Geçen hafta artık Türkiye’nin de kendine özgü bir logosu olduğunu ve Türkiye’nin tanınmasında bir araç olacağından bahsetmiştik. Ayrıca yalnız logonun yeterli olamayacağını ve içinin doldurulması gerekliliğini söylemiştik. Bu hafta dilerseniz bunu biraz daha açalım istedim.
Logo, sizin hayat felsefenizi simgeleyen yegâne ve tek kimliktir. Yani bir logoyu gördüğümüzde, düşünmeden, o budur bize dedirtecek olan kimliktir logo. İnsanların ürün ve kurum seçmelerinde yol haritasıdır o kurum ve kuruluşların logosu. Bir araba pazarında gözünüz hep Mercedes’in yıldızındadır, bütçeniz yetmese de gönlünüzde olan odur, o logo sizin için bir değeri temsil eder. Telefon almak istediğinizde nasıl elma simgesi bir yol haritası ise. Bunun yanında profesyonel kurumlar kısa ve öz anahtar kelimeleri logolarına eklerler. Mesela Nokia: insanları bir birine bağlayan, Samsung: Geleceği yarat, dünyaya ilham ver, Apple: farklı düşünceler. Acaba bu logonun yanındaki slogan ‘Discover the potential’, bu logo için net bir tamamlayıcı mı?
Ülkeler kendilerini uluslararası pazarda tanıtırken, yabancı şirketleri kendi ülkelerine yatırım yapması için cazip kılarken, en belirgin özelliklerini ortaya çıkarmak isterler. Bunlardan en önemlileri genellikle, bulunabilir profesyonel istihdam, istihdamın konuşulabilir birçok dile vakıf olması, istihdamın alabileceği eğitimin seviyesi. Burada ülkedeki üniversitelerin tanınmışlığı, dünya sıralamasındaki yerleri çok önemlidir. Ayrıca şirketler, kendi bünyelerinden yöneticileri de yeni bir ülkeye gönderiyorsa, o ülkenin yabancılara bakış açısı, çok dilli eğitim veren kurumların olup olmaması, sosyal ve kültürel faaliyet alanlarının gelişmişliği, yaşam alanları, trafik, sağlık ve güvenlik vs. Birçok konu gündeme gelebilmektedir. Tabi bunların yanında ulaşım ve alt yapı olmazsa olmazları dır yatırımcıların. Yani yalnız ve yalnızca ucuz işgücü yeterli değildir birçok yatırımcı için, zaten tek başına ucuz işgücü için gelenlerde daha ucuzunu buldukları an terk ederler sizi.
Hollanda
Geçenlerde Hollanda da idim, logo tanıtımından sonra. Bu ülkenin kendisini nasıl tanıttığını merak ettim. Hollanda kendisini şu yedi başlıkta dünyaya lanse ediyor ve yatırımcıları ülkelerine davet ediyorlar:
1. Avrupa’da stratejik bir lojistik lokasyon oldukları için,
2. Vergilendirmede daha fazla avantajlar sağladıkları için,
3. Mükemmel bir alt yapıya sahip oldukları için,
4. En elverişli ar-ge çalışmalarının yapılabileceği eğitim kurumları olduğu için,
5. Uluslararası ticaret ve düşünce kabiliyetleri olduğu için,
6. İşini bilen ve seven bir toplum oldukları için en son olarak da,
7. Yaşanması en güzel bir ülke oldukları için yatırımcıların ülkelerini tercih etmeleri gerektiğini düşünüyorlar. Bu konuda iddialı oldukları gibide gayet başarılılar. Birçok uzak doğulu ve kuzey Amerikalı firmaların avrupa merkez ofisleri veya lojistik hatları Hollanda da bulunuyor.
Ayrıca iddia ettikleri şeyleri de yerinde gösterebiliyorlar. Tabi bunu rakamlarda da bulmak zor olmuyor. Konya kadar toprağı olan, İstanbul kadar nüfusu olan bir ülkeden bahsediyoruz. İhracat hacimleri yılda 380 milyar dolar civarında ve ayrıca kendilerine özgü Philips, Unilever, Akzo Nobel, Shell, ING ve KLM gibi dünya markalarına sahipler. Ve bu ülkenin kendine has tek bir logosu yok, size de ilginç gelmiyor mu?