Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, Ermenistan tarafından işgal edilmiş halen de işgal altında tuttuğu, Azerbaycan toprakları olan Yukarı Karabağ ile ilgili provokatif ve pervazsız beyanda bulunuyor.
Ben “Ermenistan” dediğimde, Yukarı Karabağ’ı da onun ayrılmaz hissesi olarak ifade ediyorum. İlk defadır, Ermenistan’ın siyasi hâkimiyeti, dünyanın reddettiği bu işgal sonucunda Ermenistan kontrolüne geçen Yukarı Karabağ’la ilgili bu kadar açık beyanda bulundu. Şimdiye kadar, hep bu olayın Yukarı Karabağ’daki Ermenilerin özgürlük harekâtı olarak yorumlayan Ermenistan, ilk kez bu işgale doğrudan aidiyeti olduğunu ifade etti.
Peki Sarkisyan neden böyle bir beyanda bulundu?
Neden dünya bu kadar karışmışken, ekonomik çöküş yaşayan Ermenistan Başkanı böyle bir provokasyona ihtiyaç duydu?
Neden Ermenistan’la Azerbaycan arasındaki sınırda, her gün nerdeyse şehit asker haberi almaktayız?
Neden ateşkese rağmen ateşkes rejimi yok gibi?
Hangi şapkayı kaldırırsan kaldır, altından Rusya gözüküyor!
Sarkisyan, kendi başına fikir beyan etme gücünde olmayan bir isimdir. Onu aşağılamak için bu ifadeyi kullanmadım. Ermenistan’ın ta başından itibaren, siyasi görevi nedeniyle başındaki zatlar, kendi başına hareket edemez.
Sarkisyan Karabağ doğumlu ve Yukarı Karabağ’da Türk Müslüman ahalinin katledilmesine bizzat komutanlık yapan subaylardandır. Gaddarlığı ile namı bilinen biridir. Ayrıca Rusya’ya şimdilik çok sadıktır. Putin’in bir ters bakışı dengesini bozacak kadar da Putin’den korkmaktadır.
Peki neden, birden bire böyle bir “cesur” konuşma yapmak zorunda kaldı?
Bu sorunun cevabı; Rusya ile ABD’nin, Ukrayna ile zirve yapan dolaylı savaşında!
Suriye meselesinde, Rusya tutumunun altında da bu neden yatmaktadır.
Rusya; ABD’nin Kafkaslardaki dengesini bozmaya gayret ediyor. Nedeni; ABD tarafından ekonomik yaptırımlarla dar çembere tıkılmasıdır. Rusya bu baskıdan, kendinin kontrolünde olan baskı kozlarıyla çıkmaya gayret ediyor. Yukarı Karabağ meselesiyle epey zamandır uğraşmaktadır. Olayı daha da zinde tutma adına, “Karabağ’ı Azerbaycan’a geri verebilirim ama şartım var” türünden, Rusyalı ciddi ağızlardan mesaj vermekte. Kamuoyunu yönlendirmekte. Kâh Ermenistan ordusuna ciddi silah yardımı yapmakta, kâh Karabağ’a Rusya ordusundan ibaret barış gücü gönderebilirim havasını oluşturmakta.
ABD uzun zamandır, Azerbaycan’da siyasi hâkimiyetle ilgili sert beyanlarda bulunmaktadır. Hatta nerdeyse İlham Aliyev’e yeni darbe planları hazırlanır gibi söylentilerde dolaşmakta.
Rusya; ABD’nin kendince, benim coğrafyamda bensiz bir şey yapamazsın havasıyla dengeleri kendine göre dizayn etme çabasındadır. Ermenistan’da pek yüksek etkisi var. Azerbaycan’da da az değil bu etki maalesef!
Hâkimiyetin içerisindeki bazı bürokrat ve memur zihniyetinden tutun da, toplumun neredeyse pek çok zeminin de kendine ciddi yer edindirebilmiş duruyor.
ABD ile Rusya’nın soğuk savaşı, Güney Kafkasya’yı da etkileyecek gibi ve bunun esas istinat noktası, Ermenistan ve işgal ettiği Azerbaycan’ın Yukarı Karabağ vilayeti olacak. Sarkisyan’a geri dönersek, bu beyanatı tamamen Rusya dizaynı. Rusya, dünyaya ve Azerbaycan’a mesaj vermekte. Azerbaycan’a diyor ki; ABD’ye çok yaklaşırsan Yukarı Karabağ’a veda edersin. ABD’ye diyor ki; menfaat alanlarıma Ukrayna türünden fazla müdahil olursan, ekonomik baskıların durmazsa, sana yatırım yaptığın enerji hattı bölgelerinde özellikle Hazar havzasında sorun olurum. Gerekirse yeniden savaşı alevlendiririm.
Evet Rusya, kendi alevini söndürmek için başka yeni ateşleri körüklemekte. ABD’yi bu denli durdurmak istiyor. Güney Kafkasya’da darbeyse darbe, savaşsa savaş tezine inanmakta... Tüm yollara hazır durumda Rusya! Yaralı ve acımasız Rusya, bu durumdan bir an önce çıkmak için Suriye’ye gönderdiği silah desteği gibi tüm askeri yöntemleri deneyecek ruh halinde. Rusya durdurulmazsa bu ruh haliyle Ukrayna’nın kaderinde olduğu gibi Güney Kafkasya’da da yeni ve açık savaşı kaçınılmaz kılacaktır...