Beşiktaş’ta yeni hoca Şenol Güneş, 5 yeni transferin dördünü (Beck, Rodolfo, Tosiç, Quaresma) ilk onbire yerleştirmiş, beşinciyi (Gomez) kulübeye yazmıştı. Atiba’nın aranan orta alan ortağı Veli’nin yerine, Tolgay da sakat olunca Oğuzhan’ı koymuştu. Ve... Sosa da tam iyileşmediği için, onun görevi mevcudun içinden yapılan zoraki seçimle, Quaresma’nın olmuştu! Ancak oyunun akışında diziliş sabit kalmadı. Gökhan-Quaresma-Olcay üçlüsü sürekli değişerek oynadılar. İkinci yarıda Oğuzhan öne çıkınca herkes yerinde oynadı...
Sıcak ve yüksek nem iki tarafın ortak rakibiydi. Bunun etkisinde yıpranana değin avantajı yakalamalılardı.
Hızlı giriştiler mücadeleye. Hele Beşiktaş! 1 ve 3 dakikalarda Milhaylov goller çıkardı, 4’de üst direk önledi golü! Ve 9’da düştü Mersin’in kalesi... Oğuzhan’ın müthiş hücum katkısıyla ve öndekilerin tempolu, tek toplu öne oyunuyla ev sahibini telaşa düşüren bir Beşiktaş vardı. Ama birlikte oynamaya alışık MİY çabuk kendine geldi. Açık Beşiktaş savunması arasında bekleyen Wellington’a çıkardığı uzun toplarla korku veren çizgide gol aradı... Ve dördüncü denemesinde nefis bir ara pasla bu kez Nakoulma’yı kaçırıp golünü buldu... Beşiktaş hücumda iyiydi ama bunun bedeli olarak savunma açıkları veriyordu. Oğuzhan’ın savunma katkısı çok düşüktü. Yediği gol Beşiktaş’ı da dengeli oynamaya yöneltti. İkinci golünü atarken kurduğu hızlı işleyen organizasyon görkemliydi. Önceki her pas, gol vuruşundan çok değerliydi. İkinci yarıda Quaresma’nın yerine Necip’in girmesi, Oğuzhan’ı rahatlattı. Ama her hızlı ve kalabalık atağında tehlikeli olduğu halde Beşiktaş giderek bunları denemekten uzaklaştı. Dün akşam gördük ki Beşiktaş özellikle savunma yapısını güçlendirerek oyununu çok geliştirebilir. Ancak olmazsa olmazı orta alana Veli performansında birinin bulunması...