Fatih Terim'in teknik direktörlere yönelik verdiği konferans, seminer, eğitim ya da adı ne olursa olsun yaptığı konuşmalar; bazı tartışmalara yol açtı. Kimileri, Fatih Terim'in dinlenilmesini zorunlu kılmanın manasını ve amacını anlayamadı. Gelemeyenler, mazeret bildirmek durumundaydı.
Eğitim amaçlı olduğu söylenen iki günlük organizasyon, Terim'in kimileriyle hesaplaşma fırsatına dönüştü. Konuşma metni içinde, gizli tehdit içeren cümleler vardı. Kendisini eleştirenlere yönelik verdiği hınç ve intikam duygusu yüklü bazı cevaplar, eğitim amaçlı bir seminerin ruhuna aykırı kaçtı.
Konuşması, bu sakıncalı cümlelerden arındığında bile; hiçbir yenilik içermeyen, sıradan ve herkesin bildiği şeylerle sınırlı kalıyordu. Bu görüntüsüyle de, daha çok Terim'in egolarını tatmin amaçlı bir organizasyon havası yarattı. Bunu önceden tahmin eden kimi teknik direktörler de, bazı bahanelerle o seminere katılmadı. Ortada mazeretten çok, aslında gizli bir protesto girişimi vardı.
Bunda da pek haksız sayılmazlardı... Bir teknik adam düşünün ki; Avrupa Şampiyonası elemelerinde milli takımı yere iki-seksen uzatmış, finallere gitme hakkı neredeyse sıfırlamış... Olmadık takımlara olmadık puanlar saçılmış... Milli takım, FIFA sıralamasında "Yeşil Burun" gibi komik ve varlığı dahi bilinmeyen garip bir ülkenin bile gerisinde kalmış... Terim'in, "Kendisi himmete muhtaç bir dede" durumundayken; herkese nasihat dağıtması, elbette garipti. Adama, "Önce kendine bak" derler...
Milli takım teknik direktörü; geçmişte Milan'ı çalıştırırken, Türkiye'ye davet edilip yine böyle seminer vermişti. Gelenlerin bu konuşmayı dinlemesi için tam "800 Lira" para ödemesi gerekiyordu. Ama Milan'dan ayrılıp boşta kaldığı bir dönemdeki aynı konuşması için, fiyat bu kez 50 liraya inmişti. Rezervasyon değeri bir anda bu kadar düşünce, üçüncüsünü bedava yaptılar ama; "Gene de kimse gelmezse" diye korkup, dinlemeyi zorunlu hale (mi) getirdiler.
Fatih hocanın "Çok bilmiş" edasıyla konuşması, kendisi dahil hiç kimseye faydası olmadı. Aksine, ona yönelik eleştirileri daha da derinleştirdi. Bu tür organizasyonların zamanlaması çok önemlidir. Milli takımın gücünü, havasını, hedefini, hatta sempatisini bile kaybettiği bir dönemde Terim'in herkese yol göstermeye kalkması, inandırıcı olmadı. Hatta komik bile kaçtı.