İYİ Parti Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral, Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı çıkarken onun Alevi kimliğini gerekçe gösterdi. Kılıçdaroğlu'nun Alevi olması sebebiyle Türkiye'de seçim kazanamayacağını ifade etti. Devam etti: "Türk toplumu açısından, yani Sünni diyebileceğimiz daha Müslüman kesim tarafından bu, bir endişedir. Bu, oy verilmemesi gereken bir problemdir..."
Kılıçdaroğlu'nun aday olmasının engellenmesi için bir oyun oynanıyor.
Meral Akşener'in, "Başta Sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere üzülen her bir kardeşimden İYİ Parti Genel Başkanı olarak özür diliyorum" açıklaması, şahsen benim kanaatimi değiştirmiyor. İbrahim Halil Oral'ın disiplin kuruluna sevk edilmesi de ha keza bir oyun oynandığı iddiasını ortadan kaldırmaz. Hatta 6'lı masada çatlak çıkmaması için Kılıçdaroğlu'nun dün CHP Genel Merkezinde Oral ile görüşmesi, özrünü kabul etmesi de zevahiri kurtarma gösterisinden ibaret.
Evet, Kılıçdaroğlu'nun adaylığını önleme oyunu var.
Oyun hem içeriden, hem dışarıdan oynanıyor.
CHP dışından oynanan oyunda anlaşılan bir İYİ Parti milletvekiline rol düşmüş.
Tam da Kılıçdaroğlu'nun adaylığı iyice dillenmiş iken pat diye konuşuyor. "Sünni çoğunluk varken Alevi kimlikli aday olmaz" çıkışı, 6'lı masaya atılan el yapımı patlayıcı değil mi?
Zekâ kıtlığı olan biri bile bu kadar kör gözüne gözüne çatapat atmaz.
Ölçülmüş, biçilmiş özürler falan ayarlanmış ince tezgâh böyle kurulmuş olamaz mı?
Neden daha önceleri değil de şimdi?
Kılıçdaroğlu'nun Aleviliği şimdi mi akıllarına gelmiş?
Demek ki ikili görüşmelerde Kılıçdaroğlu, aday olmaması için ikna edilememiş.
Şimdi artık Kılıçdaroğlu'nun Alevi kimliğini bilmeyenlerin bile kulağına kar suyu kaçırmış oldular.
Maksat da buydu zaten.
Ancak bu oyun çok tehlikeli. Sırf cumhurbaşkanlığı adaylığı için bir Sünni-Alevi çatışmasının zeminini hazırlamak, fitne kazanına odun taşımak milletimizin kardeşliğine yönelik en büyük ihanetlerden biridir.
Nitekim sosyal medyada, içindeki kin ve öfkeyi öylesine saçanlar var ki, İYİ Parti milletvekilinin yaptığının affedilir bir tarafı asla yok...
Gelelim içerden oynanan oyunda rol kapanlara.
Batı ittifakı, başta Washington, Kemal Kılıçdaroğlu yerine Ekrem İmamoğlu'nu istiyor. Bunu sağır sultan bile duydu.
ABD Büyükelçisi İmamoğlu ile sık sık görüşüyor. Kılıçdaroğlu'na mesaj veriliyor.
Bundan sonrası, CHP içinden görünenlerin tezgâhları ile Kılıçdaroğlu'nu yıldırmak.
Bakınız geçenlerde Soner Yalçın Sözcü gazetesindeki köşesinde ve Odatv.com'da yayınlanan yazısında Kılıçdaroğlu'nu, "bir kardeş tavsiyesidir" diyerek kimsenin tehdit etmediği kadar tehdit etti.
24 Mayıs 2022'deki "Kılıçdaroğlu için endişeliyim" başlıklı yazısında şunları yazdı:
"İşte o soru hep içimi kemiriyor: 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanamazsa ne olacak?
Salt siyasi hayatı bitmez. Hakaretlere, saldırılara uğrar. Ağır iftiralar ile karşılaşır. Yıllarca sürecek komplo teorilerinin merkezinde yer alır. Ağır bedeller öder. Yaşamı allak bullak olur...
Siyaset acımasızdır, Kılıçdaroğlu bu kez imkânı yok affedilmez. Hatasının cezası, kıyamete kadar çektirilir...
Görüşüm şudur: Türkiye'nin önümüzdeki dönemde Kılıçdaroğlu gibi değerli-tecrübeli lidere ihtiyacı var. CHP'nin başında kalmaya devam etmesi ülkenin yararınadır..."
HDP, Mansur Yavaş'a "korkak" dedi, adaylığını bitirdi.
İYİ Partili milletvekili Kılıçdaroğlu için "Alevi" dedi, adaylığını çıkmaz sokağa gömdü.
Soner Yalçın, "Cezanı kıyamete kadar çekersin, ona göre..." dedi.
6'lı masadakiler söyleniyordur; "Kim oturttu bizi buraya?"