Bir insan kaynakları şirketi anket yapıyor.
Soru şu: “Hangisini seçersiniz?”
A) Çevrenizdeki insanlar sizi mutlu zannettiği halde mutsuz olmak.
B) Çevrenizdeki insanlar sizi mutsuz zannettiği halde mutlu olmak.
Cevap %91 oranında A şıkkı.
İkinci soru: “Hangisini seçersiniz?”
A) Çevrenizdeki insanlar sizi başarılı olarak gördüğü halde başarısız olmak.
B) Çevrenizdeki insanlar sizi başarısız olarak gördüğü halde başarılı olmak.
Cevap %94 oranında A şıkkı.
Öyle birdenbire, “dümdük” okuyunca nasıl da kötü görünüyor değil mi tablo? Ama gerçek bu.
Mutlu görünmeyi mutlu olmaya tercih ediyoruz, bu süreyi de sonrasını da mutsuz geçirmek pahasına. Başarılı görünmeyi, gerçekten başarılı olmaya tercih ediyoruz, gerçekte başarısız olduğumuzu kendimiz bildiği halde.
Oysa en önemli, en gerçek kişi kendimiz değil miyiz? En gizlimizi bile bilen, en çok hesap soran, 7-24 yanımızda olan kişi, aynadan gördüğümüz kişi değil mi? Şu anda gerçeği bilmesinden korktuğunuz kişiler 1 yıl sonra yanınızda olacak mı? Peki 10 yıl sonra? Ya da 20 yıl?
“En çok pişman olduğum şey; pişman olacağım diye yapamadıklarım.” diyor Shakespeare. Birilerinin başarısız ya da mutsuz görmesinden çok daha kötü bir şey var, o da onlara başarılı, mutlu ya da güzel görüneceğiz diye harcadığımız zamanlar. Bir daha asla geri gelmeyecek olan zamanlar…
Mış gibi yapıyoruz, hayatın her alanında. İşyerinde “çok çalışıyormuş gibi”, derste “anlamış gibi”, “sen anlat ben dinliyorum” diye telefonumuzla oynarken “dinliyormuş “gibi”, sevmediklerimizi “seviyormuş gibi”, işimiz düştüğünde “özlemiş gibi”.
Var mısınız bugün, şimdi, şu anda buna bir son vermeye?
İşte size kendi icadım olan KENDİN OL / MUTLU OL teorim.
Şimdi açın bir beyaz kağıt ve yukarıdan aşağı ikiye bölecek şekilde bir çizgi çizin. Sol tarafa altında boşluk bırakarak 3 başlık açacağız.
1- Yapmak istemediğiniz halde yaptıklarınız?
2- Gitmek istemediğiniz halde olmak zorunda kaldığınız yerler?
3- Görüşmek istemediğiniz halde görüşmek zorunda kaldığınız kişiler?
Şimdi çizginin sağına da boşluklu bir şekilde şu başlıkları yazın.
1- Yapmak istediğiniz halde yapamadıklarınız?
2- Gitmek istediğiniz halde gidemediğiniz yerler?
3- Görüşmek istediğiniz halde görüşemediğiniz (tanışamadığınız da olabilir) kişiler.
Şimdi size düşen, soldakilerle sağdakileri zamanla yer değiştirmek. Her maddeye hedef koyun, 3 gün, 1 ay, 3 ay, 1 sene. Ama 1 seneyi geçmemesine dikkat edin, 1 sene sonra artık gerçekten yapmak istemediği şeyleri yapmayan, görüşmek istemediği kişilerle görüşmeyen, daha mutlu ve daha “gerçek” biri olacaksınız.
Boşverin kimin ne düşündüğünü. Bir ömür verildi hepimize, en doğru, en dolu şekilde yaşayın, başkalarının kararlarının dublörlüğünü yaparak, kendi filminizin kahramanı olararak. Figüran gibi değil, başrol gibi yaşayın. Yolun sonunu hedefleyerek değil, yolculuktan keyif alarak yürüyün. Bizler, insanoğlu, seferden sorumluyuz, zaferden değil. Unutmayın…
(Kendin Ol / Mutlu ol tablosunun hazır halini aşağıda bulup çıktı alıp doldurabilirsiniz)