Altı ay sonra -inşallah- benden tonu çok daha neşeli, içeriği çok daha çeşitli, üslubu çok daha hafiflemiş yazılar okuyacaksınız. “Ay bu da iyice şımardı!” diyeceksiniz... Tam altı ay sonra değilse bile gelecek sezona öyle pozitif bir enerjiyle gireceğim! Nereden icap edecek bu değişiklik derseniz mütevazı dairemin ve müstesna semtimin konumundan! Evden çıkıp sağa yürüyeceğim Kent Kültür Merkezi, sola yürüyeceğim Halide Edip Kültür Merkezi! Şişli ilçesi sınırları içinde iki yeni sanat kompleksi hizmete giriyor!
İşte Emek yüzünden efkarlanırken beni şımartabilecek, zihnime doping etkisi yapabilecek gelişmeler bunlar!
Geçen Cuma günü Şişli Belediyesi’nin tadilatını yaparak bir kültür merkezine dönüştürdüğü eski Kent Sineması’nın açılışına gittim. İçeri girince nasıl keyfim yerine geldi anlatamam! Henüz projeksiyon ve ses sistemleri döşenmemişti ama o da olacak yakında. Şu an için müzik ve tiyatro etkinliklerine hazır salon! Oturma düzeni çok rahat, sahneyi gayet güzel görebiliyorsunuz, koltuk açıları doğru ayarlanmış, sıra aralıkları geniş tutulmuş... Teknik donanımı için de masraftan kaçılmaz ve bir kereliğine en iyisi yaptırılırsa yıllarca hizmet verebilecek bir hale gelmiş Kent. Mimar Erhan İşözen Kent’i bu hale getirdikten sonra, en yeni ve en gelişmiş teknolojiyle donatılmaması hatasına düşüleceğini sanmıyorum.
Yaşı kemale ermişler hatırlayacaktır, Kent’in fuayesi pek ferahtır. Açılış için verilen kokteylde de gördük ki eskisi gibi şık galalara evsahipliği yapabilir. Merkezi konumu sayesinde eskisi gibi gözde bir festival mekanı olabilir.
***
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün evsahipliğinde gerçekleştirilen açılışa özellikle tiyatro dünyasından ustalar katıldı, sinemacı ve müzisyenler de vardı. Umarım kimseyi gözden kaçırmamışımdır: Tarık Akan, Rutkay Aziz, Ali Poyrazoğlu, Müjdat Gezen, Dilek Türker, Halit Kıvanç, Betül Arım, Ahmet Ümit, Orhan Gencebay, Edip Akbayram, Atilla Atalay, Ömür Gedik... Ayla Algan, Ankara’daki ünlü Hitit Güneş Kursu’na da imza atan Nusret Suman’ın elinden çıkma bir Muhsin Ertuğrul büstü armağan etti. Mustafa Alabora, sinemanın yıllar boyunca müdürlüğünü yapan ve çok sevilen bir sima olan babası Sabahattin Alabora’yı andı sahnede.
Ondan daha duygulu olan ise Genco Erkal’dı. Türkiye tiyatrosunun en önemli isimlerinden Genco Erkal’ın ve büyük ölçüde onunla özdeşleşen en önemli kurumlarından Dostlar Tiyatrosu’nun da sahnesi olacak Kent. Bir süredir salonsuz kalan Dostlar Tiyatrosu, Erkal’ın da belirttiği gibi çok memnun olduğu Anadolu turnelerine devam edecek ama bir “ev”i de olacak eskisi gibi... Bir yandan da konserlerle, film gösterimleriyle sürdürecek işlevini. Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Devlet Folk Müziği Topluluğu açılışta konser verdi, örneğin. Salonun kendi ses sistemi kurulduğunda daha iyi sonuç da alınabilecektir, kuşkusuz... Bu “çok amaçlı salon” konseptinden hazzetmiyorum, çünkü her sanat dalının icrasına en uygun ortamın yaratılması idealdir. Gelin görün ki bazı yerlerde gereksinmelerden ve zorunluluklardan bu tür merkezlere ihtiyacımız var. Büyükçekmece’de olan Şişli’de yoktu düşünün! Hem Kent’in sinema işlevini oyunlardan arta kalan zamanda İstanbul Modern ve Pera Müzesi misali sinematek işlevi görecek şekilde programlamak da mümkün.
Ayrıca yeni sezona Atatürk Kültür Merkezi de hazır olacak. Sonra gelsin baleler, operalar, senfoniler... Belki Taksim Meydanı da metro istasyonu misali dört bir yanında sokak sanatçılarının performans verdiği hakiki bir meydana dönüşür... Sonra değmeyin keyfime! Değmesinler keyfimize, hep birlikte! Ama peşinen söyleyeyim bütün bunlar ne bana ve sanatseverlere asla ve kat’a Emek’in kaybını unutturmaz ve affettirmez. Bugünkü kederimin ve matemimin nedeni odur.