Türkiye’nin dünyaya ders olacak şekilde titizlikle ve uluslararası hukuk kurallarına uygun bir biçimde sürdürdüğü Cemal Kaşıkçı soruşturması sonucunda Suudi Arabistan cinayeti kabul etmek durumunda kaldı.
Çerçevesini de ABD Başkanı Donald Trump’ın çizdiği bir hikaye anlatıldı. Suçlular ilan edildi. 18 Suudi vatandaşı tutuklandı.
Eğer yabancı basın yayın kuruluşlarına cinayetle ilgili kan dondurucu detaylar sızdırılmış olmasaydı, uluslararası duyarlılık arttırılmaz, karar vericileri yerinden sıçratacak bilgiler yansıtılmaz ve Riyad itiraf noktasına getirilmezdi.
Bu cinayet ile ilgili soruşturma sürecinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın riyasetine, Milli İstihbarat Teşkilatı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve Cumhuriyet Başsavcılığı’nın çabalarına vurgu yapmak gerekiyor.
İş burada bitmiyor tabi.
Suudi Arabistan’ın Cuma gecesi yaptığı açıklamada, artık suçlamalara cevap veremeyecek olan Cemal Kaşıkçı’yı da zan altında bıraktığının altını çizmek gerekiyor. “Başkonsoloslukta Suudi vatandaşlarıyla yaşanan tartışma sonucunda çıkan arbedede öldüğünü” açıklayan Suudi Arabistan, “Suudi vatandaşlarının” yani artık tüm dünyanın bildiği 15 kişinin orada ne aradığını açıklamadı. O 15 kişi, tam da o gün sabaha karşı özel jetlerle gelmiş, aynı gün ayrılmışlardı. Ve aralarında Suudi Arabistan’ın adli tıp yöneticisi de bulunuyordu. Ortada bir kemik testeresi var. Ve korkunç cinayetin ses kaydı.
Burada bitmeyecek olan bir suç söz konusu. Dünyada kötülük seviyesini yükselten, algılarımızın sindirebileceği vahşet hikayelerini zorlayan bir komplo ile karşı karşıya kaldık. Sadece Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı değil, hepimize yapıldı saldırı. Neyse ki Türkiye’nin adli, hukuki ve diplomatik olarak örnek bir şekilde sürdürdüğü bu soruşturma, Riyad’ın itirafıyla yeni bir boyuta geldi. Tutuklanan 18 Suudi vatandaşıyla bitmeyecek bu süreç.
Türkiye’de sürdürülen soruşturmanın sonucu açıklanacak. Uluslararası yaptırım süreçleri işleyecek. Yemen’den Katar’a mazlumların ahını alan bir yaklaşım en büyük sınavını Cemal Kaşıkçı ile veriyor.
Bu kadar ahı aldıktan sonra huzurla yoluna devam etmesi de pek mümkün görünmüyor.
ABD, Suudi Arabistan’ı Ortadoğu’da adeta müstemleke valisi haline getirerek 11 Eylül saldırılarının bedelini ödetmişti. Şimdi algı çağının 11 Eylül’ü ile, yani Cemal Kaşıkçı olayı ile yeni bir hesaplaşma başlayacak.
Sorumlu adımlar atan Suudi Arabistan kralı Selman’ın, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ı görevden almasa da birkaç adım geri plana almış olması, bu hesaplaşmanın ilk perdesi oldu. Daha ilk perdesi yani.