Seçim döneminde çokça dillendirilen, seçim beyannamelerinin gündeminden düşmeyen "birlikte yöneteceğiz" ifadesinin yanına "kent konseylerinin kurulmasını" ekleyen belediyelerin birçoğunda halen kent konseyi yok. Oluşumu yapan başkanların birçoğu ise "kendine bağlı bir konsey" yaklaşımıyla hareket ediyor. Pek azında "gerçekten" kent konseyi var. Tüm bunlara rağmen iyi örneklerini gördüğümüz bu yapıların belediyelerin işleyişine katkısı çok. Uzun yıllardır içinde yer aldığım konseyler açısından geçtiğimiz günlerde önemli bir gelişme oldu. Türkiye Kent Konseyleri Birliği, Kocaeli Kent Konseyinin ev sahipliğinde "Kent Konseyleri Mevzuat Çalıştayı" gerçekleştirdi. Bugün bu çalışmaya değinmek istiyorum.
MEVZUAT GÜÇLENDİRİLMEYE İHTİYAÇ DUYUYOR
Türkiye Kent Konseyleri Birliğinin Dönem Başkanlığı Kocaeli Kent Konseyinde. Yakın bir tarihte Konseyin Genel Sekreteri ve Birliğin Dönem Başkanı Sedat Köse, bayrağı Yalova'ya devredecek. Devretmeden önce güzel bir çalıştay düzenledi... Odağında "katılımın hukuki alt yapısını güçlendirmek ve fiili durumdaki zorlukları aşmak için mevzuatta ne gibi değişiklikler yapabiliriz?" sorusu yatan bu çalıştayla Birliğin üyesi olmayan konseyleri, iyi örnekleri, zorluk yaşayan konseyleri, konusunda uzman akademisyenleri ve bu alanda çalışan isimleri dinleme fırsatı doğdu.
MEVZUAT DAİRESİ BÜYÜK ÖZVERİ GÖSTERDİ
Türkiye'de mevzuat çalışmaları özellikle yönetmelik ve diğer alt metinler bakanlıklar veya kurumlar nezdinde yürür. Konunun teknik yönü uzmanlar tarafından değerlendirilir, kurum görüşleri alınır ve mevzuat yayınlanır. Ancak konu kent konseyi olunca, konseylerin ruhuna uygun bir adım atılması için Bakanlığa Birlikçe yapılan talep önemli bir karşılık buldu. Katılımın yüksek ve her kesimden olduğu bir arama toplantısı yapıldı. Bu sebeple başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürü Turan Konak, Mevzuat Daire Başkanı Yasin Yıldırım, Şube Müdürü Fidan Çelik ve Uzman İbrahim Akgül büyük bir teşekkürü hak ediyorlar...
KONSEYLER ARASI ETKİLEŞİM
Çalıştay'ın çerçevesi "mevzuat" olarak belirlenmişti ama konsey başkanları kapalı oturumda sorunlarını da konuştu, uygulama örnekleri paylaştılar ve tanıştılar. Bence önemli olan bölümlerden birisi de buydu. Zira konunun mevzuat boyutu olsa da konseyler aslında "pratik" üzerinden yürüyen yapılar. İyi örneklerin çoğalması için "etkileşim şart". İşte buna Türkiye Kent Konseyleri Birliği ön ayak oluyor.
MEZUAT BOYUTU
Mevzuat bölümünde ise konseyler açısından temsil düzeyi yüksek bir projeksiyon vardı salonda. Konseylere ek olarak kent konseyleri alanında çalışan önemli akademisyenlerin bulunması, belediye uygulamalarına vakıf bürokratların olması masada birçok yönden meseleyi konuşma imkânı verdi. Kent Konseyleri Yönetmeliğinin tüm bölümleri ve maddeleri tek tek ele alındı.
"ŞURA" ÖNEMLİ BİR KAZANIM
Kent politikaları ve planlamaları toplumsal bilimler ile mühendislik alanlarının iç içe geçtiği bir saha. Bu manada planlamanın doğru yapılması sadece belediyelerin yapabileceği işler değil. Belediye dışından bakış ile katkı verecek mekanizmalara ihtiyaç var. Çalıştay'da böyle bir yapı ile tanışmanın mutluluğunu yaşadım. İsmi ŞURA. Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin Kent Politikaları Araştırma Merkezi. Bünyesinde, kültür, gençlik, çevre, şehircilik ve sosyal politikalara dair kurullar bulunuyor. Burada tüm şehri kapsayan biçimde değerlendirmeler ve raporlamalar yine ilgililerinin katıldığı süreçlerle oluşturuluyor ve karar mekanizmalarına iletiliyor. Her şehre gereken bir yapı bu.
SONUÇLAR NELER
Tüm konseylerin fikir beyan ettiği 72 saatlik maratonun sonunda Prof. Dr. Bilsen Bilgili tüm notları ve kayıtları esas alarak bir rapor hazırlayacak. Ama öncesinde kapanışta bir çerçeve çizdi. Buna göre konseylerin kurulmasının zorunlu olması, konsey başkanlarının seçim biçiminin sadeleştirilmesi, yürütme kurulunun ön plana çıkarılması, yerel seçimler sonrası konseylerin tekrar teşekkülünün daha net belirtilmesi ve bütçe kullanımı konuları ortak sorunlar olarak çıktı.
Bu Çalıştay yönteminin tüm mevzuat çalışmalarına örnek olmasını diliyorum. Emeği geçenlere (özellikle Fatih Bayram ve Nevin Öz'e) teşekkür ediyorum.