Tatil sezonu yaklaşırken öğrencilerden önce büyük kulüpler karnelerini aldı.
Artık şapkayı önüne koyup düşünme vaktidir.
Galatasaray, bu sezon Türk futbol tarihinin belki de bir daha asla kırılamayacak rekor puanıyla şampiyon olmayı başardı. Çeşitli omuzlar ve kartlardaki standartsız hakem kararları şampiyonluğa etki etti elbette ama gölge düşürecek boyutta da değildi.
Icardi'nin giydiği formanın sırtına Ali Koç'u yazması, Okan Buruk'un taraftarı ile küfürlü tezahüratlara eşlik etmesi seviyesizliği zirveye çıkardı. Sosyal medya ekiplerinin atışması çocukça kaldı. Adı her ne olursa olsun, bu yoz ortamı kim tetikliyorsa buna bir son vermesi gerek. Ya da birileri bu ayarı bozuk ortamı alabora etmek için sert kararlar almalı. Topluma yön veren insanlar bir değil bin kez düşünerek hareket etmeyi öğrenmeli.
Cumhurbaşkanı danışmanı Mehmet Uçum'un açıklamaları da gündeme damga vurdu. Koç'a muhalif biçimde, sert bir giriş yaptı. Uçum, hep işin içinde aslında.
Fikri yukarıyı yansıtmıyor.
Attığı tweetlerde önceliği hep Fenerbahçe.
O da bir taraftar.
Ama ne olursa olsun bu konumdaki insanlar fikirlerini dile getirirken bin kez düşünmeli. "Aziz Yıldırım olsun" derken belki de en büyük zararı vermiş oldu. Neden insanlar Uçum "Ali Koç'a karşıyım" deyince "oyum Ali Koç'a" diyor, bunu da anlamak mümkün değil. Koç'un yeni yönetim listesinde Cumhurbaşkanının oğlunun dünürü var. Acun Ilıcalı, Hakan Safi, Nedim Keçeli ve daha aklıma gelmeyen Ak partiye yakın bir ton isim var. Ama Uçum açıklama yapınca, "AK Parti Aziz Yıldırım'ı destekliyor" deniyor. Hakikaten çok komik.
Mesela Ali Koç üyelere Ankara'da lansman yapacak. İçki servisi yok. Çünkü iktidardan önemli isimler katılacak.
Sorarlarsa son kale Fenerbahçe, Aziz Yıldırım AK Partili!
"Ali Koç, zengin yöneticilerden şampiyonlar ligi gibi kadro kurmuş" deniyor. 6 yılda Ali Koç dışında bir lira veren yönetici var mıydı ki? Kulüp mali tablolarında yok. Kısaca sıfır.
Zengin değil, iş yapacak isimler lazım. Sahayı bilen, gerektiğinde iddia edilen hayali düşmanlarla mücadele edecek isimler istiyor camia.
O da Ali Koç'un ne yeni yönetiminde ne de çevresinde var.
6'da sıfır kolay kolay unutulacak bir enkaz değil.
Beşiktaş başkanı Hasan Arat altı ayda bir kupa kazandı. Süper kupada da final oynayacak. Ülkenin en zengin Fenerbahçeli iş adamı Ali Koç'un 6 yılda bir Türkiye kupası var. Nisan başında dört kupa da ellerindeydi. Koç ve ekibi saha içinde kalsa, saha dışına çıkmasa, doğum günü kutlamak için genel kurulu toplayıp binlerce insanı getirmese, camiayı sükûnet ile yönetebilseydi Fenerbahçe bugün 3 kupanın sahibiydi. Dördüncünün de (konferans kupası) finalini oynayacaktı.
Gol kralı, asist kralı Galatasaray'dan çıktı. 102 puan toplayarak lig puan rekorunu da kırdılar. Ama sen hala "en iyi kadro bende" diyorsun.
Crespo ve Lincoln kalsa, Zajc gönderilse, Krunic alınmasa dar orta saha rotasyonuna kalmaz ve belki de bu kadar puan kaybı yaşamazdın. Hatayı bazen kendinde arayacaksın kısaca. "İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına" diye boşuna dememişler.
BUNLAR GÖZDEN KAÇMASIN
Herkes Ali Koç'un başkanlığındaki 6/0'lık inanılmaz başarısız karneye odaklanmış durumda. Oysa konu bununla sınırlı değil.
Keşke öyle olsa.
Koca 6 yılda tesisleşme açısından bir tane çivi bile çakmadı. Rakibi ise Florya'dan Kemerburgaz'a geçmek üzere. Orayı devletten kiralama sureti ile saray gibi tesis inşa ettiler.
Dursun Özbek ve yönetimi iş bitirici bir yönetim sergiledi.
