Adam mütebahhir...
Yani derya gibi... Müthiş donanım ve derin bir entelektüellik var...
O kadar dolu ki, taşıyor!...
Hâl böyle olunca, tabii ki amiyâne tabirler beklemiyorsun böyle bir köşe yazarından...
“Toplumda irdemsel ve tecimsel teamüller, gönençsel etkileşimin sedimantasyonel ve rasyonel ve de sansasyonel..vs,” diye başlayan cümlelerle bir analiz yapıyor ki.., sıkıyosa anla!...
Örneğin ‘Demokratikleşme Paketi’ni yazacak, Helenistik çağlardan başlıyor anlatmaya!..
Demos Kratos’la devam ediyor... Oradan Paketus’a geçiyor... (Paketi ilk kullanan adamın ismi olsa gerek!)
Arada, Sextus Empiricus, Cicero ve Diodotos’tan söz ediyor... (herhalde önemli adamlardır bunlar da!..)
Roma Hukuku ve Senato’ya giriyor... Romalıların paketinden, bugünün paketine geliyor...
Nihayetinde AK Parti, CHP, Kürt sorunu, Gezi..vs, falan, günümüz siyasetine, ve dahi demokratikleşme paketine bağlıyor işi!...
Helenistik çağlardan, demokrasi paketine nasıl geldik anlayamıyoruz!...
Bir cümle en az 3 satır...
Cümlenin sonuna geldiğinde başını unutuyorsun...
Üzerinden defalarca geçsen de nafile!... Ama inatla ve azimle yazıyı okuyoruz...
Paketi, gündemi, demokrasiyi böyle mütebahhir adamlardan öğrenmek için çok çaba sarfediyoruz...
Yazı bittiğinde akılda kalan tek şey var.. O da; Sextus Empiricus!...
Evet böyle köşe yazarı abilerimiz ablalarımız var...
Bir de Engin Ardıç denen bir usta var...
Engin Usta, açık ve net bir dil kullanır...
Retorik ve polemikte müthiştir...
İronik üslupla yazdığı mizahi yazıları eşsizdir...
Herhangi bir yazarda itici ve çirkin duran argo bir kelime Engin Usta’nın kaleminde sevimli ve komik bir hale gelir...
2007’de seçimlerden sonra kaleme aldığı ilk yazısının başlığı olan ‘Şiştiniz mi düdük makarnaları?’, Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en unutulmaz köşe yazısı başlığıdır...
Engin Usta bir çırpıda okunur...
Dolgu cümleleri kullanmaz...
Okurken sıkmaz.., paragraf atlattırmaz!...
Sabah işe gitmeden önce, kahvaltı softasında, bir elle çayını yudumlarken, diğer elle gazeteyi tutup bir köşe yazısı okuyorsan.., damardan giren bir analizle ve dahi 3-5 cümle ile gündemi, olup biteni anlıyorsan, arada bir de kendi kendine gülüyorsan, okuduğun Engin Ardıç’tır...
Velhasıl köşe yazarı dediğin Engin Usta gibi olmalıdır...
Lakin Helenistik Çağlar’dan başlayıp Sextus Empiricus’la devam edip, demokratikleşme paketine gelen mütebahhir abi ve ablalarımızla da gurur duyuyoruz...
Tek fark, onları kahvaltı sofrasında okuyamıyoruz!... O kadar...
Şimdi merak ettiniz biliyorum... Bu yazının başlığı ne alâka diye?!...
Söyleyelim efendim...
Bayram Bayram böyle bir yazı çekilmez.., bari başlığı ‘komik’ olsun dedim!...
Kurban Bayramınız mübarek olsun...