2019'a hazırlanmanın, Cumhurbaşkanı Erdoğan için oldukça önemli bir gündem olşturduğu anlaşılıyor.
Yeniden genel başkan seçildiği günden bu yana, her fırsatta “2019 hatırlatması” yapıyor ve teşkilatı uyarıyor. “Metal yorgunluğu” vurgusu da her fırsatta gündeme geliyor. Son grup konuşmasının bir bölümü de, farklı ülke gündemleri yanında bu konuya tahsis edilmişti.
Konuşma muhtevası tahlil edildiğinde kaygı ile motivasyonun içiçe geçtiği gözleniyor. Hoş, Erdoğanın liderlik üslubunda kaygı pek yer almaz. Bu konuşmalara yansıyan kaygının da “tehlikeyi gösterme” niteliğinde bir motivasyon unsuru olarak kullanıldığı söylenebilir.
“2019 bir kırılma noktasıdır”tespiti etrafında söylediklerine bir bakalım:
“-AK Parti olarak bizim kendimizi yenilememiz gerekiyor.
-Önce şu hareketin, kendi içinde birbirini sevmesi gerekir.
-Bize ne oluyor ki kendi içimizde birbirimize karşı çalım atıyoruz.
-Eğer elinden dilinden emin olmayan insanlar olmadıkça biz gerçek Müslüman olamayız, bunun idraki içinde olmalıyız. Son günlerde cihat cihat diye bir şeyler geçiyor. Cihat elinde silahla dolaşmak değildir. Cihat nefisle mücadeledir. Nefisle mücadele edebiliyorsak, işte cihat odur.
-2019'da ancak bu şekilde arzu ettiğimiz başarılara ulaşabiliriz. Teşkilatlar, belediyeler eğer bizim dava idraki ile hareket etmiyorsa bize zarar veriyorlar ve zarar veren kardeşlerimizi de uyarıyorum kusura bakmasınlar, biz uyarmadan kendileri bu uyarıyı yapsınlar ve adımı atsınlar.
-Yanlışa tahammülümüz yok, 2019 bir kırılma noktası. Artık deniyor ya, parlamenter demokrasi, parlamenter demokraside seçim kazanmak bizim için leblebi çekirdekti.
-16 Nisan'la başarı çıtası 50+1'e çıktı. Bu güne kadar aldığımız en yüksek oy bile artık yeterli değil. Sandıkta yüzde 50'nin üzerine çıkmak için milletimizin tamamına ulaşacak bir çalışma programı hazırlıyoruz.
-AK Parti milletin bağrıdan çıkmış ve gücünü hep milletten almıştır. Milletimizle irtibatımızın kesildiği gün Allah göstermesin bizim bittiğimiz gündür.
“Bu yıl sonuna kadar il teşkilatlarımız, ilçe teşkilatlarımız, belde teşkilatlarımız kesinlikle tamamını güncelleyeceğiz. Bütün parti teşkilatlarımızı güncelleyeceğiz.
-Ortada bir metal yorgunluğu var, bunu aşmalıyız. Çok daha dinamik ekiplerle 2019'a hazırlanacağız.
-Biz sürekli yeniden doğarak kendimizi tazelersek milletimizin desteğini hiçbir zaman kaybetmeyiz.
-Ne zaman ki statükoya teslim olursak, ne zaman ki metal yorgunluğunun üstesinden gelmekte zorlanırsak işte o zaman yolun sonuna gelmiş oluruz. Daha iyi olacağız, bundan şüphem yok. 2019'da ancak bu şekilde arzu ettiğimiz başarılara ulaşabiliriz.”
Kendini yenileme... Metal yorgunluğunu aşma... Birbirine çalım atmaktan kaçınma...Birbirini sevme... Milletle irtibatın kesilmemesini sağlama... 80 milyona ulaşmayı hedefleme... Statükoya teslim olmama... Kılıcı önce nefislere çalma anlamında cihad...
Bunlara işaret ediyorErdoğan.
Bunlara dair gözlemleri olmasa altını çizmez gibi düşünülebilir.
Sözlerinin bir yanında “Herkes kendisini düzeltmezse biz icabına bakarız” gibi bir ikaz- tehdit de var. Bu ikaz-tehdit, Tayyip Erdoğan'dan geliyorsa, kıymet-i harbiyesi kesinlikle olur. Ancak yapı büyük, dev bir teşkilat söz konusu, artı devletin tamamı. Bu büyük mekanizmayı doğru bir şekilde işletmek söz konusu.
Ve bunu 2 yıl gibi bir süreye sığdırmak söz konusu.
Ve bunları, içerde – dışarda keskin bir mücadelenin seyrettiği zamanda yapmak söz konusu.
2019 için “Kırılma noktası” tanımlaması boş değil. “Kaygı” duyulsa da yabana atılamaz.
Hatırlanırsa, 9 Haziran seçimlerinden sonra da “Neden düştük?” etrafında geniş bir tarama çalışması yapılmış, “Ak Partinin fabrika ayarlarına dönmesi” teması gündeme gelmişti.
“Metal yorgunluğunu aşmak”da “Nefse yönelik büyük cihad” da öyle bir şey.
İbn Haldun'un yorumuyla söylersek, Tayyip Bey yeniden tırmanışa geçmek için yeni bir “Asabiyyet” oluşturmaya çalışıyor.
Şunu da söylemek lazım: Verilen kaygı imajı da motivasyon söylemleri de, 2019'u aynı oranda kritik tarih olarak gören muhalefet tarafından not edilecektir.