bakarsanız, Muharrem İnce'nin istifa etmesini isteyen Kemal Bey, baskı yapan, şantaj, kaset operasyonu ile yıldıran CHP, HDP, PKK ve FETÖ...
Ama sonunca Kemal Beyefendi, işine yarayacak çekilme olayına; Rusya'yı katmak istemesi ise, ülkesini, milletini ve Türkiye devletini nasıl bir küçük düşürme ile karşı karşıya bıraktığının farkında mı acaba?
Görünürde bu çekilme olayı Kemal Bey'e yaradı. İtham ettiği Rusya, Kemal Kılıçdaroğlu'na yarayan bir operasyon yapmış olmuyor mu?
Türkiye, hiç kuşkusuz tarihi bir seçim yapacak.
Ya Zelenskiy modeli gibi kendi ülkesini savaşlara, krizlere sokan yolu deneyecek veya kendi milli duruşu olan Kızıl Elma hedefi ile "Tam Bağımsız Türkiye..." hedefi olan bir yolu seçecek.
Türkiye, ya PKK ve FETO gölgesinde; kaset, şantaj yolları ile dizayn edilen bir ülke olacak veya baskılara başkaldıran, şantaja boyun eğmeyen; şanına ve tarihine layık bir yola baş koyacak.
Rusya paranoyası ile bizi hastalandırmaya gayret eden Amerikan senaryosu mu, yoksa komşu, akraba ve tüm dünya ile eşit ilişkileri barındıran, Türk Müslüman yolu ve Anadolu irfanı mı?
Küresel mafyanın dayatması mı, yoksa Türk milletinin milli hafızası, kendi aklı ve asaleti mi?
İyi düşünün...