CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Katar ziyaretinden bir fotoğrafı gündeme getirerek, “para için eğildiğini” söyledi.
Videosu seyredildiğinde asla böyle bir şey olmadığı çok net görüldüğü halde, Erdoğan, koronavirüs salgını sebebiyle gönül selâmı verdiği besbelli olduğu halde, Kılıçdaroğlu üstüne basa basa;
"Bakın bugün Karar gazetesinde bir fotoğraf var. Erdoğan'la yurt dışından gelen bir yöneticinin fotoğrafı var. Erdoğan'ın onun önünde nasıl eğildiğini görüyorsunuz. Niye eğiliyor, para için" dedi.
Kılıçdaroğlu, bu yalanı/çarpıtmayı Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan'ı ziyareti sonrasında yaptı.
Ne demeli?
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nı bu şekilde aşağılamayı, Ermenistan Başbakanı yapsa, o bile ayıplanır. “Sen Türkiye’nin Cumhurbaşkanını nasıl aşağılarsın? Sen de hiç mi utanma yok? O Cumhurbaşkanı halkın seçtiği ve Türk milletini temsil eden bir insan. Gâvurluk, şerefsizlik, alçaklık yapma…” deriz.
Ülkemizin Cumhurbaşkanını itibar suikastı ile aşağılamaya kalkan, maalesef ülkemizdeki ana muhalefet partisinin lideri.
Ne demeli?
Kişi kişiyi kendi gibi bilir. Kılıçdaroğlu, FETÖ’nün önünde eğilmiş biridir.
Darbe teşebbüsü ihanetinden birkaç ay önce 25 Aralık 2015’te CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. Yıl sonu değerlendirilmesinin yapıldığı toplantıda bir gazeteci Kılıçdaroğlu'na "Fetullah Gülen'le ilgili ne düşünüyorsunuz?" sorusunu yöneltti.
CHP Lideri bu soruya şöyle verdi: "Gülen hareketini en çok eleştiren biziz. Ama eğer siz, ‘benim gibi düşünmüyor’ diye ‘onu yok edeceğim’ derseniz, biz mazlumun yanında oluruz. Mazlumu savunmayacağız da kimi savunacağız? Kimse kusura bakmasın…"
Ne demeli?
Kılıçdaroğlu, baltayı taşa vuruyor. Biz, Sayın Erdoğan’ın iki yerde eğildiğini gördük. Bir uluslararası toplantıda yerini belli etmek için yere konulan Türk bayrağını eğildi aldı, kalbinin üzerine koydu.
Bir de rükûda/secdede, sadece Allah’a kulluğu hatırlatan eğilmesi var.
Birleşmiş Milletlerde, o beş büyüğün gözünün içine baka baka “dünya beşten büyüktür” diyen Erdoğan mı gücün karşısında eğilirmiş.
Ne demeli?
Kılıçdaroğlu, terörist başı Fetullah’ı Gülen övmenin karşılığında 15 Temmuz gecesi tankların arasından geçip televizyon karşısında kahve içmeye giderken, Cumhurbaşkanı Erdoğan meydanlarda milletiyle beraber bir ihanetin yangınını söndürüyordu…
Daha çok şey denebilir. Ama artık şu kesin;
Kılıçdaroğlu dengesizlik sergiliyor.
Kılıçdaroğlu insanî değerleri, ahlâkı, saygıyı hoyratça çiğneyip geçiyor.
Kılıçdaroğlu göz göre yalan söylüyor, çirkeflik yapıyor.
Böyle siyasetçi olmaz.
Böylesinden Türkiye’ye fayda gelmez, zarar gelir.
Aslında CHP’ye de en büyük zararı Kılıçdaroğlu veriyor…