Kardeşliğe ve sevgiye dair

Ey İnsanlar!

Allahın en büyük nimetlerinden birde bizi birbirimizle konuşan, anlaşan, yardım eden el uzatan ve en genel anlamıyla bir millet yaparak yaşamamızı sağlamasıdır.

Çokça farkında olmadığımız bu nimetin ne kadar elzem olduğunu bir zamandır çok yoğun yaşamaktayız.

Ülkemizde ve tüm İslam coğrafyasında bu nimetin olmamasından kaynaklanan fitne ve fesadı yaşıyoruz.

Devlet dairesinde görev yapan arkadaşlar birbirlerinin açığını arayıp ihbar ediyor.

Komşu esnaflar rızkına rıza göstermeyip diğerini belediyeye şikayet ediyor.

Komşular en ufak meselelerden dolayı mahkemelik veya didişme halinde.

Üniversitelerde bilim adamları bir diğerininin ayağını kaydırmakla meşgul.

Siyasi partilerimize bakınız. Husumetten birbirlerine etmedikleri yok.

Medya hakeza ölümüne bir hırsla savaşılıyor.

İş adamları, şirketler arasındaki rekabetin şahısları para canavarına çevirdiği alenen ortada.

Bütün bu hadiseler bir toplumun kendini inkar etmesi anlamına geliyor.

Ve Allah muhafaza bir milletin batmasına sebep işte bu fitne ve fesatlardır.

Ayrılık ibadet ve itikat konularına kadar indiriliyor ki bu durum Allah’ın rahmetinden bigane kalmaya kadar götürür bizi.

Ayet ne güzel anlatıyor

Rahman ve Rahim olan Alla’ın adıyla;

Hep birlikte Allah'ın ipine (kitabına, dinine) sımsıkı sarılın. Parçalanıp ayrılmayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Hani siz birbirinize düşmanlar idiniz de, O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O'nun (bu) nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki, doğru yola eresiniz.

İşte bütün dertlerimiz bu ayette saklı.Bu ayeti ile toplumun en ücra köşelerini sarmalıyız. Başka çaremiz yoktur.

İnsanlar güzeli Peygamberimiz (SAV) şöyle buyuruyor hadisinde;

 "İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe gerçekten iman etmiş olamazsınız.”

Ey! Allahın Kulları 

İnsan Kardeşlerim,

Bu iki insanlık ölçüsünü kendimize rehber edinmediğimiz takdirde bütün diğer değerlendirmeler boşunadır. Sadece bu iki değere bağlı kaldığımız da ise tüm toplumsal sorunlarımız çözülecek ve bereket toplumu olma yolunda ilerleyeceğiz.

O halde Cumamızı aşağıdaki ayetle taçlandıralım.

 

اِنَّ اللهَ يَأْمُرُ بِالْعَدْلِ وَاْلإِحْسَانِ وَاِيتَاءِ ذِى الْقُرْبَى وَيَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاءِ وَالْمُنْكَرِ وَالْبَغْيِ يَعِظُكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ

Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayasızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.

nahl suresi 90