Karabağ’da çıkan, son 5 günlük savaşta, Türkiye’yi suçlu bulmak ve “derin Türkiye” parmağı aramak, olsa olsa Rusya’nın hayal ürünü olur. Çünkü Ermenistan’dan çıkan suçlamalar tarafsız ve hiçbiri Ermenistan’ı bağlayan suçlamalar değildir. Rusya Başbakanı’nın, Erivan ziyareti öncesi verdiği röportajda; çıkan çatışmada “açıktan Türkiye parmağı” arama gayreti, bir kaç nedenle, ortaya atılan yalan suçlama olarak okunmalıdır.
Türkiye’nin, bölgede barıştan yana tutum sergilemekte olduğu sır değildir ve bu sorunun adil bir biçimde çözümünü istemektedir. Bu adil çözüm, sadece Türkiye’nin değil, Birleşmiş Milletler’in 4 kararını da kapsamaktadır. Aslında Türkiye’nin tutunduğu bu tavır; ta başından itibaren Birleşmiş Milletler’in, “Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü” çerçevesinden olaya bakışından farklı değildir. Bu başka hikâyedir ki; Birleşmiş Milletler dâhil olmak üzere hiçbir uluslararası güç, Ermenistan’ın bu kararlara uymasını ve “derhal işgal altındaki topraklardan çıkmasını” sağlayamıyor.
Ermenistan ve Rusya; hep bir ağızdan Karabağ’daki son operasyonlarda, Ankara’nın izini aramaktadır. Oysa bu saçma suçlamanın altını dolduracak, küçücük bir veri dahi yok ortada! Lakin Rusya’nın, bu çatışmaya dâhil olduğuna dair ciddi veriler mevcuttur.
Aylar önce, Rusya’nın Karabağ’a barış gücü getirme gayretinden bahisle bir yazı kaleme almıştım.
Ermenistan Parlamentosu tam da bu çatışmalar sırasında, Rusya’dan destek niteliğinde, “barış gücü desteğini isteyebileceklerine” dair fikirler beyan etmeye başladı.
Türkiye’yi ısrarla sahaya çekmek isteyen bir Rusya var karşımızda ve Güney Kafkasya’daki bağlarını kesmeye yönelik stratejiler üretmekte. Rusya; bölgede savaş çıkarsa, tam da bu hengâmede, silahlı güçlerini Karabağ’a yerleştirmeye gayret edecek. Karabağ’da “PKK teröristlerini ve ASALA terör örgütü üyelerinin yerleştirilmesi” haberlerini de dikkate alırsak, Rusya herkesi kullanacak gibi! HDP Eşbaşkanı Demirtaş’ın; Karabağ’da cereyan eden, Ermenistan tarafından gerçekleştirilen saldırılara cevap hakkını kullanmasına, “Ermenistan yanlısı” profille, Azerbaycan’ı kınaması bile, Rusya’nın Türkiye’deki kullanacağı aktörlerin profillerini göstermektedir.
Şimdi gelelim, Medvedev başta olmak üzere, Kremlin’in propaganda makinası olan kişi ve kurumlarının, bu çatışmada Türkiye izi arama çabasına! Gerçi beyhude çaba olsa da, bu tutum bile Rusya’nın ne kadar sinsi bir oyun içinde olduğunun net göstergesidir. Olay gayet net!!! Rusya, Kafkasya’da yeni savaş hevesinde. Bu savaşa Türkiye’yi taraf yapmak istemekte. Eğer başarırsa, bu konsept içerisinde, “barış gücü” adıyla Karabağ’a girmeyi ve bir daha çıkmamayı planlamakta.
Azerbaycan; tabii ki bu ahmak plana uymayacak. Azerbaycan’da hiç kimse, Rusya’nın tekrar Karabağ’a fiili dönmesine razı gelmeyecek. Hal böyle olunca, İlham Aliyev’i açık açık tehdit edecek Kremlin! Azerbaycan’da, yeni siyasi hava oluşturmaya gayret edecek Rusya. Burada milli gözüküp, esasında Putin’in siyasetini destekleyen Azerbaycan kökenli, paralı ve titri olan isimler devreye sokulacak.
Rusya televizyonları; Orta Asya’da, Kafkasya’da, Orta Doğu’da, Afganistan’da bile Türkiye parmağı arıyor günlerdir. Bu da benim aylardır; “Orta Asya’da, Ruslar bir şeyler yapmayı planlıyor telaşımı” onaylayan bir tablodur. Yeni ve derin oyun peşinde olan Rusya, yapacağı her şeyden Türkiye’yi sorumlu tutmayı düşünmektedir. Zinhar, Rusya’nın önünden geri adım atmak olmaz. Aksine mümkün olduğunca baskıyı artıracaksın. Huyu budur; kaçarsan, üzerine gelmeyi daha da artıracak. Direnirsen, o kaçacak!!!