Tarih 2 Ekim 2018. Yer: İstanbul.
ABD’nin etkili gazetelerinden Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, girdiği Suudi Arabistan konsolosluğundan bir daha çıkamadı. Riyad yönetimi Kaşıkçı’nın konsoloslukta öldüğünü tam 18 gün sonra 20 Ekim’de itiraf etmek zorunda kaldı.
Gelin gün gün Riyad yönetiminin olayı nasıl manipüle etmeye çalıştığına; Ankara’nın buna nasıl cevaplar verdiğine bakalım.
2 Ekim: Cemal Kaşıkçı saat 13 sularında konsolosluk binasına girdi. Binanın çevresindeki güvenlik kameraları onu son kez kaydediyordu.
Saat 17.00: Konsolosluk yetkilileri dışarıda bekleyen Türk nişanlısına Kaşıkçı’nın konsoloslukta olmadığını ve boşuna beklememesini söyledi. Nişanlısı durumu, gazeteci ve aynı zamanda Kaşıkçı’nın yakın dostu Turan Kışlakçı’ya bildirdi.
3 Ekim: Turan Kışlakçı, Türk Arap Medya Derneği Başkanı sıfatı ile konsolosluk önünde bir açıklama yaptı. Kaşıkçı serbest bırakılsın çağrısında bulundu.
4 Ekim: Konsolosluk Kaşıkçı’nın binadan ayrıldığını açıkladı. (Bu açıklama günlerce sürecek yalanlar silsilesinin ilkiydi.)
5 Ekim: Veliaht Prens Muhammed Bin Selman, Türk yetkililer konsoloslukta arama yapabilir açıklaması yaptı. (Ancak Türk polisi bu açıklamadan 10 gün sonra konsolosluk binasına girebildi.)
6 Ekim: Uluslararası haber ajansı Reuters, Türk yetkililerine dayandırdığı haberinde Kaşıkçı’nın konsoloslukta öldürüldüğünü flaş gelişme olarak duyurdu.
7 Ekim: Olayla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk kez konuştu. “Olay tüm boyutlarıyla inceleniyor” dedi.
8 Ekim: Suudi Arabistan’ın Ankara Büyükelçisi Dışişleri’ne çağrıldı. Türkiye konsoloslukta arama talebinde bulundu.
9 Ekim: Washington Post gazetesi Kaşıkçı’nın konsolosluğa girişini gösteren güvenlik kamerasından elde edilen bir fotoğrafını yayınladı.
10 Ekim: Akşam gazetesi, 2 Ekim’de Suudi Arabistan’dan 15 kişilik bir ekibin 2 ayrı özel uçakla İstanbul’a geldiğini manşetten duyurdu. Gazete, ekiptekilerin kimlik bilgilerini ve havaalanındaki görüntülerini de yayınladı. Riyad, belli bir strateji ile sıkıştırılmaya başlandı.
12 Ekim: CNN International, Ankara’nın elinde Kaşıkçı’nın öldürüldüğüne dair ses ve görüntü kaydı olduğunu flaş gelişme olarak verdi. Ankara, günden güne vitesi yükseltiyordu. Amaç Suudileri itirafa zorlamaktı.
13 Ekim: Türk yetkililerle çalışmak üzere bir Suud heyeti İstanbul’a geldi. ortak çalışma grubu kuruldu.
ABD Başkanı Trump, Kaşıkçı konsoloslukta öldürüldüyse bunun ağır bir cezası olacak açıklamasında bulundu. Riyad’ın üzerindeki baskı iyiden iyiye arttı.
15 Ekim: Ankara, konsoloslukta inceleme yapılacağını duyurdu. Saatler sonra Trump, “olayı serseri katiller yapmış olabilir” dedi.
Türk polisi, konsoloslukta inceleme yapmak üzere akşam saatlerinde binaya girdi. Polis içeride 12 saat kaldı. Titiz ve detaylı bir çalışma yürüttü. Elde edilen çok sayıda DNA örneği inceleniyor.
16 Ekim: ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, Riyad’a gitti. Ziyaret sonrası Suudlara “şeffaflık” çağrısı yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konsoloslukta inceleme yapan polisin yeni boyanmış duvarlar tespit ettiğini söyledi.
17 Ekim: Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’yu Esenboğa havaalanında kabul etti. Görüşmede MİT Müsteşarı Hakan Fidan da hazır bulundu.
18 Ekim: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmanın uluslararası hukuk teamüllerine bağlı kalınarak yürütüldüğünü açıkladı.
Diplomatik dokunulmazlık zırhı olan Suud konsolos İstanbul’dan akşam saatlerinde ayrıldı. Hala dönmüş değil.
19 Ekim: ABD basını veliaht prensin ekibinde yer alan bir kişinin 2 Ekim sabahı konsolosluğa giriş görüntülerini yayımladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdulaziz’le telefon görüşmesi yaptı.
Ve 20 Ekim: Ankara’nın stratejisi sonuç verdi. Riyad yönetimi Kaşıkçı cinayetini nihayet itiraf etmekte zorunda kaldı. Ancak Kaşıkçı “ARBEDE” sonucu öldü açıklaması dünyada inandırıcı bulunmadı. Riyad yönetimi 18 kişiyi gözaltına aldı. gözaltına alınanlar arasında ülkenin genel istihbarat başkan yardımcısı da vardı.
Trump, Suudiler hesap vermeli açıklaması yaptı: Yaptırım uygulanacak ancak silah satışı iptal edilmeyecek.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Türkiye, ne olmuşsa onu ortaya çıkaracak. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
22 Ekim: TRT World, Kaşıkçı’nın konsolosluğa girmeden öncesine ait yani görüntülere ulaştı.
CNN Internatinal ise Kaşıkçı’nın konsolosluktan çıktığı tezini ileri sürmek için başvurulan DUBLÖR oyununun görüntülerini yayınladı. Görüntülerdeki kişiye Kaşıkçı süsü verilmeye çalışılmışsa da girişim tam anlamıyla bir beceriksizlik örneği. Kullanılan dublör hem kaşıkçı’ya göre çok kilolu hem de ayakkabıları farklı.
Ankara, satrançta olduğu gibi bir önceki hamleyi hesaplayarak hamle yaptı. İyi bir strateji ile nasıl sonuç alındığını bir kez daha görmüş olduk. Şimdi herkes, bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti grubunda yapacağı açıklamayı merakla bekliyor. Sanırım son darbeyi Riyad’a Cumhurbaşkanı indirecek. Dünya da Türkiye’nin en yetkili ağzından Kaşıkçı’nın nasıl katledildiğini ayrıntılarıyla öğrenmiş olacak.