2003 yılının gazete kupürleri… ABD’nin Irak’ı işgalinin ardından, 24 Ağustos 2003 günü, Pentagon’dan Kudüs’te bulunan bir yetkiliye Kerkük-Hayfa petrol boru hattının yeniden faaliyete geçmesinin maliyeti konulu bir telgraf gelir. Sözkonusu hattın kilometresinin 400 bin dolara yenileneceği de yine geçmiş tarihli gazete kupürlerinde bu hatla ilgili rastladığımız detaylar arasında bulunuyor.
Dönemin İsrail Maliye Bakanı Benjamin Netenyahu’nun, yine 2003 yılında, verdiği bir demeç de oldukça ilginç ve şu günlerde anımsanması faydalı cümleler arasında yer alıyor. Bu demeçte Netenyahu, Kerkük-Hayfa boru hattının yeniden faaliyete geçmesinin sadece bir zamanlama meselesi olduğunu belirtiyor.
Kerkük-Hayfa petrol boru hattından kısaca bahsedelim. 4 Ocak 1935 günü faaliyete geçen, henüz İsrail devleti kurulmamışken ve bölge İngiliz yönetimi altındayken, Irak’ın Kerkük kenti ile şimdinin İsrail kenti Hayfa arasında inşa edilmiş olan, 942 km uzunluğundaki boru hattı. Ürdün üzerinden geçiyor. Kerkük’ten gönderilen ham petrol, Hayfa kentindeki rafinerilerde işleniyor ve buradan Avrupa’ya gönderiliyor. 1948 yılında İsrail Devleti’nin kurulmasının ardından da işlevini yitiriyor.
1936-1939 yılları arasında Arap militanların sabotajlarına uğramasının ardından İngiliz General Onde Wingate’in komutasında bir İngiliz-Yahudi özel operasyon birimi kurulmasının da gerekçesi olan bu boru hattı, aynı zamanda İngilizlerin Yahudilere verdiği askeri ve stratejik eğitimin derinleşmesi için de bir zemin teşkil etmiş. Bu çerçevede boru hattının korunması için kurulan Special Night Squads (SNS) adındaki operasyon birimleri dağıtılınca, boru hattı bu kez Siyonist grupların saldırılarına hedef oluyor.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Akdeniz’deki İngiliz ve Amerikan askeri unsurlarının bu boru hattı sayesinde yakıt ihtiyaçlarını çözdükleri de yine bu hatla ilgili önemli detaylardan.
Bu boru hattı ile ilgili geriye dönük okumalarımızda rastladığımız ilginç iddialardan birisi de sözkonusu hattın planının bizzat Arabistanlı Lawrence diye bildiğimiz İngiliz ajana ait olduğu.
Sözkonusu boru hattı işlevsiz şu anda.
İsrail ile Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin büyük kısmı sisler arasında devam eden ve çok az bir kısmı görünür olan ilişkilerinde belli ki anahtar konumdaki başlıklardan biri. Bu hattın stratejik ve politik anlamı, enerji ya da ekonomi açısından taşıdığı değerden daha fazla İsrail için.
Belki de, bölgedeki tüm dengeleri bozmayı göze alan IKBY Başkanı Mesut Barzani’nin cesaret aldığı İsrail’in zihnindeki temel projelerden biri.
En tartışmalı kent olan Kerkük için, dünyayı umursamaz bir şekilde adım atan Barzani, bu cesaretini hangi odaktan gelen hangi taahhütten alıyor? Elbette, İsrail açıktan destek veriyor vermesine de, bu desteğin ne karşılığında olduğuna dair herhangi bir açıklama yok. Dolayısıyla bu konuda yapacağımız zihin fırtınasında farklı başlıkları enine boyuna tartışmalıyız.
Kendi stratejileri çerçevesinde, Iraklı Kürtlere kendi istediği kadar askeri ve lojistik yardım yapan İsrail, Iraklı Kürtlerin Bağdat’a karşı zafer kazanmasını değil, savaşarak Bağdat’ı meşgul etmesini istemiş bir zamanlar. Belli ki, şimdi de, Iraklı Kürtlere yine bir vaatte bulunarak, bölgeyi biraz daha toz dumana boğmak niyetinde İsrail. Ancak bu kez, bir kısmının samimiyeti sorgulanır olsa da, tüm dünyayı karşısına alan bir adım attı IKBY. Ve denklem o kadar da basit değil.