Yapılan son çalışmalarda mevcut değerlendirmelerde sağlıklı yaşam için gerekli beden ölçüsü olarak kabul edilen 25’in altındaki değerlerin yanlış olduğu iddia ediliyor.
Hafta içerisinde yazılı ve görsel basında vücut-kitle indeksi değerlerindeki yeni değişiklik gündemdeydi. Yapılan son çalışmalarda mevcut değerlendirmelerde sağlıklı yaşam için gerekli beden ölçüsü olarak kabul edilen 25 (kilogram/metre kare)‘in altındaki (18,5 ile 24,9 arası) değerlerin yanlış olduğu ortaya çıkarılmış. Yeni değerlendirmelere göre beden-kitle indeksi 27 (kilogram/metre kare) olanların daha sağlıklı oldukları gözlemlenmiş. Bir televizyon kanalında haberlerde bu konu hakkında görüşleri sorulan ve zayıflama seanslarından iyi kazandığını bildiğim bir hekim şöyle diyor: ‘İndeks 27 olursa iş içten geçeceği için zayıflamak mümkün olamaz.’ Çünkü aklı, indeksin iki puan yükselmesi ile kaybedeceği müşteri sayısında! Daha önce de belirttiğim gibi zayıflama ürünleri endüstrisi artık günümüzde dev bir ticari boyuta ulaşmış durumda. Zayıflama diyetleri, zayıflama çayları, zayıflama hapları, zayıflama egzersizleri vs. konu ile ilgili eğitimi olan ya da olmayan herkes bu maddi olarak cazip piyasadan pay kapabilmek için tüm yaratıcılıklarını kullanıyor. Dolaylı olarak da yeni uzmanlık alanları ortaya çıktı; zayıflama hekimi, zayıflama diyetisyeni, zayıflama spor hocası, zayıflama koçu... Muayenehanelerinde uzun randevu kuyrukları.
Başarısız ürünler tekrar pazarlanıyor
Zayıflama ürünleri pazarında en sık uygulanan stratejiler arasında; pek kimselerin bilmediği tropik/yabancı bitkileri zayıflatıcı mucize olarak piyasaya sürmek... Bu konuda altın çilek ve son olarak goji meyvesi en çok bilinen örnekler. Daha önceki yazılarımda pazarlanan ve başarısız olduğu için unutulan ürünlerin tekrar pazarlanması konusunu tartışmıştım. Bu konuda örnek olarak piyasada yüksek talep gören bir efervesan tablet dikkatimi çekti. İçeriğinde; goji ekstresi, yeşil çay, guarana gibi hemen artık her zayıflama ürününde bulunan tanıdık bileşenler yer alıyor. Yani diğerlerinden pek farkı yok gibi. Ancak altta deniz kabukluları taşıdığından alerjisi olanlar kullanmasın uyarısı dikkatimi çekiyor. Goji, yeşil çay, guarana hepsi bitkisel ürünler, deniz kabuklusu nerede diye incelerken asit düzenleyiciler faslı altında kito kompleksi; yani çitosan yer alıyor. Peki nedir, bu çitosan. Çitosan 1990’ların başında piyasaya zayıflama ürünü olarak sürülmüştü. Ancak, istenilen başarı kazanılamadığından gündemden düşmüştü.
Çitosan (Chitosan) yengeç, karides gibi kabuklu deniz hayvanlarının sert kabuklarından elde edilen ve insan bağırsağında sindirilemeyen polisakarit yapısındaki kitin’in kimyasal işlem ile asetil grubunun koparılması suretiyle elde edilen bir ürün. Sıçanlarda çitosan kolesterolü azaltırken, safra asidi ve yağ atılımını artırdığı gözlemlenmiş. Ancak insanlarda farklı bir etki gösteriyor. Dışkı ile steroit atılımını sağlarken yağ atılımını sağlamıyor yani yağ emilimini engelleyici bir etkisi var. Muhtemel nedeni, yağ moleküllerinin çitosanın tersiyer anyon gruplarına kuvvetle bağlanması nedeniyle bağırsaklardan emiliminin azalması olabileceği düşünülüyor.
Çitosan 1990’ların başında piyasaya zayıflama ürünü olarak sürülmüştü. Ancak, istenilen başarı kazanılamadı.
Çitosanın kilo vermede etkili olabileceğini gösteren tatmin edici klinik çalışma bulunmuyor. Yürütülen 14 klinik çalışmanın sonuçlarının değerlendirildiğinde belirgin bir etkinliğin bulunmadığı bildiriliyor. Elde edilen sonuçlardan net bir etkinlik sonucu çıkarabilmek mümkün değil. Günde 3-6 gram civarında tüketilmesi durumunda; kaliteli klinik çalışmalarda ortalama verilen kilo 600 gram ile sınırlı kalırken, düşük kaliteli çalışmalarda 2-3 kg’a kadar çıkabiliyor.
Zayıflamaya etkisi az
Sonuç olarak, çözünebilen diyet lifi özelliği nedeniyle mide-bağırsak sisteminin boşalmasını geciktirerek doygunluk hissi yaratabilir. Safrada sterollerin atılımını artırarak safra asidi bileşimini değiştirir. Bu suretle yağların emilimi azaltarak lipit ve kolesterol kontrolünde yararlı olabilir. Ancak zayıflama söz konusu olduğunda sağlayabileceği yarar 1-2 kilo kaybı ile sınırlı.
Bir uyarı; kabuklu deniz hayvanlarına alerjisi olanların kullanmaması, kabızlık ve gaz şikâyetlerine yol açabileceği, en önemlisi ise ilaçların emilimini engelleyebilme riski. Bilhassa yağda çözünen vitaminlerin (A, E) emilimini engelleyebileceği bildiriliyor.