Baştan söyleyeyim. Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu aday olmayacak/yapılmayacak.
Olabilseydiler yuvarlak masada aylardır havanda su dövülmezdi.
6'lı muhalefetin yuvarlak masa toplantılarında en ciddi sıkıntı, ortak adayın isminin hala belirlenmemiş olması.
Macaristan seçimlerinin sonucu, isim tespitinin bir an önce yapılması baskılarını artırdı.
Şu anda dolaşıma sokulan isimler, ortak aday üzerinde anlaşma olmadığı için.
Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu daha çok "dışarı"nın arzuları istikametinde proje dâhilinde gündeme getiriliyor.
Biden'ın, "Erdoğan'ı muhalefetle işbirliği ile devirelim" projesi devam ettiği için Kılıçdaroğlu isminde henüz geri adım yok.
İmamoğlu, daha çok Avrupa'nın gönlündeki aday. Mansur Yavaş ismi de "Kılıçdaroğlu da olmaz, İmamoğlu da olmaz" lobisinin son günlerde parlattığı isim.
Ortak adayın belirlenmesinde iki esaslı kriter var.
1. HDP tabanından mutlaka oy almalı.
2. Milliyetçi kitlenin hedefi olmamalı.
Muhalefet bloğu böyle bir isim bulursa tebrik etmeliyiz.
Hem PKK/Kandil taraflarının hayır demeyeceği biri olacak.
Hem de milliyetçi büyük çoğunluğu rahatsız etmeyecek...
Düşününüz, PKK terör örgütüyle içte dışta mücadele edilirken, HDP yöneticilerinden ortak adaya destek çağrıları yapılacak...
Ortak aday bugüne kadar belirlenemiyorsa sebebi bu çıkmaz sokaktır.
6'lı muhalefet yuvarlak masada gerçekten çok daraldı.
Sıkıntının büyüklüğü, ortak adayın ismi açıklandığında ayan beyan görülecektir.
Liderler evet dese bile, CHP'nin içi bir başka karışacak, İP'in içi, SP'nin, DEVA'nın Gelecek Partisi'nin içi bir başka karışacak.
Ortak adaydan vazgeçip liderler partilerinin adayı olsa, asıl o zaman birbirlerini yiyecekler. Ki, bu yoldan hemen hemen vazgeçtiler.
Ortak aday henüz belli değil çünkü şöyle bir korku da var:
İsim belli olur olmaz o şahıs, ağır bir yıpratma kampanyasının hedefi olacak.
Bu bile ortak adayın bir de bagaj sorunu olduğunu gösteriyor.
Bagaj sorununun başında şu sorular var:
1. FETÖ'ye ve PKK'ya desteği, yakınlığı ne derecede?
2. PKK ve FETÖ terör örgütleri ile mücadelede bu isim nasıl bir tavır sergilemiş?
3. ABD ve AB ile organik bağları/ilişkileri var mı?
4. Muhafazakâr, mütedeyyin kitleye karşı hasmane tavırları, rencide edici beyan ve duruşları olmuş mu?
5. Milli Savunma Sanayinin atılımlarına destek mi olmuş, karşı mı durmuş?
İsim belli olduğunda bagajdan daha neler çıkar kim bilir?
Şahsi kanaatimi söyleyeyim.
Erdoğan'sız Türkiye fitnesi için Okyanus ötesindekiler kararsız değiller.
Sonunda bir isim bildirecekler.
Ve o ismi; Haçlı zihniyetine çalışan merkezin bütün adamları, elemanları, etki ajanları, fonlanan medya, sosyal medya güçleri destekleyecekler.
Kuvvetli bir vantilatör rüzgârı estirecekler.
Başka cephelerden de, özellikle ekonomik kumpaslarla, tezgahlarla, bilhassa hayat pahalılığı ile kaos zemini hazırlamak isteyecekler.
Ancak önemli bir nokta daha var.
Dünya düzeni, şer şebekesinin kontrolünde asla değil.
Rusya-Ukrayna savaşı bir anda nice dengeyi bozdu, nice dengelere kapı araladı.
Dün Türkiye'yi oyun dışına itmeye çalışanların, bugün "Türkiye vazgeçilmez" demeleri şimdilik lafta kalsa bile önümüzdeki günlerde şaşırtıcı gelişmeler de olur.
Yani işin özeti, muhalefetin güvendiği dağlara kar yağabilir...