Gezegenimizin birçok farklı yerinde, zararı büyük, önlenmesi güç yangınlar gerçekleşiyor. Her ne kadar küresel hegemonya yetkililerin yaptıkları açıklamalar, "Küresel ısınma ve sera gazlarının atmosfere yayılması, iklim değişikliği felaketinin ana faktörleri olmakta, bunun sonucunda dünyamızı ormanlar da dahil olmak üzere önemli bir şekilde etkilemesini kaçınılmaz kılmaktadır." minvalinde olsa da gerçek şu ki yanıyoruz!
NASA, küresel ısınma ve insan faaliyetlerinin doğaya verdiği zararın ciddiyetini kaydetmek ve veri toplamak maksadıyla "FIRMS" adlı bir platform kurduğunu açıklıyor. Bu veri tabanı, uyduları kullanarak dünyanın dört bir yanındaki yangınları takip ediyor!
Öyle sanıyoruz ki bu sistem yangını bahane ederek kurgulanmış, başka emelleri olan bir sistem.
Komplo teorisyenliği yapacak değiliz. Küresel şeytanın çalışma metodunun ne denli sinsi olduğunu ve daha büyük yangınların bize sıçramak üzere olduğunu haykırarak, herkesin uyanık olmasını ve dikkat kesilmesini arzuluyoruz.
Evet, yanıyoruz!
Ormanlarımız gözlerimizin önünde yanıyor. Söndürmek için devlet ve millet olarak elimizden geleni yapıyoruz.
Dünyanın ve komşu ülkelerin büyük zararlar gördüğü yangınlardan sonuncusu Çanakkale'de kül ediyor her yanı. Şehrin hemen yanı başında çıkan yangından başta insanlar olmak üzere birçok canlı etkilenmiş durumda.
Devlet elindeki bütün imkanları yangını söndürmek için kullanırken insanlar gecesini gündüzünü katarak alevlerin tahribatını sona erdirmek istiyor.
Yüreğimiz yanıyor, hilali, toprağa düşürmeyen şühedanın şehri yanıyor. Hepimize geçmiş olsun.
Etkisini ve sıcaklığını hissettiğimiz bu yangının yanı sıra bir başka yangın Kıbrıs'ta başladı. Üstelik bize sıçraması an meselesi!
Alevler ha sıçradı sıçrayacak!
Ağaçları değil neslimizi tüketmeye, yakmaya, yok etmeye çalışan bir yangın.
"Kıbrıs'ın kuzeyinde bulunan üç belediye, LGBTİ+ Dostu Belediyecilik Protokolü'ndeki taahhüdünü yineledi. Kıbrıs'ın kuzeyinde 2007 yılından beri lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseks'lerin (LGBTİ) hakları için mücadele eden Kuir Kıbrıs Derneği, "LGBTİ+ Dostu Belediyecilik Protokolü"nü imzalayan üç bölge belediye başkanını ziyaret etti. Mağusa Belediye Başkanı Süleyman Uluçay, Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı ve Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya ve ilgili birim sorumluları ile gerçekleştirdiği toplantılarda LGBTİ+ haklarına desteği ve iş birliği taahhütleri konusunda atılacak adımları konuştu. Toplantıda belirlenen yol haritası çerçevesinde, belediyelerin LGBTİ+'ların ihtiyaçlarına daha duyarlı hale gelmesi için yapılacak çalışmalar ve etkinlikler tartışılarak, LGBTİ+'ların kamusal alanda daha fazla görünürlüğünü sağlamak amacıyla atılacak somut adımlar planlandı."
Bu paragraf bir haber metni. Sıradan malumat elde etmek için okunulması istenen bir haber değil!
Bulunduğu ülkenin değerlerini savunmayı ve buna dayanarak haber yapmayı geçtik en azından tarafsız, objektif haber yapması beklenen, insanların birilerinin öznel görüş ve inançlarına maruz bırakıldığı değil salt haber aldığı kabul edilen bir haber metni!
Oysa biz haber okuduğumuzu sanırken dahi damarlarımıza ne aşağı fikirler aşılanıyor!
Ormanlarımız kundakçılar marifetiyle yakılırken zihinlerimiz de değerlerimize zıt fikirlerle ateşe veriliyor.
Bu ateş bizi oksijensiz bırakır!
Bu haber metni bir duyuru, bir anons!
Bir yangının alevlerinin harlanma süreci.
Kıbrıs'ta başlayan sinsi yangının zararlarını gözümüzle göremediğimiz için tehlikenin boyutlarını algılamada da zorluklar yaşıyoruz.
Her yangın böyle başlar... Sinsice... Önce önemsemeyiz, görmezden geliriz. Yangın büyüdüğünde ise müdahale etmeye çalışırız ama canımızı çoktan yakmış, küle çevirmiş olur.
Ne diyor Tolstoy: "Ateş sadece düştüğü yeri yakmaz, eğer vicdan denilen bir şeye sahipsek nereye düşerse düşsün, düşen her ateş yüreklerimizi yakar... Bir insan acı duyarsa canlıdır. Başkasının acısını duyarsa insandır."
Kıbrıs'taki sinsi yangını görmezden gelirsek, önemsemez ve gerekli tedbirleri almazsak korkarız ülkemize de sıçrayacak.
Şer güçler Kıbrıs'ta, ülkemizde çıkaracakları büyük yangının provasını yapıyorlar. Tecrübe kazanıyorlar ve toplumu bu duruma alıştırmaya çalışıyorlar. Tıpkı FIRMS gibi...
Zamanı geldiğinde ise ülkemizi de ateşe vermekten asla çekinmeyecekler.
Yakında ülkemizde de LGBT dernekleriyle dostluk protokolleri imzalayan belediyeler görürsek hiç şaşırmayalım.
Devlet ve millet olarak seferberlik hassasiyetinin devrede olması gerekiyor. Bu yangının alevleri arasında küle dönmeyelim...
Hep birlikte söndürmek zorundayız.
Yoksa yangın başladıktan sonra iş işten geçmiş olacak...