Vicdanlarımıza karşı kurulan kirli bir tuzak bu.
Eğer bu ülkenin birliği, dirliği, huzuru ve esenliği her şeyden çok umurunuzdaysa, bilin ki bu hain tuzak size karşı kurulmuştur. Bizi taş vicdanlı insanlar haline getirerek, merhametsiz bir iç savaşın kucağına itmektir. Hepimiz beş yıl içinde Suriye'nin ne hale geldiğiniz gördük. Halep'in son hali hangimizin ruhunu çarmıha germedi. Hangimiz ölen çocuklar, yaşlılar ve kadınların arkasından gözyaşı dökmedik. Kayseri'de patlayan bomba iblislerin ellerini ovuşturarak bekledikleri ''Kardeş kavgasının'' fetvasıdır. Bu tuzağı bozmalı ve emellerini kursaklarında bırakmalıyız.
Merhametimize karşı kurulan zalim bir tuzak bu.
Eğer bu ülkede birbirimize karşı daha sorumlu ve daha sağduyulu davranacaksak, güç alacağımız yegane insani ve dini değerimiz merhametimizdir. Ruhunu şeytanlara satmış teröristler, önce merhametimizi yok etmek istiyor. O nedenle de bu kadar merhametsiz, insafsız saldırılar örgütlüyorlar. Çünkü merhametini yitiren toplumları birbirine düşürmek çok daha kolaydır. Birbirimize karşı zalimleşerek, ortak hayatımızın bütün birleştirici sütunlarını tek tek yok etmemizi bekliyorlar. Amaçları bu. Bu tuzağı bozmalı ve emellerinin kursaklarında bir irin olarak kalmasını sağlamalıyız.
İnsani haysiyetlerimize karşı kurulan haysiyetsiz bir tuzak bu.
Teröristler en küçük haysiyet kırıntısına sahip olmadıkları için; Kayseri'de halk otobüsü ile çarşı iznine çıkmış silahsız askerleri bombalı araçla paramparça edecek kadar soysuzlaşıyorlar. Onlar gibi soysuzlaşacağımızı umuyor ve bekliyorlar. Birbirimize karşı saygımızı, sevgimizi kaybedersek, teröristler emellerine ulaşır. Biz haysiyetli insanlarız. 15 Temmuz'da darbecilere ve onların uluslararası destekçilerine indirilen haysiyet tokatları bizim onurumuzu temsil ediyordu. 15 Temmuz fitnesini boğazın serin sularına gömdük. PKK'nın kardeş kavgası fitnesini de Dicle'nin, Fırat'ın sularına hep birlikte gömelim. Bu tuzağı görmeliyiz. Bu tuzağı bozmalıyız ve emellerinin kursaklarında kalmasını sağlamalıyız.
Birbirimize duyduğumuz muhabbete karşı kurulan onursuz bir tuzak bu.
Onuru olmayan insanlar kalleşçe saldırır. Onurlu insanlar tıpkı eski zaman şövalyeleri gibi hayatını riske etmeden rakibine saldırmaz. Ama bu böcekler ama bu solucanlar sinsi akrepler gibi hiç beklenmedik bir zamanda ve hiç beklenmedik bir yerde arkadan saldırarak ısırırlar. Bunu birbirimizle iki kalbi olan kelimeyle muhabbet etmemize dayanamadıkları için yaparlar. Çünkü muhabbet yaşatır. Çünkü muhabbet hayat sevgisi aşılar. Çünkü muhabbet ihtilafların konuşularak çözümünün birinci koşuludur. Muhabbet etmeyen toplum sağırlaşır, körleşir ve birbirine yabancılaşarak amansız bir düşmanlığın pençesine düşer. İnadına muhabbet edeceğiz. İnadına muhabbetimizin şerbetini tatlandıracağız. İnadına kardeşlik muhabbetimizi nurlu kelimelerle taçlandıracağız. Bu bir tuzak. Bu tuzağı görmeli ve derhal bozmalıyız.
Aramızdaki insani ilişkilere karşı kurulan gayri insani bir tuzak bu.
Artık teröristler insanlık aleminin bir üyesi değildirler. İnsanlığa karşı suç işleyen zalimler insanlık sınıfından sayılmazlar. Katliamlarla zalimleşenler insani ruhlarını kaybetmiş varlıklardır. Biz insanlığımızı koruyacağız. Biz aklımızı koruyacağız. Biz samimiyetimizi koruyacağız. Biz varlığımızı, birliğimizi ve dirliğimizi koruyacağız. Bunu korumak boynumuzun borcu olsun. Bu bir tuzak. Bu tuzağı görmeli ve ayağımızı o kapandan çekmeliyiz.
Bin yıllık ortak hayatımızın bütün kutsal değerlerine karşı kurulan değersiz bir tuzak bu.