CHP Genel Başkan Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz Salı günü (15 Mayıs 2018) TBMM’de partisinin Grup Toplantısında yaptığı tarihî konuşmada aynen şunları söyledi:
“Filistin halkına yapılan açıkça bir zulümdür, bir katliamdır. Katliamı yapanları, zulmedenleri şiddetle kınıyoruz.
“Dün pazartesiydi, tarihe ‘Kanlı Pazartesi’ olarak geçecektir. Bir tarafta ellerinde en gelişmiş silahlar, öbür tarafta sadece ve sadece barış gösterisi, barış isteyen, kendi topraklarını isteyen bir Filistin halkı var. Ve siz o gelişmiş silahlarla acımasız insanları tarıyorsunuz, katlediyorsunuz. Bu mudur insanlık, bu mudur ahlak, bu mudur adalet?
“Kimse bundan sonra kalkıp da dünyaya demokrasi dersi vermesin. Her demokrasi dersi verdiklerinde, onlara kanlı pazartesiyi hatırlatmak insanlığın temel görevlerinden birisi olmak zorundadır artık, bunu yapacağız.
“Ortadoğu’da Amerika artık arabulucu olma rolünü tümüyle kaybetmiştir; çünkü taraftır. İsrail Hükümetinden yana taraftır. Dolayısıyla Amerika Birleşik Devletlerinin yönetiminin, Trump yönetiminin Ortadoğu’ya barış getirme şansı artık yoktur. Trump yönetimi Ortadoğu’ya kanı ve gözyaşını getirir artık, ölümleri getirir artık.
“Gönül isterdi ki dünya ayağa kalksın bu katliam karşısında. Arap dünyası, kendi içinde birlik olmayan Arap dünyası, birbirini yiyen Arap dünyası, birbirini gırtlaklayan Arap dünyası, egemen güçlerin oyununa gelen Arap dünyası bir araya gelip Filistin’e sahip çıkamıyorlar. Biz sahip çıkarken, onlar bizim kadar sahip çıkamıyorlar.
“Değerli arkadaşlarım, biraz sizi geriye götüreyim. 15 Temmuz 1092, bir cuma günü. 40 günlük kuşatmadan sonra Kudüs düşer, Haçlı orduları tarafından, Kudüs düşer ve büyük bir katliam başlar, büyük bir Müslüman katliamı başlar. Ve sadece Müslümanlar değil, Yahudiler de öldürülür Haçlı seferleri sırasında, onlar da katledilirler.
“2 Ekim 1187, aradan 95 yıl geçmiştir. Yine bir Miraç Kandili gecesinde büyük komutan Kudüs’ü geri alır. O komutanın adı Selahattin Eyyubi’dir. Alır, ama “hiç kimseye dokunmayacaksınız” talimatı verir, “hiçbir Hıristiyan öldürülmeyecektir” talimatını verir. “İslamiyet’in bir barış dini olduğunu, sevgi ve hoşgörü dini olduğunu söyler, ‘kimsenin burnu kanamasın’ der. ‘Kudüs’ten ayrılmak isteyenler de ayrılabilirler’ der. Haçlı seferleriyle Selahattin Eyyubi’nin Kudüs’e bakış açısı budur. Biri insanî, biri vahşî bakış açısıdır.
Haçlı seferlerinin anlayışı bugün de vardır. Kudüs’te bugün aynı anlayış uygulanmaktadır…”
Bu ifadeler Sayın Erdoğan’a değil, Sayın Kılıçdaroğlu’na ait. Ve bu sözlerinden dolayı -samimiyetine inanmak isteyerek- Sayın Kılıçdaroğlu’nu tebrik ediyoruz. Cumhuriyet tarihinde bugüne kadar hiçbir CHP Genel Başkanı, “karşımızda Haçlı seferleri anlayışı var” demedi/diyemedi...
Bizler, “üst akıl” derken, “Siyonist-Haçlı ittifakı”nı kastediyor ve kurtuluşumuz için Çanakkale ruhunun dirilişine işaret ediyoruz.
Sayın Kılıçdaroğlu, Haçlı seferleri anlayışının bugün sadece Filistin’i değil, bütün İslam coğrafyasını tehdit ettiğini de görmelidir. Asıl hedefin Türkiye olduğunu bilmelidir. Bugün, dün olduğu gibi vatanımızın bütünlüğüne, devletimize, milletimize yönelik hain hesapların temelinde Haçlı zihniyeti var...
FETÖ’nün 15 Temmuz saldırısı, bir Haçlı saldırısıdır.
Suriye’de bölücü terör örgütüne 5 bin tır, 2 bin kargo uçağı ile verilen silahlarla PKK devleti kurdurulmaya çalışılması, Haçlı saldırısıdır.
Kılıçdaroğlu dileriz, bir seçim arifesinde siyasî hesaplarla yapmamıştır bu konuşmayı.
Temel meselelerde iktidar ve muhalefet aynı düşündüğünde, Türkiye daha da güçlenecek ve büyüyecektir...