Sonu başından belli olan CHP kurultayının detayları beni çok ilgilendirmiyor.
Ama CHP genel başkanının ‘Türkiye derhal Esed ile temasa geçmeli’ söylemini önemsiyorum.
Çünkü kurultaydan bir gün önce (2 Şubat) yazdığım yazıda Esed’le askeri işbirliği konusuna temas etmiştim.
Yazımı, ‘Esed’le askeri işbirliği teklif edenler Türkiye’ye değil bilerek ya da bilmeyerek Esed’e çalışıyorlar!’ diyerek bitirmiştim.
***
Kılıçdaroğlu maalesef yüzbinlerin katili Esed’e çalışan bir parti lideri olduğunu kurultayda açıkça ilan etti.
Şurası kesindir ki, Esed denen şahıs şu anda yaşayan en tehlikeli teröristtir. (Bu adamın adı aslan anlamındaki Esed’dir. Esad mutlu anlamına gelir, yanlış telaffuzdur.)
Ülkesine verdiği zarar göçe zorladığı milyonlar bir yana ölümüne sebep olduğu insan sayısı bir milyonu bulmuştur.
PKK bile bu kadar ölüme sebep olmamıştır. İsrail bile bu kadar Filistinli öldürmemiştir.
Şu bir gerçektir ki, Esed PKK’dan daha tehlikeli kriminal bir şahıs olarak savaş suçundan yargılanması gereken bir mücrimdir.
***
İktidara talip olduğu ülkenin en önemli meselesinin bir diktatörle işbirliği olduğunu söyleyen parti liderine sormazlar mı, ‘Sana bu akılları kim veriyor, sen kimin tarafındasın?’
‘Hele de iktidara talip olduğun bu ülke ordusunun fiilen savaştığı terör örgütüneterör örgütü bile diyemeyen vekilleri barındıran bir parti olarak sen teröristten yana mısın yoksa ülkenden yana mı?’
‘Bölgeyi şekillendirmek isteyen emperyal güçlere karşı direnen kendi hükümetini karalayıp emperyal güçlerin emrindeki zalim Esed’i ve terör örgütlerini aklamaya çalışırken sen kime hizmet ettiğini sanıyorsun?’
***
Muharrem İnce kurultay konuşmasında çok önemli bir noktaya temas etti.
CHP’nin 2014’teki cumhurbaşkanlığı aday belirleme yöntemini açıkladı.
Açık açık Kılıçdaroğlu’nun partisinin görüşüne itibar etmediğini, başka odakların talimatıyla aday belirlediğini söyledi.
Parti içinde yapılan yoklamaların hiçbirinde E. İhsanoğlu’nun isminin çıkmadığını ama partinin grup başkan vekili olarak kendisinin de adaylarını medyadan öğrendiğini ironik bir şekilde anlattı.
İnce açıkça Kılaçdaroğlu’nun böylesine önemli kararları parti ile hiç alakası olmayan bir yerlerden aldığını söyleyerek tarihe not düştü.
***
CHP şu anda kendi ülkesini teröristlerle hareket ediyor diyerek eleştiren, PKK dahil PYD’yi ve Esed’i aklamaya çalışan bir parti görüntüsü veriyor.
Daha önce de yazdım, Esed’in bir gücü yok. Kendisini koruyacak ordusu bile yok Esed karada İran destekli milisler havada Rus uçaklarıyla ayakta kalabiliyor.
İpler tamamen Rusya ve İran’ın elindedir. Türkiye de hemRusya hem de İran ile zaten görüşüyor ve istediğini alıyor! Kuklacı varken kukla ile niye muhatap olsun?!
***
Durum böyleyken Kılıçdaroğlu’nun Esed’e meşruiyet kazandırma çabası, tıpkı cumhurbaşkanı adayını belirlerken takındığı tavrı hatırlatıyor.
İhsanoğlu’nu aday yapma talimatını kimden aldıysa öyle anlaşılıyor kizalim Esed’i savunma talimatı da benzer bir şekilde iletilmiş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da haklı olarak diyor ki: “1 milyon insanın ölümüne neden olan bir kişiyle bizi bir araya getirme gafletinde, cehaletinde bulunacak bir adam.Bunun siyasette yeri ne olabilir? Şu anda bizim Zeytin Dalı Operasyonumuzu sulandıran, buna bu kadar uzaktan duran bir kişinin Türk siyasetinde milli ve yerli bir yeri olamaz.”
Böylesine ülkesine, milletine ve ilkelerine yabancılaşmış bir Kılıçdaroğlu dururken, CHP’nin başına Muharrem İnce gibi dürüst bir Anadolu çocuğunun geçmesine izin verirler mi?
Vermediler, vermiyorlar!