Ben bu yazıyı yazarken 3. kez yuvarlak masa başında bir araya getirilen 28 Şubat birleşenleri.
Bu sefer Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal'ın ev sahipliğinde DP'nin genel merkezinde toplandılar.
DP yönetimi toplantı öncesi dinlemeye karşı genel merkezlerini özel bir güvenlik şirketine kontrol ettirip ek güvenlik tedbirleri aldırmışlar. Mâlûm bir önceki toplantıda alınan kararların Almanya Büyükelçisi'ne kontrol etmesi için gönderildiği ortaya çıkmıştı. Bu rezaleti fâş eden de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ydu. Tüm bu çalışmalar yeni bir rezaletin ortaya çıkmaması için. Telefon sinyal kesicisi bile kullanacaklarmış.
28 Şubat birleşenleri olarak 6 parti (CHP, İP, Saadet, Deva, Gelecek ve Demokrat Parti) ve onları dışarıdan destekleyen HDP/PKK.
HDP/PKK'yı, halktan korktuklarından masaya çağırmıyorlar ve birlikte görüntü vermiyorlar. HDP/PKK temsilcilerinin toplantıya uzaktan görüntülü olarak bağlanıp bağlanmadıklarını bilmiyorum. "Zaten 28 Şubat birleşenleri uzaktan bağlantılı HDP/PKK uzaktan bağlansa ne olacak" diyeceksiniz ki siz de haklısınız.
Toplanıp duruyorlar ama nafile. Halka bir umut veremiyorlar. Üstelik ekonomik kriz gibi onların lehine gelişmeler olmasına rağmen halkta bir heyecan oluşturamamalarının sebebi kör Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığıdır.
28 Şubat birleşenlerinin "Erdoğan gitsin de ne olursa olsun" hastalıklı zihniyeti halkta heyecan yerine tedirginlik oluşturuyor. Çünkü halk, bunların düşündükleri gibi aptal değil. Halk soruyor: Erdoğan gittikten sonra halimiz ne olacak? Siz ne yapacaksınız? Diyelim size oy verdik ve seçimi kazandınız, her biriniz ayrı dünyaların insanlarısınız, birinizin ak dediğine öbürü kara diyor, bizim dertlerimizi hangi dünya görüşüne göre çözeceksiniz? Bu kadar benzemesin hükümeti kurması ülkenin kaç yılına mâl olacak? Tekrar o kara Eski Türkiye'nin bol kaoslu koalisyon dönemlerine mi döneceğiz?
Halk bunları düşünüp 28 Şubat birleşenlerine şüpheyle yaklaşıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hayat pahalılığın yakında son bulacağına dair halkta güven telkin eden sözleri de bunun üzerine eklenince 28 Şubat birleşenleri için ufukta bir karartı var!
28 Şubat birleşenlerinin bir araya geldiği masayı ayakta tutan sadece bir ayak. O da CHP. Lâkin CHP'nin içindeki ihtiras kurdu ayağı hızla kemiriyor. Her an ayak kırılabilir. 2023 seçim takviminin belli olmasıyla CHP içinde adaylık kavgası daha da büyücek. Birbirlerinin ayağını kaydıracak dosyalar servis edilmeye hazır kasalarda bekletiliyor. Ne dinleme cihazı kontrolü ne de sinyal kesici kullanmak kâr etmeyecek.
Diğer birleşenlerin de kendi aralarındaki güvensizlik yeni ittifaklara yol açacak kadar üst seviyede.
Ömrü olanlar istikbalde olacakları görür de benim merak ettiğim, dün akşamki toplantı sonrası yazılacak metni bu sefer hangi büyükelçinin tensibine gönderecekler. 28 Şubat birleşenleri ne kadar tedbir alırlarsa alsınlar, atalarımızın "hırsız içeride olursa kapı kilit tutmaz" sözünden mülhem bu kadar entrikacının olduğu yerde sinyal kesici ne yapsın!..