Başrolünde Richard Gere’in yer aldığı Entrika, Amerika’daki ekonomik krize gerçekçi bir bakış açısıyla yaklaşan, kaçırılmaması gereken bir film.
Ekonomik kriz bütün dünyanın belası ama herhalde Amerika’da bir başka algılanıyor. Nasıl farklı hissedilmesin ki? Kapitalist sistemin patron devleti ABD, haliyle krizin en fazla etkilediği ülke de onlar. Hollywood’un da buna duyarsız kalması beklenemez. Hollywood’a Yahudi lobisinin etkisi bilinmekte. Büyük stüdyoların hepsinin patronu sonuçta Yahudi ve bu durum filmlerde kendisini gösteriyor. Yaşadığımız kriz dönemin de bile Wall Street’in gerçek yüzünü seyredemiyoruz. Entrika ise ekonomik ve sosyal gerçeklere ayna tutan bir yapım. Filmin başarısı Nicholas Jarecki’nin senaryo ve yönetmenliğe imza atmasında saklı.
SARANDON’IN ROLÜ AZ
Senaryosu güçlü ve gerçeklere uygun yapılmış bir film her zaman başarıyı yakalar. Entrika’daki karakterler o kadar doğru ve gerçeğe uygun yazılmış ki oyuncular kendilerini bu rollere çok rahat verebilmiş. Birçok ünlü isim var ama aslında film tek karakter üzerinden gidiyor. Richard Gere’in canlandırdığı Miller karakteri filmin bütün yükünü taşıyor. Miller’ın eşini canlandıran Susan Sarandon gibi baskın bir karakterin herhangi bir filmde daha fazla zaman almasını beklersiniz. Ama bu filmde diğer karakterler gibi Sarandon’In da canlandırdığı karakter az süre alıyor. Aynı şey Tim Roth için de geçerli. Roth da bizim en sevdiğimiz ve filmlerini zevkle seyrettiğimiz karakterlerden. Filmin konusuna gelince: Miller başarılı bir iş adamıdır. 60 yaşındaki Miller büyük ekonomi dergilerinin kapaklarını süsler. Televizyon programlarında nasıl ekonomik krizden kurtulduğunu ve şirketinin örnek olduğunu anlatır. Miller’ın iki çocuğu da şirketin önemli yöneticileridir. Bütün dünyanın bilmediği ise Miller şirketini yolsuzluk yaparak ayakta tutmuştur. Ve bütün amacı şirketin bilançosundaki zararlar ortaya çıkmadan devlet bankasına şirketi satmaktır. Tam bu sırada sevgilisiyle kaçamak yaparken bir araba kazası geçirir ve sevgilisi ölür. Skandalın ortaya çıkmaması için bir tanıdığının yardımıyla olay yerinden kaçar. Kaza yerine gelen polis, genç kızın yanmış cesediyle karşılaşır. Çok geçmeden Miller ile kız arasındaki ilişki polisin dikkatini çeker. Ama sistemin bu büyük patronuna sokaktaki normal bir vatandaş gibi kurallar uygulanabilecek midir? Filmin en önemli iki odağından biri zaten bu soruda yatıyor. İkincisi ise ekonomik krizde batan büyük şirketlerin filmdeki gibi satışlarla bütün borçlarını devlete, dolaylı olarak sokaktaki vatandaşa ödetmesi çok doğru bir şekilde veriliyor. Ekonomik krizle ilgili birçok belgesel de seyrettik. Normal izleyici için bu filmden daha rahat anlaşılacak bir ekonomik kriz portresi zor bulunur. Richard Gere mükemmel bir performans gösteriyor. Filmde çok az rol almasına rağmen sevgilisini canlandıran Laetitia Casta perdeyi mükemmel dolduruyor. Ve tabii Gere’ın kızını oynayan Brit Marling son dönemin yükselen yıldızı olarak dikkatleri çekiyor. Bu filmi kaçırmamanızı öneririm.
FİLMİN KÜNYESİ: Orjinal adı: Arbitrage
Yönetmen ve senaryo:
Nicholas Jarecki
Oyuncular: Richard Gere,
Susan Sarandon, Tim Roth, Brit Marling
Tür: Dram Yapım: 2012, ABD, 107 Dakika