Beşiktaş, Fener yenilgisi ile şampiyonluk yarışında çok önemli bir zarara uğramadı. Elbette maçı kazansa idi, FB’ye karşı 7 puanlık kredi ele geçirecekti. GS’ın 2 puan önünde lider olacaktı. Bu kalan 9 maçın tümünü kazandığında şampiyonluğu BJK’a verirdi.
Kalan 9 maçın içinde Galatasaray da var. Ve şu formül hâlâ yürürlükte: Tüm maçlarını kazan, şampiyon ol. Dün de öyle idi, bugün de öyle durum. Yanisi şu... Fenerbahçe yenilgisi ile bir kredi yitirildi, ama umutlar, olasılıklar yok olmadı.
Onun için bugün Beşiktaş’ın yapacağı, karamsarlığa kapılmamak, ama mutlaka sorunlarını çözmektir.
Nedir onlar?
Takımın savunma değeri düştü. Birinci bölgede bireysel hatalar gırla. Stoperler dar alanda, ikili mücadelelerde iyiler, ancak geniş alanda yavaşlık sorunu çekiyorlar.
Hücum hızı yok oldu!
Kendi sahasında anlamsızca top tutma, bunu kendine bir avantaj sanma gibi bir yanlışı ısrarla sürdürüyor. Top az pasla çabuk öne taşınmıyor.
Atiba’nın top kazanmadaki, rakip bozmadaki rolü çok büyük. Ancak topu, atacak yer seçmek için ille de oyalaması arkadaşlarının kontrole girmesine neden oluyor.
Demba Ba gibi bir kozu, kanatlar yeterince kullanılamadığından rakipleri kolayca kontrol etmekte.
Yıldızları, Ba, Gökhan, Olcay, Sosa, Atiba ligin başlarındaki verimliliklerini yakalayamıyorlar.
Gökhan’ın top tutan oyun karakteri, hücum değerleri üretiyor, ama çoğu kez takımın oyun hızını da kesiyor.
Cenk Tosun’un, Mustafa’nın verimsiz Ba’yı bile kesecek çizgileri yok!
Devre dışı kaldığı için Tolga’nın eksiklerini sıralamıyorum.
Deneyimli iki kalecisi birden sakat! 3. kaleci Günay’ı hiç kaleye ısındırmamış olmaktan ders çıkarmalı Biliç! 4.’yü acele hazırlamalı.
FB’ye yenilmek karamsarlık yaratmamalı. FB karşısına son 10 resmi maçının 5’ini yitirmiş, birini berabere bitirmiş bir takım olarak çıkmışlardı. Bu da o yenilgilerden biri. Artık haftada tek maça çıkacaklar. Kalan 9 maçın 7’si İstanbul’da... Bundan sonra yorgunluk mazereti olamaz. Hızlı, çabuk, az pasla hücuma çıkma özelliklerini geri kazanmalılar.
Şu milli maç arası iyi değerlendirilmeli. Hani hep ‘yara sarma zamanı’ olarak görürüz ama, bu nedenle dağılan takımlarda bir konsantrasyon kaybı dönemi de olmakta milli maç araları. BJK bu arayı, düşünsel ve fiziksel olarak toparlanma olarak değerlendirmeli...
Yoksa bugüne değin zor koşullar altında kazandıklarına yazık olur.