Kaybedenler Kulübü

Seçim sonuçları heyecanla takip edilirken kimlerin kaybettiği şimdiden belli oldu. "Altılı Masa"yı dizayn edenler Türk milletinin refleksini okuyamadılar.

Bu köşede defalarca yazmıştım. Erdoğan'dan koparak muhalefete geçen omurgasız siyasetçilerin söyleyeceği hiçbir söz yoktu. Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'nun hiçbir karşılığının olmadığı ortaya çıktı.

Nitekim Kılıçdaroğlu'ndan bir sağcı lider çıkması da imkansızdı. Üstelik Meral Akşener'in kazanamayacak adaya karşı tutumu ayyuka çıkmıştı. Akşener haklı çıktı ve bu haklılığının bir göstergesi olarak mecliste Cumhur İttifakı ile birlikte birçok konuda ortak hareket edebilir.

Her kafadan bir sesin çıktığı Altılı Masa'ya HDP'nin verdiği destek ise Türk milletinin tansiyonunu yükseltti. HDP-PKK çizgisinin Kılıçdaroğlu'na verdiği destek sessiz milliyetçi oyları ortaya çıkardı.

Orta Anadolu şehirleri her zaman olduğu gibi seçimlerin belirleyicisi. Erzurum'u, Malatya'yı, Sivas'ı, Konya'yı, Kütahya'yı hesaba katmayan anketlerini Çankaya ve Kadıköy'de yapanlar kaybetti.

Meclis aritmetiği ortaya çıktı. Cumhur İttifakı önemli bir farkla meclis çoğunluğunu elde etti.

Türkiye'de yükselen milliyetçiliği görmezden gelenler yanıldılar. Anketlerde MHP'yi yok sayanlar ödemelerini başka partilerden almışlardı. Uluslararası bir operasyonla MHP'ye dönük saldırıları organize edenlerle ilgili soruşturma beklentimiz bulunmakta.

50+1 sistemi farklı eğilimleri bir arada tutmayı gerektiriyor. Yani kitleleri merkezde toplayabilmeniz için keskin uçlarla aranıza mesafe koymanız ve makul çoğunluğa seslenmeniz gerekiyor. Merkeze hitap eden söylem, kurucu değerlerle, toplumsal değerlerle barışık ve geleceğe dönük umut veren bir bileşkeyi öne çıkarmayı gerektiriyor.

Deprem bölgelerinde Erdoğan'a verilen destek dikkat çekici. Bölgede depremi siyasete alet edenlerin ve yapılan hizmetleri inkar edenlerin kaybetmesi ise gayet normal.

Ekonomik sıkıntılar, küresel çatışmalar, deprem gibi birçok olumsuz duruma rağmen Erdoğan'ın sayıca önemli bir farkla seçimi önde tamamlaması siyaset tarihimiz için bir başarı olmakla birlikte milli iradenin hassas terazisini anlamamız bakımından da kıymetli.