Ali Koç döneminde ekonomik anlamda elle tutulur, somut hiçbir iyileşme sunulamadığı gibi, "Bankalar Birliği anlaşmasından 3 yıl içinde çıkılacak" vaadinde bulunuldu. Oysa ezeli rakibi Florya projesi satışından gelecek 70 milyon dolar ön avans ödemesi ile aynı anlaşmadan derhal çıkmayı öngörüyor. Bu hamle ile sarı kırmızılı kulüp yine çok önemli bir avantaj ve ekonomik rahatlama sağlayacak ve atılımlarını çok kolaylaştıracak! Florya'dan gelecek diğer çok önemli kaynakları saymıyorum bile.
Bunlar yetmiyormuş gibi, göreve geldiğinde 19-21 olan şampiyonluk sayısı 19-24'e yükselmiş durumda. Yani Fenerbahçe 4. yıldızı takmayı beklerken, rakibi 3 şampiyonluk daha ekleyerek 5'nciyi beklemeye başladı. Düşünebiliyor musunuz? Koca Fenerbahçe seneye 4. yıldızı kovalarken, Galatasaray 5'ncisini hedefleyecek. Bunlar hep kimin döneminde oldu?
Galatasaray, Ali Koç dönemindeki Fenerbahçe ile tarihinde hiç olmadığı şekilde arayı açarak ekonomik, tesisleşme ve nihayetinde de sportif olarak çok büyük bir sıçrama yaptı. Tablo ortada! Ve siz tüm bu olup bitenleri dış güçler vs. ile açıklayamazsınız. Bu durum hayatın doğal akışına aykırıdır! Futbolda var olan dış güçler, masa tenisinde, kürekte, voleybol ve basketbolda neden yok?
Sosyal medyanın hayatımıza girmesi ile yeni bir enstrüman öne çıktı: algı oyunları! Ali Koç ve arkadaşları da yönetme konusunda sergileyemedikleri marifetlerini maalesef bu alana kaydırmış durumda. Resmen bu alanlarda örgütlenerek mağdur edebiyatı ile beceriksizliklerini örtme telaş ve gayreti içindeler. Somut olarak sorunun adını bile koyamıyorlar. TFF başkanlarından Nihat Özdemir için "yanında değiliz, emrindeyiz" diyen siz değil miydiniz? Başından beri ByLock suçlamalarının hedefindeki başkana en çok desteği kimin verdiğini bilmeyen var mı? Yine şampiyonluğun kaybedildiği bir sene, VAR hakemlerini FETÖ bağlantısı ile suçlayan siz değil miydiniz? Sahi ne oldu o dava? Camianıza bununla ilgili hiç bilgi verdiniz mi? Bunların hesabını sorabildiniz mi?
Sonuç olarak, TFF başkanları göreve geldiğinde en büyük destekçisi olan Ali Koç yönetimleri, başarısızlıkların bir bir gelmesi ile bu kişileri hemen hedef tahtasına koyuveriyor. Bu tip anlayış artık terk edilmeli. Fenerbahçe'ye hiçbir fayda sağlamadığı somut olarak ortada! Milyonlarca insan kan ağlıyor ama anlayan yok!
Eğer size engel olanlar siyasiler ise, dönüp bir kendinize ve yönetiminize bakacaksınız. İnsanları aptal yerine koymayacaksınız! Mevcut listenizde de yeni listenizde de AK Parti ile çok önemli yakınlığı olan isimler var. O zaman size sormazlar mı, "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?" diye.
TABLO İÇ AÇICI DEĞİL
Benzer samimiyetsizlikler 2013 kongresinde de sergilendi, kongre siyasallaştırıldı, kim kazandı? Kaybeden yine Fenerbahçe olmadı mı? 10 yıldır Fenerbahçe tarihinde şampiyonluk yok. Bu, Fenerbahçe tarihinde gerçekleşmemiş bir ilk. Düşman TFF'de ise, neden hep en önde ve en önemli destekçileri oldunuz? Düşman siyasetin içinde ise, neden yönetimlerin resmen omurgasını bunlardan kurdunuz? Peki şirketleriniz aynı dönemlerde rekor kârlar açıklamadı mı? Aynı siyaset, vergileri affederken, size AVM veya türlü projeler geliştirmek üzere Kenan Evren Lisesi'ni ve yeni tesisler inşa edebilmeniz için askeri araziyi tahsis etmedi mi? Bunlara bile bir tane çivi çakamadınız!
Bırakın artık bu işleri, dürüst olun. Samimi olun. Bir kez olsun camianızı algı oyunları ile oyalamak yerine aynaya bakın! Kendi yetersizliklerinizi örtbas etmek ve kendinizi kurtarmak adına soyut kavramlar yaratarak, kitleleri uyutarak ve kongreleri siyasallaştırarak kurumunuzu ateşe atmayı bırakın artık! Kişisel hesaplarınızdan ötürü Fenerbahçe'ye çok ama çok büyük zarar veriyorsunuz. TABLO ORTADA!