ABD yaz sezonuna girdi ancak 4 Kasım’daki ara seçimin kampanyası sürüyor. Washington siyaseti kasıma odaklanmış durumda. Her gelişme -kime oy getirir, kime oy kaybettirir- diye izleniyor.
4 Kasım’da Temsilciler Meclisinin tamamı ve Senato’nun 100 koltuğundan 36’sı için seçim yapılacak. Halen Meclis Cumhuriyetçi Parti’nin, Senato da Demokrat Parti’nin elinde. En büyük çekişme, Senato üzerinde. Çünkü Demokratlar Senato çoğunluğunu Cumhuriyetçiler’e kaptırabilir. O zaman da Demokrat Başkan Obama için ciddi sıkıntı başlar. Muhalefetin elindeki bir Kongre, Başkanı çok üzer.
Kasım seçiminin sonucu 2016 Başkanlık seçimini etkileyecek önemde. Partilerin kasım performansı, 2016’yı kimin kazanacağına işaret olacak.
Senato için yapılacak seçimde Cumhuriyetçiler Demokratlar’dan net 6 koltuk fazla kazanırsa, Senato çoğunluğunu ele geçiriyorlar. Ve bu senaryo mümkün, çünkü Demokratlar’ın elindeki 7 sandalye aslında Cumhuriyetçiler’in çoğunlukta olduğu eyaletlerde. Yani Cumhuriyetçiler normalde zaten kazanacakları eyaletleri kazansa, Senato’da çoğunluktalar.
Muhalefetin çoğunlukta olduğu Kongre ise Başkan’ı hareketsiz bırakır. Kongre zaten yıllardır çalışmıyor. İki parti, hakim oldukları noktalardan geri adım atmadıkları için yasalar bir meclisten geçip, diğerinde takılıyor. ABD bu yüzden kepenk kapattı, borç ödeyememe-temerrüt eşiğine geldi.
Bu yüzden Afganistan’da 5 yıldır tutsak askerin salıverilmesi için yapılan takas, kıyameti koparttı. Obama Afganistan’da Taliban elindeki erin salıverilmesini sağlayarak kamuoyu desteğini artıracağını hesaplamıştı. -Düşmana bırakılmayan, kurtarılan asker- teması, ABD’de her zaman oy getirir. Ancak tutsak asker karşılığında 5 Taliban liderinin Guantanamo hapishanesinden salıverilmesi, Cumhuriyetçi muhalefeti ayaklandırdı. Başkan’ın yetkisini aştığı, Kongre’ye danışmadığı dillendirildi. Olay bir haftadır ABD’nin bir numaralı gündem maddesi. Bu gidişle kasım seçimine dek konuşulacak ve Cumhuriyetçiler olayı deşip kazanç sağlamaya çalışacak.
ABD halkının seçimde cüzdanıyla oy kullandığı bilinir. Yani ekonomik durumdan memnun olanlar-olmayanlar... Ekonomi, halen idare ediyor. İşsizlik, hayatlarda etki yapacak kadar azalmadı. Konut sektörü de orta karar gidiyor. Kasım’a dek bu göstergelerde hızlı bir düzelme beklenmiyor. Kötüye dönüş de beklenmiyor. Ne iyi-ne kötü ekonomi, Demokratlar’a yarar.
Ekonominin asıl patronu olan FED kasım-aralık itibarıyla aylık tahvil alımlarını bitirmiş olacak. Aylık alımların kademeli azalması, artık piyasayı korkutmuyor. Çünkü FED hala cömert ve geniş para politikası izliyor. FED yılsonuna dek şimdikinden daha iyi ekonomik büyüme bekliyordu, bu henüz gerçekleşmedi. Büyüme FED’in beklediği gibi hızlı olursa, bu da Demokratlar’a yarar.
Öte yanda, ABD’nin genel ekonomik göstergeleri düzelse de, işsizliğin düzelmesi daha kapsamlı bir iş olduğundan, genel düzelme sandığa yansımayabilir. Seçmen hala işsiz, ya da istemediği geçici işte düşük ücretle çalışıyor. Seçmen konut alamıyor, satamıyor.
İlginç biçimde, Wall Street - piyasalar Washington’da bölünmüş siyasetten memnun. Başkan bir partiden, Kongre diğer partiden olunca, piyasa memnun oluyor, çünkü siyaset piyasayı etkileme ve kontrol etme gücünü kaybediyor.
Yani şimdiki gibi Demokrat Başkan ve iki partiye pay edilmiş Kongre, Wall Street’in sevdiği durum. Daha da sevdiği durum ise Beyaz Saray’ı bir partinin, Kongre’yi ise diğer partinin tutması. O zaman Washington’da hiçbir icraat yapılmıyor.
Kasıma kadar Demokratlar ABD içinde ve dışında statükoyu koruyup, -düzelme, iyileşme, ilerleme, başarı- hikayeleri arayacaklar. Cumhuriyetçiler ise tam tersi hikaye peşindeler.Ve iki taraf da dünyaya -oy- açısından bakacaklar.
twitter.com/selimatalayny