Trabzonspor’un Fener maçlarını seyretmekten yoruldum. Hep aynı şeyler. Trabzon’da veya İstanbul’da maç başlıyor kavga döğüş başlıyor. Maçlar bu şekilde başlayınca futbol adına ortada bir şey kalmıyor. Baskı hakemleri şaşırtıyor. Baskı kendi sahasında oynayan futbolcuları strese sokuyor. Ondan sonra seyir zevki diye bir şey kalmıyor.
Trabzonspor taraftarı takımını çok seviyormuş. Eee bir bakın bakalım sevdiğinize zararınız mı var faydanız mı?
Bir kere Trabzonsporlu arkadaşlar şunu iyi bilmeli: Kadro olarak Fenerbahçe’nin kadrosu, yanlış transferler yapmış Trabzonspor kadrosunda daha oturaklı.
O zaman ne yapmak gerek? Maçın sonuna kadar takımı destekleyip Trabzonsporlu futbolcuların yürekleri ile oynamasını sağlamalı. Ama taraftar ne yapıyor; her kornerde, her faulde taşkınlık. Olmuyor arkadaşlar. Sakin olamadığınız, taşkınlık yapmayı bırakmadığınız için son 11 TS-FB maçında Fenerbahçe 8 galibiyet aldı haberiniz var mı?
İlk yarının çoğu duraklamalarla geçti. Aslında pozisyoncuklara daha çok giren Trabzonspor’du. Ama tek atak ve Akbaş’ın tecrübesizliği Emenike’ye golü attırdı. Golden sonra Volkan’ın taraftarı tahrik edici sevinme hareketi oyunun durmasına hatta nerdeyse hakemin sahadan çıkmasına kadar uzuyordu. Her an ne olacağı belli olmayan oyun tekrar başladı. Ama maalesef ilk yarı bitmeden hakem Bülent Yıldırım soyunma odasına gitti.
Zaten hakem çalmadan oynamaya alışmış, eee siz bir de ekmeğine yağ sürüyorsunuz.
Volkan ve Caner tahrik etmeye hazır; siz de hemen tahrik oluyorsunuz!
Sayın Trabzon Valisi... Stadyumun etrafındaki evlere keskin nişancılar koymaya kalkıyorsun. Kale arkalarında atılan maddeleri, bombaları, güvenlik kuvvetlerinin aramasından nasıl geçirildiğinin hesabını sen vereceksin. Şehrin valisi olarak sınıfta kaldın.
Son olarak; bugüne kadar TV’lerde hep gergin konuşmalar yapan Trabzonspor Başkanı ne yaptığını anlamıştır inşallah!