German Wings uçağı düştü, mürettebat dahil 150 kişi öldü. Ölen 149 kişinin hayatla bir derdi yoktu ama kokpitte bulunan yardımcı pilotun durumu farklıydı. Sonuçta uçak o yardımcı pilot tarafından düşürüldü.
Dünya, durumu anlayan kaptan pilotun kokpite girmek için verdiği çabayı ve yardımcı pilotun evinde bulunan yırtılmış sağlık raporlarının şokunu yaşıyor şimdi.
Kaptan pilotun kokpite girememesi 11 Eylül’ün ardından gelen önlemlerin yol açtığı kaza yorumlarının yapılmasına da neden oldu. Biraz doğruluk payı var ama konunun açılması gerek...
***
Airbus tipi uçaklarda kokpit kapısının 3 güvenlik formu var. En sıkıntılı olanı, dışarıdan şifre girdiğiniz zaman bile kokpit kapısının 5 dakika sonra açıldığı kilitli modu.
Mantık, hava korsanlarının mürettebattan şifreyi öğrenseler bile uçağın kontrolünü hemen eli geçirememesi fikrine dayanıyor.
Kapı açılıncaya kadar geçen 5 dakika, uçağın yerleşim birimlerinden pilotlar tarafından uzaklaştırılması ya da acil durum sinyali alan savaş uçaklarının kalkması için yaratılmış bir süre.
German Wings uçağının düşüşüne kadar geçen süre 8 dakika.
Belli ki kaptanın dışarı çıkmasından, sonra olanı anlayıncaya kadar geçen süre 3 dakikadan uzun sürmüş ki, kapıyı açacak 5 dakika süreyi bulamamışlar.
***
Sivil havacılıkta kural, ölümlü ya da ölüm tehlikesi yaşanan her vakadan sonra sistemin gözden geçirilmesi mantığına dayanır.
Geçmişte sigortadan para almak için bindiği kargo uçağını düşürmeye çalışan hava yolu görevlileri bile olmuştu.
Girişim başarılı olamamış ama başta Amerika olmak üzere sistem kendisini gözden geçirmişti, demek yeterli olmamış.
Bu arada sistemli olarak övünen Almanların da kontrol mekanizmalarının yeterince çalışmadığı anlaşıldı bu olayla.
Çok yakın bir gelecekte kokpit düzeni Avrupa’da yeniden şekillenecek, yeni kurallar belirlenecektir.
11 Eylül önlemlerinden vazgeçilmez ama ortaya çıkan bu zafiyet mutlaka engellenir...