Napoli ve Trabzonspor aynı kategorinin takımları değil. Trabzonspor’un başarılı maçlar oynayarak gelmesi Napoli’yi de eleyecek anlamına gelmez.
“Yapma yahu” diyebilirsiniz.
Ama bir okuyun.
Napoli futbola bakışı, yönetilişi, takım kurarken yaptıkları araştırmaları ve transfer anlayışları ile maça çıkmadan zaten Trabzonspor’a karşı galip durumda. Geriye saha mücadelesi kalıyor ki, onu da bu gece rahatlıkla ortaya koydular. Hatta galip gelmelerine Trabzonspor da katkıda bulundu.
Benitez, Trabzonspor’u ciddiye almış, iyi takip edip işi baştan sıkı tuttu.
Ersun ise “Eksiklerimiz çok ne çıkarsa bahtımıza” dedi.
Napoli ileri uç elamanları çabuk, onları tutmakla görevli Trabzonspor stoperleri çok ağır. Napoli orta sahası iyi organize olup ileri uç elimanlarının deplase olarak bıraktığı boşluklara iyi sızdılar. Trabzonspor orta sahası ise savunmanın içinden çıkamadı.
Napoli futbolcuları kazanmak adına baskı kurdular ama Trabzonspolu futbolcular buna karşılık veremediler.
Bütün bunlara rağmen Trabzonspor çok rahat gol yiyerek kendi morallerini de bozdu. Bosingwa daha önce de aynı yerde oynadı ve başarısız oldu. Savunması kötü olan hiçbir takımın kazanma şansı yoktur. Maalesef savunmanın uyumsuzluğu yeni değil. Bu yüzden futbolculara çok da bir şey söylemek doğru değil. Trabzonspor’un ikinci maçta daha derli toplu ve mücadeleci olması gerek. Cardozo kalitesi olan futbolcu doğru ama ona göre takım kurman gerek. Yoksa bir kişi eksik oynarsın derken ne demek istediğim inşallah bu gece anlaşılmıştır.
İkinci yarıda Napoli 3-0’ın verdiği rahatlıkla penaltıyı, pozisyonları harcadı. 90’da 4-0’ı buldu. Trabzonspor artık İtalya’ya prestij için gidecek.
Benitez’in takımı topu kaptırdığında hücumda savunma yaparak, “Hücum futbolu oynatıyorum” palavrası atanlara iyi bir ders verdi.
Aferin Trabzonspor taraftarına; hep destek verdi hiç küsmedi. Aslında taraftar yetkililerden daha bilinçli. Aradaki kategori farkını iyi biliyor. Ama tek bekledikleri daha iyi mücadele idi, o da başka bahara kaldı.