Galatasaray’da Gomis’in yokluğu, ortada bir hesaplaşmanın olduğu duygusunu veriyordu. Onu ilkonbir dışında tutmak; bir tehdit, bir uyarı, dikkat et sinyali miydi?
Takım erkenden golü yiyince, “Terim’den bunun hesabını sorarlar mıydı?” diye düşünmedik değil. Neyse ki, bu golün altından çabuk kalktılar.
1-0 geriye düşüşte, G.Saray’ın herhangi bir panik, telaş ya da sarsılma anı geçirmemesi; olumlu bir olgunluktu. Hatta takım daha da toparlandı.
***
El Kabir’in ofsayt olduğu gerekçesiyle sayılmayan golü sonrasında; Donk ve Maicon’un birbirlerini suçlayan sert tartışması, boşuna yapılmış oldu. Daha ligin ilk maçında hırlaşma çıkması; pek sevimli görünmedi.
G.Saray’ın geçen sezondan kalma; gizlendirilmiş faul girişimleri yeni sezonda da sürüyor. Başrolde gene Serdar Aziz var. Donk, Maicon ve Feghouli’ye Rodrigues de eklendi. İkili mücadele sırasında, kollarını arkaya doğru çekerek rakibinin yüzüne attığı şamar; bu kez sarı kart getirdi. Aman dikkat!
Sarı-kırmızılılar; uzak doğu sporlarını sinsice futbola yerleştirmede, taktik adaptasyonlar yapıyor. Sistematik uyguladıkları anlaşılırsa, seri kart görmeye başlarlar.
***
Ankaragücü, El Kabir dışında kullanabildiği başka bir matkapa sahip değil.. 1-0 öne geçişten sonra, (Anlamsız bir şekilde) topu G.Saray oynasın diye rakibe teslim etti. Başlardaki delişmen tavrı, heyecanını ve becerisini kaybetti.
G.Saray iyi oynayamasa da, belli bir takım bütünlüğü sergiledi. Onyekuru; henüz çok yeni olmasının getirdiği bir rodaj dönemi geçiriyor. Gene de; iyi bir takım elbise için, kumaşının uygun kalitede olduğu kanısı verebildi.