Sakinken, huzurluyken, mutluyken her şey kolay. Çocuğunuz yaramazlık yapınca da aklıselim yaklaşarak tutarlı bir tepki veriyorsunuz, patronunuz olmadık nedenle size kızıp bağırınca da. Üzerinizde tülden bir hafiflik olunca işler yolunda. Yumaklar halinde üzerine gelen sorunları basit hareketlerle sağa sola yönlendirmek, deyim yerindeyse hayatın içinde dans etmek kolay. Ya bu tül üzerinizde yoksa, sinirliyseniz, bir aksilik varsa üzerinizde ya da acele bir şeyler yetiştirmek zorundaysanız; işte o an genellikle iplerin koptuğu an oluyor. Ben mesela, bu gibi durumlarda olanı biteni biraz ‘farklı’ değerlendirmeye yatkın oluyorum. Diyelim ki Kerem ve Elvan oyun oynarken bana göre durduk yerde bir tartışma çıkıyor aralarında. Ben de hafiften gerginim onlarla hiç ilgisi olmayan bir şeye. Tam o anda zihnim bana oyunlar oynanarak “Bak bunlar anlaşamıyor. Daha bu yaşta böyleler. İleride ne olacak kim bilir!” diye başlayan senaryolar yazıyor. Size komik gelecek, bazen bu düşünceleri kafamdan atmak için elimle onları kovalıyorum... Bazen...
Abinin süveteri
Bu uzun giriş de nereden çıktı diyenleri, merakta bırakmayacağım. Kendime notlar konusuna geleceğim... Elvan bir süredir soğuk algınlığı ve öksürükle mücadele içinde. Ondan önce de Kerem aynı şeyleri yaşamıştı. Nöbet değişimi oldu kısacası. Yalnız Elvan biraz daha fena öksürüyor. Doktora gittik, ilaçlarını aldım. Afiyetle içiyor. Ama inatçı öksürük kolay kolay geçmiyor. Geçen sabah erkenden uyanmışlar yine oyun oynuyorlardı. Öyle bir öksürmeye başladı ki baktım kesilmiyor üzerine ince bir hırka giymesini söyledim. Yanıma geldiğinde abisinin süveteri vardı üzerinde. Kerem “Anne öksürüğü kesilsin diye ona süveter giydirdim” deyince ben bir ağlamaklı olayım, bir ağlamaklı olayım. Sarıldım ikisine birden. Bir yandan da daha önce aklıma gelen kötü senaryolara fena fena baktım. “Alacağınız olsun, beni kandırmaya çalıştınız” diye. İşte kendime aldığım notlardan biri bu... Kerem, kardeşinin öksürüğü kesilsin diye onun üzerine bir şey veren abi, Elvan da onunla birlikte vakit geçirmekten her zaman keyif alan, yeri geldiğinde onu koruyan bir kardeş... Yani işler yolunda...
ANNENİN AJANDASI
Hayallerin hamuru yüzde 25 indirimli
Okul alışverişi dönemindeki listelerin değişmez maddelerinden Play-Doh oyun hamuru, çok özel bir kampanyayla anne babaların imdadına yetişiyor. Farklı renklerden oluşan Play-Doh 4’lü Hamur, eylül ve ekim aylarında yüzde 25 indirimli. 59 yıldır kullanılan bu oyun hamurlarıyla oluşturulan rengarenk dünyalara www.playdoh.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz.
Badem yağı içeren pişik kremi
Yakın arkadaşlarımdan biri bebek bekliyor. Doğum yaklaştıkça ve alışverişe çıktıkça kendi deyimiyle ‘takıldığı yerlerde’ beni arıyor. Geçenlerde de konu pişik kremlerine geldi. Aklıma HiPP’in organik badem yağı içeren pişik kremi geldi. İçeriğindeki pantenol ve çinko kombinasyonuyla kızaran cildi rahatlattığı belirtilen bu pişik kremi, eczanelerde, Migros ve Makro marketlerde. Fiyatı 17.90 lira.
Gizem Avcıları Marmara Forum’da
Scooby Doo ve arkadaşlarının çizgi filmlerine. Kerem ve Elvan o kadar düşkün ki. İşte onlar gibi birçok çocuğun maceracı ruhuna hitap eden Gizem Avcıları bayram boyunca İstanbul’da, Marmara Forum’da. Çocuklar, Scooby Doo’nun ünlü minibüsü Mystery Machine’de boyama atölyesine de katılıyor. 8 Ekim’e kadar 100 TL’lik alışveriş edenler arasından yapılacak çekilişte bir talihli, üç kişilik ailesiyle Madrid seyahati kazanacak.