Bir ülke düşünün, meydanlarında darağaçları kurulmuş, vatanından işgalcileri kovmak için varını yoğunu vermiş insanlar başlarına çiviyle şapka çakıldıktan sonra idam ediliyorlar.
Bu bir film sahnesi veya hikâye değil. Bu sahne, 1925 yılından itibaren Türkiye'de defalarca yaşandı.
Niye?
Çünkü 1925 yılında "Şapka İktisası Hakkında Kanun" Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilmişti. Bu kanunla halka şapka takması mecbur tutulmuştu. Takmayanlar veya "Savaştan yeni çıkmışız, elde yok avuçta yok nasıl şapka alacağız? Tek kusurumuz şapka takmamak mıydı?" diye bu garip dayatmayı sorgulayanlara dönemin yönetimi hizmette kusur etmemiş, bizzat şapkaları vatandaşlarının kafasına çiviyle çakıp idam etmişlerdir!
Kafalara çiviyle çakılan şapkaların parası idam edilen vatandaşlardan veya vârislerinden alınmış mıdır? Alınmış olabilir, bunlardan her şey beklenir.
Bir anda şapka mecbur tutulunca, fakirlikten kırılan halk, yurtdışından getirilen şapkalara bir servet ödemek zorunda kalmıştır. Öyle trajikomik hâdiseler yaşanmış ki, ancak tek şapka alabilecek gücü olan ailelerde, şapkasız sokağa çıkamayacakları için şapkayı sırayla takıp sokağa çıkılmış.
Bu kanun Müslüman Anadolu halkı üzerinde bir zulüm aracı olmuştur. Halk arasında "Şapka zulmü" olarak tanımlanan mezkûr kanunun sebep olduğu zulümleri, garabetleri ve bu zulüm üzerinden kimlerin zengin olduğunu anlatmaya bu köşe yetersiz kalır. Türkiye'deki şapka zulmüyle alâkalı onlarca kitap yazılmıştır. Müracaat onlara... "Kitap okuyamam" diyenlere Mesut Uçakan'ın çektiği "Kelebekler Sonsuza Uçar" filmini tavsiye ederim.
Geleyim sadede. Durup dururken "Şapka İktisası Hakkında Kanun"uyla alâkalı yazı yazıyor değilim. Kastamonu'da, gençlerin tâbiriyle "Şaka mı bu" dedirten görüntüleri görünce geçmişi hatırlatayım dedim.
Ak Parti Kastamonu Milletvekili Serap Ekmekci'nin X'deki hesabından paylaştığı görüntülerde, valiliğin öncülüğünde CHP'lilerle el ele M. Kemal'in Kastamonu'ya gelişini ve Şapka ve Kıyafet İnkılabı'nın 99. sene-i devriyesini kutluyorlar.
Olabilir, kimin neyi kutlayacağına karışacak değilim. Lâkin görüntülerde törene katılan arasında, amiyane tâbirle ilaç niyetine bir kişi bile şapka takmamış! Yahu, bari devlet adına Kastamonu Valisi, hükûmet adına AK Parti Milletvekili Serap Ekmekci ve tabiî ki bu kanunu Anadolu halkının başına bela eden CHP adına da CHP'li milletvekilleri şapka takmaları gerekmiyor muydu?
Hiç değilse ellerine, M. Kemal'in Kastamonu'ya geldiğinde kafasında olan şapkanın benzerini alsalardı. Şapka kanunu kutluyorlar ama kafalarda şapka yok, bu ne perhiz bu ne laha turşusu azizim!
Bir de 8 gün 8 gece kutlama yapacaklarmış. Kutlama programına baktım ama çiviyle kafaya şapka çakıp adam asmaca göremedim!
Aslında bu komik tablo şunu gösteriyor: Halka rağmen yapılan kanunlar, kafalara çiviyle de çaksanız kabul görmüyor. Kutlayanlar bile, kutladıkları şeye sahip çıkamıyorlar ancak ilkokul müsameresi tadında törenler düzenleyebiliyorlar.
Bu vesileyle, şapka takmadıkları için kafalarına çivi çakılarak şehid edilenlerin cemî cümlesinin pâk ruhları için el-Fatiha maassalavat!